"Eğer vazgeçersen seni tüm birliğin önünde rezil edeceğim."
Omega kollarını önünde bağlayarak sert bakışlarını göndermişti.
"O birliğin komutanı benim." Alaycı bir ifadeyle gülümseyerek cevap vermişti Yoongi.
"Hoseok'un önünde rezil ederim bende." Jungkook'da eşinin yanına gelerek kollarını bağlamıştı.
"İkiye karşı bir. Kötüsünüz." Gözlerini kısarak arkasını dönmüştü Yoongi.
"Eğer daha fazla burada bekleyeceksen bağırmaya başlayacağım. Artık gir ve söyle ona. Boş yere gelmedik herhalde." Jimin alfanın omuzlarından ittirerek kafenin girişine doğru yönlendirmişti.
"T-tamam bir saniye nefes almam gerek." Jimin'in ellerinden kurtularak yana kaçmış derin bir nefes almıştı.
Elleri buz gibiydi ama terliyordu. Üstelik biraz sonra kalbi yerinden çıkıp etrafında tur atacakmış gibi çarpıyordu.
"Oow çok heyecanlı." Jungkook anne edasıyla yaklaşıp Yoongi'nin yanaklarını sıktığında ufak çaplı bir kahkaha atmışlardı.
"Sen Jimin'in yanına giderken nasıl heyecanlı olduğunu anlatmamı ister misin? Hatta evet ya, biliyor musun jim-"
"Yeter ya çok konuştun. Gider misin artık."
Jungkook yerli yersiz konuşmaya başlayan alfanın sözünü elini ağzına kapatarak susturmuş, ardından kafenin kapısından hızla içeriye doğru itmişti.
Jimin ise az önce Yoongi'ye gönderdiği keskin bakışlarını şimdi de alfasına gönderiyordu.
"Ne bilmem gerekiyormuş bakalım?"
"Hiç, hiç bir şey boşver gel bizde bakalım." omegayı kolundan çekiştirip onlarda hızla kafeye girmişlerdi.
En az yoongi kadar ikisi de heyecandan düşüp bayılacakmış gibi hissediyorlardı.
⅌
İşte beklenen an yaklaşıyordu.
Yoongi başta yine cesaret edemeyerek ikilinin oturduğu masaya yerleşmiş sadece kahve istediğini söylemişti.
Milyon kere ısrar, isyan, küfür ve tehdit dolu cümleler sonrasında da Hoseok'a onunla bir şey konuşmak istediğini söylemişti.
Ufak bir işini tamamlayarak gelecekti sadece.
Zaman geçtikçe kalbi daha da hızlanıyordu.
"Ona sevginden bahset!" Jimin fısıldasa dahi çıkan sesi yüzünden biraz eğilmişti. Yoongi'nin duyduğuna ise oldukça emindi.
"Boşver onu direkt yapış!" Jungkook'da aynı şekilde hafifçe masada eğilmiş sessizce (!) fısıldamıştı.
Jimin alfayı yerine çekip çatık kaşlarını ve sinirli ifadesini gösterirken mahçup bir ifadeyle gülümsüyordu jungkook.
Yoongi ise ikisini neden getirdiğini sorguluyordu.
Sipariş kasasının diğer tarafındaki kapı açılıp içeriye Hoseok girdiğinde kalbinin teklediğini hissediyordu.
Gülümseyen ifade kendisine yaklaştığında heyecanla boğazını temizlemişti.
"Biraz daha sessiz bir yere geçebilir miyiz?" diyebilmişti sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spoiled Prince ❦ Jikook
Fanfiction[fluff] Park jimin zor birisiydi. Duygularını belli etmez, her zaman istediğini yapan oldukça inatçı bir kurttu. Jeon jungkook'un zorluğu ise Park jimin adında gönlüne girmeye çalıştığı omegaydı. !!+18 kısımlar mevcuttur!! Başlama tarihi; 20.05.202...