41.Bölüm - Mütereddit

79 2 0
                                    

Bir kamera dönerek aşağı inse ve içeriyi gösterse, rahatlıkla sarhoş olunabilecek bir ışık cümbüşüne rağmen, yüzüyor gibi görünen insan bedenleri seçilebilirdi. Genç erkek ve kadınların bedenlerinin nerede olduğu belli değildi, birisinin bacakları diğerinin omuzlarında, bir başkasının eli diğerinin belinde geziniyordu. Herkes tutabildiğini tutmuştu, hepsi çok yalnız olsa gerekti. Genç erkek ve kadınlardan bazıları masaların üzerlerine çıkmış, müzikten alakasız bir biçimde birbirinden ilginç ve manasız hareketler yapıyordu. Onlara soracak olsanız dans ediyorlardı veya olmadı eğleniyorlardı.

Kapının girişinin hemen altında bulunan merdivenin kenarında durmakta olan bir genç, karşısındaki masanın üzerinde dans etmekte olan bir kızı gözleriyle soyuyordu. Kız, hareketlerinden anlaşılabileceği gibi, profesyonel bir dansçıydı. Böyle yerlerde, çalışanlardan sadece sigaracı kıza dokunmakta beis görülmez. Diğerlerine en ufak bir hamle yapıldığında; nereden geldikleri belli olmayan takım elbiseli güruh tepenize biner, sizi merdivenlerden sürükleyip dışarı atardı. Özel bir müşteri veya parasının bol olması bunu değiştirmezdi, kız kendisi gelip ona bir şeyler söyleyecek veya onun önünde dans edecek olursa işte o zaman işler değişirdi.

Kızı gözleriyle tamamen soyup, sevişmesini bitirmiş olan genç adam elindeki içkiyi önünde durmakta olduğu küçük, yuvarlak ve üzeri dolu masanın üzerine koyup pantolon cebine uzandı. Sağ cebini biraz yokladıktan sonra sol cebine baktı, aradığı şeyin orada olmadığı da belliydi. Boş gözlerle etrafına baktı, birisini arıyordu herhalde cebinde. Bulanık görüntüden ötürü aradığı şeyi bakarak bulamayacağını anlamış olsa gerek, dışarıdan kendisini okşuyor gibi göründüğünden habersiz kıç cebini bir güzel elledi. Ortamın karanlık olmasından ötürü masanın üzerinde öylece durmakta olan dolu paketi göremeyecek kadar sarhoş sayılırdı. Yanındaki arkadaşlarına bir şeyler söylediyse de müzikten anlaşmak mümkün görünmüyordu. Arkadaşlarından umudu kestiğini belli eden "Aman be siz de" el hareketini, zar zor tırmandığı merdivenlerde tamamlayabildi.

Tepeye vardığında Himalayalar'a tırmanmış kadar bitkin hissediyordu, üstelik midesi de bulanıyordu. Aşağıdaki sigara dumanı ve alkol kokusundan birden temiz havaya çıkmış olmak ciğerlerindeki havayı midesine doldurup orada bir kasırgaya mahal vermişti. Gözlerini kapatıp, bir önceki kız arkadaşı Ex-Beril'i düşündü. Onun zoruyla yaptığı sporları, dağ tırmanışları, çiçek böcek gezişleri gözünün önünden kopuk şeritlerle geçti. O zamanlar bolca hissettiği manzaraya karşı bir sigara içme arzusunun her yerini kapladığını hissetti. O zamanlar içememişti ama artık Beril olmadığına göre tüttürerek içebilirdi sigarasını. Gözlerini açıp, cüzdanının hala cebinde olmasını dileyerek lanet olası sigara satan kızı, bir radar misali taramaya başlamıştı. Bip, Bip, Bip.

Siyah pırıltılı bir elbise giymiş güzelden bir kız, önündeki sigara tablasına iyice sarılmış gence doğru bakıyordu. Geçmişin karabasanlarıyla yüzleşme vakti gelmiş çatmıştı.

Genç kendisine doğru yaklaşan kızın bakışlarını göremese de bir şeylerin ters gittiğini hissediyordu. Bir yerden tanıyor olabilir miydi bu kızı? O kadar sarhoştu ki yüzünü tam olarak seçemiyordu, Berna, Aslı, Begüm, Pelin, Kiraz. "Yok, lan, L ile başlıyordu sanki ismi" diye düşünürken kızla burun buruna gelmişti bile. Kızın gözlerinden çıkan alevler görülebiliyordu yalnızca. Elini kaldırıp bir saniye demek ister gibi hareket yaptığı sırada kız yanından geçip gitmişti bile...

Gece kulübünün tam ortasında bar bankosunun yanındaki locada uzun sarı saçlarıyla bir kadın etrafındakilere, özellikle de tam karşısında bulunan açık kumral adama gülücükler saçıyordu. Adam, kadının gözlerinin içinin güldüğüne yemin edebilirdi, onu uzun zamandır bu kadar mutlu görmediğine emindi. Her daim gülümserdi ama bugün diğer tüm günlerden çok daha farklıydı. En son dizlerinin üstüne çöküp, parlak taşlı bir yüzüğü ona uzattığında bu denli mutlu görünüyordu. O an ikisi de ne kadar mutluyduysa öncesinde mutsuz günler, haftalar ve hatta aylar geçirmişlerdi. Kardelen misali soğuğun ve tonlarca karın altından çıkmak gibiydi onların yaptığı. Önce yalnız ve yabani, sonradan bir sırdaş ve dost... O kısacık teklif anı ve sonrası; yaşanan badirelerin, sancılı günlerin mükâfatıydı ve sonuna kadar hak etmişlerdi.

Geçmişten GelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin