Jimin sabah uyandığında yanında bulunmayan beden yüzünden kaşları çatık bir şekilde uyanmıştı.
Hani artık askeri işler biraz yavaşlamıştı? Hani bir daha büyük yatakta tek başına uyanmayacaktı? Hayır kendisine de haber vermiyordu ki alfa! Hemen kayboluyordu ortalardan.
Şu an ise oturduğu yerden eşinin gelmesini bekliyordu omega.
Akşam saatlerinde sayılabilirlerdi hava kararmaya yakındı. Alfa geldiğinde ise onu bir güzel paylamayı düşünüyordu.
Bir saat geçti aradan. Güneşin turunculuğu yok olmaya yakındı.
Bir saat daha geçti. Güneş tamamen kaybolmuştu.
Bir saat daha..
Bir saat daha geçtiğinde artık yıldızlar bile parlamıyordu. Hava tamamen kararmıştı.
Jimin ise şaşkındı. Acaba farklı bir olay mı vardı? Kapının çalması ile birden oturduğu yerden sıçramıştı.
Elinde olmadan ayağa kalkıp kapıya doğru yaklaşırken yavaşça açılmıştı kapı.
Jungkook yavaşça içeriye girerek kararan aurasını hissediyordu jimin.
Burnunu yakıyordu bu koku. Hatta her nefes alışında ciğerlerinin tüm damarlarında gezinen acıyı hissediyordu. Başına bir zincir geçirilip sıkılıyor, beyninin patlamasına ramak kalıyordu sanki.
Jimin ellerini burnunun önüne siper ederken bir iki adım daha atmıştı kapıya doğru. "Jungkook?"
"Jimin, orada kal." Jungkook elini kaldırarak yaklaşmaması için bir adım geri gitmişti.
Üzerindeki ağır feromonlarının farkındaydı ancak elinden bir şey gelmezdi.
Alfa yavaşça içeri girerek kapıyı kapattı arkasından. Zaten odasına gelene kadar canı çıkmıştı. Hiç bir omegaya görünmemeye çalışmıştı.
"Jungkook, feromonlarını geri çek. Canım yanıyor." Kaşlarını çattı Jimin.
"Bebeğim elimde değil." Kızarık yüzüne rağmen cesaretli bir şekilde gülümsemişti.
Jimin kaşlarını çatarken şaşkınlıkla gözlerini büyütmüştü.
Alfasının kızgınlık geçirdiğini ilk kez görüyordu!
Bir iki adım yaklaştığında yakıcı feromonlar öksürmesine neden olsa da zorla alfanın yanına kadar ilerleyerek kolunun altına girmişti.
"Sorun değil." Zorla gülümseyerek yatağa doğru ilerlerken ten temasını kesmemişti ondan.
"Jimin zarar görebilirsin." Jungkook yatağa doğru oturduğunda omegayı yavaşça uzaklaştırmıştı kendinden.
"Jungkook takma bunları şimdi. Geliyorum hemen." Jimin oturduğu yataktan kalkarak banyoya doğru ilerlemişti hızla.
Banyo dolaplarında duran yeşil kapsüllü büyük ilaç kutusunu alırken içinden iki tane kapsülü avuçlarının arasına almıştı.
İlaç kutusunu tekrar dolaba yerleştirip içeri geçmişti.
Masanın üzerinde bulunan bardağın üzerindeki suyu tamamladığında yatakta sadede kılıcını ve kaftanını çıkarıp oturan alfanın yanına ilerlemişti.
Fazla hareket etmiyordu. Muhtemelen kurduna hakim olmaya çalışıyordu.
Jimin avucu arasındaki hapları alfaya verip içmesini izlemişti. Bardaktaki suyu da bitirdiğinde tekrar masaya bırakarak alfanın yanına doğru ilerlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spoiled Prince ❦ Jikook
Fanfiction[fluff] Park jimin zor birisiydi. Duygularını belli etmez, her zaman istediğini yapan oldukça inatçı bir kurttu. Jeon jungkook'un zorluğu ise Park jimin adında gönlüne girmeye çalıştığı omegaydı. !!+18 kısımlar mevcuttur!! Başlama tarihi; 20.05.202...