Elimdeki ufak bıçaktan yükselen kan kokusu beni bir tık huylandırmıştı. Üzerimdeki yer yer kan olan kıyafetlerimden ise bahsetmiyorum. Belki üzerimdeki kanların yarısı bana ait de olabilirdi. Az önce kolay olmayan darbeler almıştım.
Önümde yığılan bedenden sonra üzerime gelen bir diğer yumruktan başımı eğerek kaçtım. Düşman asker ise az önce boynunda delik açtığım arkadaşının cesedine basarak tekrar duruşunu toparlamıştı.
Yumruğu sol böbreğimin hemen üzerine indiğinde ağzımdan çıkan haykırış elimde değildi. Sağ tarafıma dönüp yüzüne geçirdiğim bıçağın kabzası yüzünü çizmişti. Daha ne olacağını anlamadan kabzasıyla vurduğum bıçağı ters çevirip gözünden kulağına kadar yırttım. Çığlıkları etrafı kaplarken kaybettiği gözüne korkunç tepkiler veriyordu. Son hızla ona yaklaşıp kollarımı boynuna doladığımda bıçağı hızla ittirip ensesinden çıkartarak son vuruşu hallettim.
Nefes nefese üzerim dağılmış eski duruşumu aldım tekrar. Düzgün dövüşemiyordum evet ama saçma dikkatsiz vuruşlarım onların canına sebep oluyordu. Avantajım buydu.
Yazar Anlatımı
Yüzü kapalı askerlerden birisi hızla ileri atıldı. Omeganın savunmasız olduğunu görebiliyordu hatta çoktan üç silah arkadaşını öldürmüş olduğuna da şaşırıyordu. Onun gibi güçsüz, narin yapılı bir kurt nasıl hala yakalanmamıştı şaşırıyordu.
Ancak o bir artık bir Jeon olduğunu unutacak kadar da aptaldı.
"Bu sefer öldün tatlım. Çetin cevize rastladın." Boynunu bir kez kıtlatarak karşısında yumruklarını savaşa hazır tutan prense yürüdü.
Sağ yumruğunu hızla ileri savurdu peçeli asker, bundan kolaylıkla yana dönerek kaçmıştı jimin. Yumruğunu kas yığını olan adamın karın boşluğuna vururken elinde tuttuğu bıçakla sırt kısmını yaralamıştı. Asker arkasını dönmeden hemen önce sırtına attığı tekme boşa gitmiş sendeleyerek ileriye gitmişti. Bu sefer yüzüne sert yumruk inen jimin olmuştu. Zaten kanayan burnu tekrar kanamaya devam etmiş. Burun kemiğinin üstünden yüzüne yayılan ağrının şiddetini hissedebiliyordu.
Tekrar kendini geri çekecekken çenesine bir yumruk daha inmişti. Şu an kendini kurtarabilecek tek şey olan tekmeyi savurdu prens. Askerin bacak arasına tam oturan kurttan bir haykırma duyduğunu fark etmişti. Yere düşürdüğü bıçağı almak için eğildiğinde tekrar kendine ulaşan yumruğa karşı kollarını yüzüne gerdi jimin.
Bu yumruklar ona fazla geliyordu ağzı yüzü çoktan kan içinde kalmış sersemlemişti bile.
Fakat bir darbe gelmemişti. Kollarını yüzünden çektiğinde önünde dikilen uzun boylu yapılı bir askerden başkası değildi.
İlk önce yere düşen bileğinden kopmuş el parçasına bakındı. Ardından önünde dikilen askerden bir adım uzaklaştı. Kendi askerleri olduğunu biliyordu jimin ancak tanımıyordu. Bu onu zaten gerginken daha da germişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spoiled Prince ❦ Jikook
Fanfiction[fluff] Park jimin zor birisiydi. Duygularını belli etmez, her zaman istediğini yapan oldukça inatçı bir kurttu. Jeon jungkook'un zorluğu ise Park jimin adında gönlüne girmeye çalıştığı omegaydı. !!+18 kısımlar mevcuttur!! Başlama tarihi; 20.05.202...