Aşiretin Hanımağası

20ஜ "Zeynep Hanım, testlerde bir yanlışlık oldu."

Merhaba. Yeni hikâye ile ilgili bir duyuru paylaşmıştım. O duyuruyu iler ki zamanlar da tekrardan paylaşacağım. Bazı sinir bozucu yorumları görmezden gelmeye çalışıyorum. 'Yeni bölüm ne zaman gelecek?' tarzında ki yorumlara cevap vermiyorum. Bu zamana kadar hikâyemi sadece okuyup, geçmiş. Bir yorum bile yapmamış kişilerin 'yb' diye sorması benim sinirime dokunuyor. Yanlış anlaşılmış düzelteyim dedim :) Bu zaman kadar güzel yorumlar yapmış okuyucularımın sormak tabi ki de hakkıdır :) Siz sorabilirsiniz, canlarım. Ben her zaman cevaplarım. :) Bölümü dün ekleyecektim ama ansızın gelen misafirler yüzünden ekleyemedim. Kusura bakmayın, lütfen. Ayrıca Pazar gününe kadar bölüm yetiştirmeye çalışacağım. Çünkü p.tesi'den sonra halama gideceğimden dolayı orada yazamam ve internette yok maalesef :(Yani haftaya bölüm yok maalesef. Ama 8.Şubat'da uzuuun bir bölüm sizlerle olacaktır. Keyifli Okumalar.

"Zeynep, ya bu Kerem'in halası olacak kadın nasıl bir şey ya? Sinir." diye tısladı, Güneş. Zeynep hızla başını salladı.

"Evet, ya. Dün gece neler dedi. Yok Kerem'e uygun kız bulurmuş falan. Sen beni bulduğuna şükret kadın." dedi Zeynep eliyle kendini gösterirken.

"Of! Sırf seni şu kadınla yalnız bırakmamak için gitmiyorum eve. Zaten annemler de bu gece yokmuş. Zeynep, bana bak ben bu kadının bakışlarından hiç ama hiç hoşlanmadım. Gudubet şey."

Zeynep, umursamazca omuz silkti. "Umurumda değil. Karşısındakinin kim olduğunu bilmiyor, bir daha bana laf atarsa bu konağı başına yıkarım. Hem Zeynep Sayer'in kim olduğunu anlamış olur." dedi Zeynep, dişlerinin arasından tıslayarak.

Güneş, genişçe sırıttı. "Vay. Zeynep Sayer style diyorsun yani."

"Öyle diyorum, canım." dedi kahkaha attıktan hemen sonra.

"Sevim Hanım'da çok kötü bakıyordu o Selma Hanım olacak kazulete, o kadın kesin Sevim Hanım'ı da delirtmiştir." dedi Güneş, saçları ile oynarken.

"Aa ben de fark ettim! Ama bi' anlam veremedim. Neyse, Selma Hanım inşallah çabuk gider." dedi Zeynep.

Güneş, onaylar şekilde başını salladı. "Aynen."

"Benim canım çok sıkılıyor ya! Hadi aşağıya inelim." dedi Zeynep. Güneş, başını salladıktan sonra beraber avluya indiler. Avluda Selma hanımı görünce, Güneş ve Zeynep yüzünü buruşturmadan edemedi.

"Zeynep bana bir kahve yapsana.. Senin elinden bir kahve içeyim." diyen Selma Hanım, Zeynep'in sinir duygusu tavan yapmasını sağlamıştı. Rica da etmiyordu, hanımefendi.

Zeynep, derin nefes alarak, başını salladı. 'Dua et sen Kerem'in halasısın.' diye içinden geçirdi. "Tabii ki,"

Selma Hanım, sahte bir gülümseme yolladı. Güneş, direk mutfağa geçti.

"Bu kadın tam bir cadı!" dedi Güneş, sinirle.

"Delireceğim! Tüm geri zekâlılar beni mi bulur?!" dedi elini alnına götürdükten sonra.

"Tamam sakin ol bebeğim, yap şu kadının kahvesini de sonra çekmeyelim çenesini." diyen Güneş'e hak verdi Zeynep.

Güneş, aklına gelen şeyle sinsi bir şekilde sırıtıp, kahve yapan arkadaşına döndü. "Zeynep," dedi.

"Hı?"

"Şurada fare zehri var galiba, kahvenin içine döksek mi kız?" dedikten sonra, Zeynep kahkaha atmasını durduramadı.