Jimin sonunda eve gelmenin hazzıyla kendini özlediği yatağına doğru bırakmıştı.
Ayaklanıp yaralarının iyileşmesi için de uzun bir süre yaylada kalmışlardı. Şu an oldukça emindi ki tüm askeri birliğin evlerine huzurla dönüp yataklarında huzurlu bir uyku çekeceklerine.
Vücudunda kabuk tutmuş yarası ve kesiklerin olduğu kısımlarda da buruşmuş deri izi kalmıştı sadece. Üstelik kırık kolu da kaynamış sadece hafif bir sabitleyici vardı kolunda.
Ancak hala jungkook'da kanamaya devam edebilecek potansiyelde yaralar mevcuttu.
Kendisinde de başı ve dizindeki dikiş kanama yapabilirdi ama artık iyileşiyordu. Sorun olmayacaktı.
İki yanına çöken ağırlık ve üzerine yaklaşan sıcaklıkla gözlerini açmıştı. Alfa ilk önce üzerinde durup omegasının güzelliğine bakmış ardından kafasını boyun girintisine sokarak derin bir nefes almıştı.
Tatlı öpücüklerini de tek tek sıralarken omeganın yanına yatarak onu kendisine çekmiş kalın kollarını ufak bedene sıkı sıkıya sarmıştı.
Vücutlarında gezinen huzur ve hafif karıncalanma hissi ile ikisi de gözlerini kapatmıştı. Zaten oldukça yorgun hissediyorlardı.
*
Aradan saatler geçmişti. Gece yarısı dolunayın yansıması pencereden sızıyordu. Kucağında yatan eşinin narince yüzüne yerleşmişti.
Sırtını yatak başlığına yaslamış düşünüyordu. Bir yandan da kucağındaki omegasının sarı saçlarını okşuyor üşümemesi için hem kendi ısısıyla hem de battaniye örterek rahatını düşünüyordu.
Bir süredir aklı topluca konuştukları gündeydi.
Yoongi'nin dedikleri günlerdir aklını kurcalıyor ve içi içini yiyordu. Kurdu asla rahat değildi. Sürekli her an tetikte olmaya çalışıyordu.
O gün düşününce aslında her şey mantıklı gelmişti. Fakat kim neden omegasının peşinde olmak istesin ki?
Buraya geldiğinden -evlendiklerinden- beri herhangi bir olaya karışmamış, önemli toplantılara katılmamış ve askeri konularda da yanında bulunduğu kadar olmuştu.
Onunla eşlenmeden önceki hayatında da biliyordu ki jimin olaylara karışan birisi değildi.
Yani kısmen.
Oldukça hareketli, heyecanını doruklarda yaşayan ve asla enerjisi bitmeyen bir kişiliğe sahipti. Bu nedenle pek de emin olamıyordu. Ancak jimin bir jeon olalı o kadar uzun zaman geçmişti ki eğer bir şeyler olmuşsa da çoktan unutulması gerekiyordu.
Omeganın hafifçe hareketlenip kafasını kaldırdığında gözlerini ovuşturmuş ve yattığı vücuda daha da sıkı sarılmıştı.
"Uyuyabilirsin bebeğim uyanmak için henüz çok erken." Uyanan omeganın anlına bir öpücük kondurmuştu.
"Öyleyse sen neden uyanıksın?" Kafasını alfanın karnına yaslayarak mırıldanmıştı jimin.
Son zamanlarda onu sürekli düşünceli buluyordu.
"Uyku tutmadı sadece." Kemikli parmaklar tekrar sarı saçlara dalarken o da yorgunca mırıldanmıştı.
Sesli bir şekilde nefes verdi omega. "Yine aynı konu değil mi? Eğer çok endişeliysen yanında durabilirim her an her dakika. Bu kadar düşünerek sadece kendini yıpratıyorsun." Biraz dikleşerek alfanın yanında yerini almıştı.
"Peki geri kalan uzun bir sürede sürekli tetikte bekleyip rahatsız mı hissedeceksin?" Uykusunu dağıtarak yanına yerleşen bedene döndü jungkook.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spoiled Prince ❦ Jikook
Fanfiction[fluff] Park jimin zor birisiydi. Duygularını belli etmez, her zaman istediğini yapan oldukça inatçı bir kurttu. Jeon jungkook'un zorluğu ise Park jimin adında gönlüne girmeye çalıştığı omegaydı. !!+18 kısımlar mevcuttur!! Başlama tarihi; 20.05.202...