19ஜ "Bir öpücük versem?"

63.1K 1.6K 200
                                    

Bölümü bu kadar erken atmayacaktım ama hazırken atayım dedim. Geçen bölüme gelen o düşen beğeniler çok üzdü beni. Uzun yorumlar yaparsanız çok çok sevinirim. Herkese teşekkürler! Sevildiğinizi bilin. Keyifli Okumalar.

İnstagram; @bursiindelisii . Bölümü eklemeden önce orada ufak kesitler paylaşıyorum. Twitter da var fakat pek aktif değilim. Sadece tweet okuyorum.

"Nasıl baba? Bu kan davası sonlanmıştı ya hani? En son bizden can gitti biz de daha fazla kan dökülmesin diye onlardan birini öldürmedik. Nasıl kan davası sonlanmadı?" diye sordu Kerem hiçbir şeye anlam veremeyerek.

"Oğlum, bilmediğin bazı şeyler var. Ben.. ben bir hata yaptım. Aslında ben değil.." dedi Ahmet, üzüntü ile başını eğmişti.

"Baba! Lafı uzatma. Ne yaptın?" 

Kerem'in artık sabrı taşmak üzereydi. Hiçbir şeye anlam veremiyordu. Geçen sene bu kan davası olacak illetten kurtulmuşlardı. Ya da kendisi öyle zannediyordu. Amcasını kaybetmişti o kan davası yüzünden. Amcasını kaybettikten sonra bir daha kimsenin canı gitmesin diye onlardan birini öldürmemişlerdi. Ama şimdi babasının dediklerine bir türlü anlam veremiyordu.

"Oğlum.. onlardan birini öldürdük. Kan davası devam ediyor. Berzan gelmişse babasının kanını yer de bırakmaz." 

Kerem, duydukları ile dehşete düştü. "Baba! Sen ne diyorsun? Kim öldürdü? Ya nasıl yaparsınız! Şimdi bizden biri daha mı bu kan davası olayında kurban gidecek!"

Ahmet, çaresiz bir şekilde bakmaya başladı oğluna. "Oğlum, yengen amcanın ölümüne dayanamadı. Onun ölümü onu nefrete sürükledi. Bir gün konağa gizlice girmiş ve Berzan'ın babası olacak herifi öldürmüş." 

"Baba! Ne olacak şimdi? Yengem böyle bir şey yapacak biri değil! Nasıl yapar böyle bir şeyi, aklım almıyor hâlâ. Berzan kesin intikam planı yapıp da gelmiştir! Yoksa buraya hayatta gelmez o. Buraya kesin bizden can almak için geldi! Lanet olsun." 

"Oğlum, sakin ol. Belki de o da bilinçlidir artık. Kan davasının artık ne kadar kötü duruma geldiğini fark etmiştir. Belki de.. daha fazla kan dökülmesin diye intikam falan almak istemiyordur." dedi Ahmet.

"Baba! Berzan'dan bahsediyoruz burada! Babası için ölürdü o. Nasıl intikam almaz o?" Dedi Kerem sesini yükselterek. Ahmet, Kerem'in dediklerini tabii ki de haklı buluyordu. Ama şuan ne yapacağını bilmiyordu.

"Kerem, şimdilik bunları düşünmeyelim! Ama konağın her bir köşesine adamlar yerleştireceğim. Bizden başkası çıkmasın konaktan. Ben halledeceğim bu meseleyi."

"Nasıl halledeceksin baba?" diye sinirle konuştu Kerem.

"Ben halledeceğim dediysem hallederim. Hadi sen odana git. Karın meraklanmasın."

Kerem, bir şey demeden çıktı odadan. Nereden çıkmıştı bu lanet olası kan davası? Zaten bir bu eksikti. Her şey yolundayken bir bokluk olmasa olmuyordu zaten. Odaya geldiğin de kapıyı açtığın da tüm güzelliği ile karşısında duran karısı vardı. Tüm sinirini, tüm dertlerini bu kadının yanında bir an da unutuyordu. İçeri geçip, kapıyı kapattı.

Zeynep, gülümsedi odaya giren adama bakarak. Zeynep, Kerem'in gerginliğini fark edip, kaşlarını çattı.

"Bir şey mi oldu Kerem?" diye sordu yanına yaklaşıp, ellerini kollarını yerleştirerek.

Aşiretin HanımağasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin