bize bu oldu -33

789 84 33
                                    

Ev. Oda. Asude. Safiye hanım. Bahadır bey.

Asudeye kapıyı Safiye hanım açmıştı. Torunun hâlini iyi görmeyince hemen telaşlanmış, sesine de yansıyan endişeyle ne olduğunu sormuştu genç kıza. Asude olanları kısaca anlatırken yeniden ağlamaya başlamış, dedesi ve babaannesinin olaya dair kınayıcı bazı sözlerinin ardından müsaade isteyip  fazlasıyla ağrıyan başına iyi gelir umuduyla  biraz uyumak ve dinlenmek istemişti. Her zaman kaldığı odaya geçip üzerindeki elbiseden kurtuldu, rahat olduğunu düşündüğü bir eşofman ve penye giyip yatağa uzandı. Bir süre çok istemesine rağmen uyuyamayıp yaşadıklarını düşünmüş, sorgulamalarda bulunmuş, ardından farkında olmadan uykuya dalmıştı. 

Bir buçuk saat kadar sonra Safiye hanım akşam namazı için torununu uyandırdı. Genç kız namazını kıldı ve sofra hazırlamaya yardım etti. Kısa bir yemeğin ardından ortalığı toparladı ve birlikte çay içtiler. Hepsi erkenden kalktığı için yorgun düşmüşlerdi, uykuları gelmişti. Asude gündüz biraz uyuyunca hemen yenik düşmedi bu yorgunluğa. Dedesi ve babaannesi ezan okunur okunmaz namazlarını kılıp Kur'an okumuş ve odalarına çekilmişlerdi. 

Yalnız kalmakla ilgili bir problemi olmayan Asude ise en son okuduğu kitabı alıp kaldığı yerden devam etmeye koyulmuştu. Ayracının arasında bulunduğu bölümde gençler ve  bilgisayar/telefon oyunları hakkında bir takım şeyler yer alıyordu. Dikkatle okumaya başladı. Her ne kadar kendisinin bu oyunları oynayan bir kardeşi/yakını olmasa da arkadaşlarından duyuyordu. Bir çok insan vardı yakınan.

 ''Sabahtan akşama dek elinde telefon, oynuyor.'' ,  ''Gece gündüz bilgisayar başında, o oyunlarda ne var bilmem.'' , ''İyice kafayı bozdu oyunlarla, dünyadan koptu resmen.'' 

O da merak etmişti bunu, neydi gençleri ve çocukları böylesine hayattan/gerçekten koparıp sanal alemin içine savuran şey? Tam da burada mühim cevaplar almıştı. 

- Ödül devrelerinin uyarılıp haz veren moleküllerin devreye girmesini sağlayan zaferler ve sonuçlar elde edebilecek olmaları. Dış dünyanın karmaşasın sanal alemin basitliğine göç. Maliyetsiz zevk. Açık hedefler. Anında geri bildirim. Mutsuz ve tatminsiz gençler için sığınak. 

Asude, üzerinde durulan bu noktaların doğruluğuyla yüzleştikten sonra bugün kafasına takılan bazı sorulara da cevap bulduğu o kritik yere gelmişti. İçinden geçen  ''Nasıl?'' sorusuna bir karşılıktı sanki şimdi okuduğu satırlar. ''Nasıl insanlar bu hâle gelir, vicdanı körleşir?''

  ''...Öldürmeyi zevk ve skor olarak oyun oyuncularına geri döndüren şiddet içerikli video oyunlarında bir patlama yaşanıyor. Peki bu sistemli bir seferberliğin veya bir kötü niyetin tezahürü olabilir mi? Nefesinizi tutun! Birinci ve ikinci cihan harplerinde ABD ordusunda ateş hattında yer alan askerlerin ancak yüzde 15 ila 20'sinin silahlarını ateşlediği Marshall istatistiği ile kayıtlara geçmiş. Bu fire savaş mekanizması için büyük bir kayıp. İnsan büyük savaşların ortasında dahi insanı öldürmekten imtina ediyor. Sonra ABD'de bir gizli el önce televizyon sonra bilgisayar ekranlarında insan öldürmeyi yaygınlaştırılıyor. Bir tür Pavlov'cu koşullanmayla öldüren kişinin bir suçluluk değil bir zafer hissi ile tanışmasını sağlıyor. Öldürme eylemi suçluluk hissinden arındırılıyor. Toplum başkasının acı ve ıstırabın a duyarsızlaştırılıyor. Sonuç: ABD ordusu Kore'de karavana atış oranlarını çok düşürüyor, Vietnam Savaşı'nda ise karavana atış neredeyse yüzde üçe iniyor. Amerikan askeri şiddet içerikli film ve oyunlarla gözünü kırpmadan öldürmeyi öğreniyor. Bugün ekran şiddeti ile sokaktaki şiddeti ilişkilendiren 1.000'in üzerinde bilimsel çalışma var.''

Ekranlarda görülen şeylerin insana ne denli etki ettiğiyle alakalı bir kaç çalışma yapmıştı genç kız üniversitede.  Ekranlar, toplum ve birey sağlığı için ciddi önem taşıyordu. Fakat bu önemi görmezden gelen medya şirketleri, içeriği durumu kötüleştirici olan dizi, film ve programlar üretmeye devam ediyordu. Hükümetlerse yayınlanmasına müsade ediyordu. Ayda yılda bir kere sunulan güzel çalışmaların kaderi de artık toplumun çoğu  tarafından basit karşılanmak ve beğenilmemek oluyor, uzun ömürlü kalamıyorlardı. Hepsi birbirinin aynı olan şirketli, zengin kız fakir oğlanlı, mini etekli, havuzlu evler, pahalı arabalar, sakarlıklar, yakınlaşmalar dolu saçma diziler bir yana, ( ki kendileri eleştirilse tüm saçmalıkları ortaya sermek saatler alırdı)  kavga, dövüş, baş kesme, adam biçme, kılıçtan geçirme, mafyacılık, silah, vurdu kırdı dolu olanlar küçücük bir çocuğun gözünde bile şiddeti normalleştiriyordu. 

MehsâHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin