29ஜ "Ben senin kocan için yanıp, tutuşuyorum."

31.8K 1.1K 318
                                    

°Güneş'in Ağzından°

Okuldan çıkarken, etrafımdan geçen kişilere bakmıyordum. Aklımı dolduran düşünceler, beynimi işgal ediyordu.

Aklım tek bir konuda, tek bir kişideydi. Ve bu kişi aklımı, beynimi, düşüncelerimi, bir türlü rahat bırakmıyordu.

Sadece aklım, karışık değildi kalbim de karışıktı. Ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. Bilemiyordum. Ne yapmam gerektiğini kestiremiyordum.

Pusat.

Bu adam beni değiştiriyordu. Kimsenin açamadığı gizli kapılarımı bir bir açıyordu ve ben bu durumdan memnundum.

Bir banka yavaşca oturdum. Bu aralar düşünceler arasında boğuluyordum.

Kollarımı göğüsümde birleştirerek, yavaşca arkama yaslandım. Hafif esen rüzgâr sarı saçlarımın esmesine neden oluyordu.

Düşüncelerimin arasında gözlerim istemsizce kapanmıştı. Derin nefes alarak, temiz havayı ciğerlerime çektim.

"Şu an ki hâlin ne kadar da uysal." Pusat'ın sesini duymamla gözlerimin açılması bir olmuştu. Pusat, tam yanımda oturuyordu.

"Pusat..." diye fısıldadım, burada olmasına şaşırarak.

Pusat, gülümsedi. Ve ben o an Pusat'ın gülümsemesinin ne kadar büyüleyici olduğunu anladım. Yüzünün her milimini incelerken, o da yüzümü ayrıntılı bir şekilde incelemeye başladı.

"Seni bulmak çok kolay oluyor biliyor musun?" Sesi boğuk geliyordu.

Anlamayarak baktım. "O ne alaka şimdi?"

"Genellikle aynı yerlere geliyorsun. Mesela; hep bu parka geliyorsun ve hep aynı banka oturuyorsun."

Yüzümde ki şaşkın ifadeye sırıtarak baktı. "Bunu nereden biliyorsun?" diye sordum.

"Meslek sırrı." İster istemez ben de gülümsedim.

"Bu meslekte usta olmuşsunuz, maşAllah."

"Teşekkürler."

"Eee, neden geldin?" Merakla bakmaya başladım. Pusat, konuşmak için dudaklarını aralarken, birkaç saniye bakışlarım dudaklarına takılsa da belli etmemeye çalışarak Pusat'a bakmaya başladım.

"Seni özledim." Ve ben eriyecek kıvama geldim.

"Ney için geldim dedin?" Sesim titrek ve güçsüz çıkıyordu. Ve buna neden olan, Pusat'tı.

"Seni özlediğim için geldim." dedi, hâlime gülerek.

"He, iyimiş." dedim, dediğini garipseyerek.

"Senin üzerinde bıraktığım etkiye bayılıyorum." Muzipce sırıttı.

Kaşlarım anında havaya kalktı. "Benim üzerimde uyguladığın bir etki falan yok!" diye itiraz ettim.

"Test edelim istersen?" dedi, meydan okurcasına.

"Edelim, bakalım." dediğim an ellerini enseme getirip, hızlı bir şekilde dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Ama bu hiç adil değildi!

Karşılık vermemeye çalışıyordum ama bu çok zordu. Bi' zaman sonra iş çığırından çıktı ve dudaklarımı araladım. Beni o kadar yoğun öpüyordu ki, kalbim her an duracak gibiydi.

Aşiretin HanımağasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin