(❦)
Her Fırtınadan Sonra Bulutlar Dağılmayabilir ama Güneş Hep Oradadır
☾ ⋆*・:⋆*・゚:✧*⋆.*:・゚✧. : ⋆*
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Alt katında uyumayı bir ranzanın
Üst katında çocukluğum...
Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden
Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı.
diyorsunuz,
limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca
Havı dökülmüş yerlerine yüzümün
Büyük bir yamadım
Hayır
Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım
Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı
Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım...
Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı.
Aşk diyorsunuz ya
Ben istemenin Allahını bilirim bayım!Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Balkona yorgun çamaşırlar asmay
Ki uçlarından çile damlardı.
Güneşte nane kurutmayı
Ben acılarımın başını
evcimen telaşlarla okşadım bayım.
Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum.
İnsan kaybolmayı ister mi?
Ben işte istedim bayım.
Uzaklara gittim
Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin
Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım!Süt içtim acım hafiflesin diye
çikolata yedim bir köşeye çekilip
Zehrimi alsın diye
Sizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğiniz
İlahiler öğrendim.
Siz zehir nedir bilmezsiniz
Zehir aşkı bilir oysa bayım!Ben işte miraç gecelerinde
Bir peygamberin kanatlarında teselli aradım,
Birlikte yere inebileceğim bir dost aradım,
Uyuyan ve acılı yüzünde kardeşimin
Bir şiir aradım.
Geçen üç yıl boyunca
Yüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü aradım.
Ülkem olmayan ülkemi
Kayboluşumu aradım.
Bulmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
Bir ters bir yüz kazaklar ördüm
Haroşa bir hayat bırakmak için.
Bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.Kimi gün öylesine yalnızdım
Derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
Annem
Ki beyaz bir kadındır.
Ölüsünü şiirle yıkadım.
Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Acının ortasında acısız olmayı,
Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.
Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım.
Aşk diyorsunuz ya,
İşte orda durun bayım
Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım
Kendimin ucunda
Öyle ıslak,
Öyle kötü kokan,
Yırtık ve perişan.Siz aşkı ne bilirsiniz bayım
Aşkı aşk bilir yalnız!Didem Madak, Siz Aşktan N'anlarsınız Bayım
Soğuk su parmak uçlarına değiyordu ikisinin. Kızıl saçları rüzgarda dağılmış olan kızın limon desenli sarı elbisesinin uçları da ıslanmıştı. Kumral olanın içinde huzur vardı. Hisler zincir vurulmaya gelmezler. Ne kadar yokmuş gibi yapmaya çalışıp baskılarsanız o kadar huzursuz hissedersiniz ve sonunda bir gün onların varlığını kabullendiğinizde huzur bir sarmaşığın ağaca dolanıp onu bitirmesi gibi yayılır içinize. Tam olarak böyle hissediyordu ikisi de. Seni seviyorum bazen söylemek için çok geç kaldığımız cümlelerdendir. Bilge bunu çok iyi biliyordu. Herkesin kaybettikleri kişilere söyleyemedikleri için kendini suçladığı olaylar vardır. Bilge onlardan kedine bir zindan yapmıştı düşünceleriyle. Şimdi ise kaybettiği anahtarı tekrar bulmuş, kilidi çevirmiş ve çıkmak için ona gereken gücü toparlamaya çalışıyordu. Gün ışığı tenlerini yakıyordu. Yapbozun birkaç parçası hala eksik olsa da yaptığı ile gurur duyan biri gibiydiler o anda, uykusuzluk ve yorgunluklarına değmişti. . Ama hala yerine yerleşmesi gereken parçalar vardı. Aynı anda ikisi de şunları söyledi, "Sana bir şey söylemem lazım.".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Umutlar Daktilosu ❦
Teen Fiction❝ "İstesen de unutamazsın ki sen onu... Hiçbir his senin ona duyduğun sevgiyi değiştiremez. Hiçbir hissin gelmesi ya da gitmesi onunla senin arandaki bağı kopartamaz. Hem eğer Aslan Kral'daki gibi sevdiklerimiz gökteki yıldızlar olup bizi izliyorlar...