Spoiled Prince ❦ Jikook

《24》

Jimin somurtarak önündeki yemeği çatalıyla karıştırıp duruyordu.

Jungkook ise omegasıyla uğraşma zevkini tadıyordu.

"....Sonrası bu kadar işte. Kısacası yanımda değil burada olacaksın. Bunun için küsemezsin." Jungkook kollarını bağlayarak hafif bir ciddiyetle jimin'e bakmıştı.

Jimin ise derince nefes verip alev saçan gözleriyle ona bir kere bakmış, ardından gözlerini devirerek masadan kalkmıştı.

Yavaş ama rüzgar gibi adımlarıyla odasına çıkarken sinirden patlamak üzereydi.

Ne demek jimin gelmiyordu? Ne demek jimin bu evde bir hafta yanlız kalacaktı?

Aşağı inip jungkook'un kafasını koparmak istiyordu. Ya da ona tekme tokat dalmak istiyordu.

Bu ilk kez yaşanıyordu. Jungkook bir kaç günlüğüne askeri bir şeyler için gideceğini söylemişti, tabi o sıra jimin onu dinlememişti fazla. Daha sonra ise jungkook'un ' sen de bir hafta burada duracaksın sorun çıkmaz değil mi?' sözüne takılmıştı.

O zamandan beri de eşine karşı bir trip içerisindeydi. Askeri davet varsa omegalar da orada olurdu. Askeri görev varsa omegalar da görevde olabilirdi. Ama askeri ciddi bir iş varsa alfalar olabilirdi. Fakat olsun jimin içinde son seçeneği eliyordu.

Ciddi bir mesele olsa gideceği için üzülür, sürekli büyük sarılmalar ve sıcak öpücüklere boğardı jungkook onu.

Odasının kapısını eliyle iteklemişti sadece. Sonra da kapı çarpmıştı.

Tahta dolabın kapağını aralayarak bol birşeyler için bakınıyordu.

Beyaz oldukça bol şortu giyerek üzerine de oldukça bol bir gömlek tarzında saten beyaz tişört giymişti.

Canı son derece sıkkınken uyuyamazdı da. Ama aşağıda sinirlenmesinden keyif alan alfayı görmekten iyi olduğunu düşünüyordu.

Genelde kullanılmayan büyük oldukça yünlü ve yuvarlak puf yastığı almıştı yanına. Kollarını puf yastığa sararken başını da yastığın en alt kısmına sokmuştu.

Üzerindeki yorgan sadece yastığı saran parmak uçlarını ve gözlerini gösteriyordu. Onun dışında yatakta bir jimin mi yatıyor, yoksa bomboş bir yatak mı belli olmuyordu.

Kapı yavaşça açıldığında jimin kafasını biraz daha yastığa sürttü.

Ardından yatağın yan kısmı az çok çöktüğüne göre jungkook yanına yatıyordu.

Yorganın biraz aşağıya kayıp sıcak bir elin boyun ve yanak kısmına geldiğinde jimin sinirle kafasını çevirmiş tekrar uyumaya devam ediyordu.

"Bebeğim."

Jungkook bir yandan iki parmağının tersiyle yanağını okşuyor, bir yandan da miniğinin dikkatini çekmeye çalışıyordu.

"Uyumadığını biliyorum, bu kadar kısa sürede uyuyamazsın." Jungkook hafif açılan omuza kokulu derin bir öpücük kondururken ordan boyuna geçerek, oraya da derin bi öpücük bırakmıştı.

"Sadece dalga geçiyordum küsme gel." Omeganın yumuşak yanaklarını yavaşça okşayarak Sarı saçlara da öpücük kondurmuştu.

Şuan jimin alfaya yenilmesi hazır sıcak çikolatalı bir tatlı gibi görünüyordu.

"Tatlım şakaydı." Jungkook kıkırdayarak omegayı kucağına doğru çekmişti.

Jimin'e bol bol öpücükler bırakırken son anda omeganın da gülümsemesi havayı tatlandırmıştı.