13. The sound of you singing

303 32 3
                                        

İyi okumalar...


"Taehyung?" Karanlık siluete bakarken gözlerini kısmıştı yataktaki çocuk. Uzun boylunun adımları doğrudan yatağa yöneldi.

"Selam bebeğim. Erken yatmışsın sanki biraz? Yoksa ben mi geciktim?" Jimin saate bakmak için telefonuna uzandı ancak parlak ekran hala açamadığı gözlerini yakmıştı. Zar zor okuduğu dokuz rakamından sonra komodine geri bıraktı cihazı.

"Ben erken yatmışım. Biraz halsiz hissediyordum bugün." Alnına uzanan ele göz devirdi. "Hasta değilim, dün gece sabaha kadar dizi izlediğim için böyle."

"Düzgün uyumalısın Chim, neden kendini riske atıyorsun ki?" Elinin yerini dudakları aldı bu sırada.

"Hayatımı düzenli yaşamam gerektiğini ben de biliyorum Taehyung, kaç yıldır hastayım farkında mısın acaba? Dizi çok sardığı için dalmışım işte. Gel hadi, uyuyalım." Onun yanına uzanmadan önce üzerindeki gömlek ve pantolondan kurtuldu solist. Kısa boylunun bedenini kendininkine yapıştırmıştı yatar yatmaz.

"Saat benim için çok erken ama sen uyumalısın. Şarkı söylememi ister misin?" Jimin başını biraz kaldırdı, yüzünde oyuncu bir sırıtma vardı.

"Para almadan da söyleyebiliyor musun?" Ani öpüşü yüzünden dişlerini Jimin'in dişleriyle çarpıştırmıştı Taehyung. Bu diğerinin hoşuna gitmiş olmalı ki yorgunluğuna rağmen uzun boylunun üzerine tırmanmakta aceleciydi.

"Uykudan vazgeçtik sanırım." diye mırıldandı Taehyung dudakları üstündeki kalın et parçalarına. Jimin bir kez daha sırıttı.

"Bogum seni hiç aradı mı?"

Konu değişimi Taehyung'u şaşırtmıyordu artık. Bir hafta kadar olmuştu Taehyung Bogum'la konuşalı. Bu şekilde devam etmek istemediğini, arkadaş kalmak isterse kalabileceklerini ancak istemezse de onu zorlamayacağını söylemişti. Bogum'sa ona düşünmek istediğini belirtmekten başka bir şey dememişti. Bir haftadır okulda da mekanda da görmüyordu çocuğu. Ona zaman tanımak için hiç iletişime geçmeye çalışmamıştı da. Bir haftadır Jimin'le arasındaki ilişkiyi ilerletmekten başka bir şey yapmıyordu. Her şeyin toz pembe ilerlemesi ise tabi ki mümkün değildi.

"Aramadı, görmedim de hiç." Jimin kolunu onun üzerinden komodine uzattı. Aldığı cihaz bu sefer kendi telefonu değildi. "Ne oldu? Neye bakıyorsun?"

"Aramadığından ve yazmadığından emin oluyorum." Taehyung bir çırpıda cihazı kavrayıp doğrulunca boşluğa düşen başıyla sızlandı Jimin. "Ya ne yapıyorsun Taehyung?"

"Bogum'u engellemene gerek var mı sence? Buradayım, seninleyim. Ona da bir ilişkimiz olmayacağını söyledim zaten. Buna rağmen beklentiye girecek biri değil. Yazar ya da ararsa arkadaşlığımıza devam etmemiz için yapacaktır." Kısa boylu çocuk da doğruldu bunun üzerine.

"Arkadaşlığınıza devam etmeniz için mi? Ne yani? Öpüştüğün herifle arkadaş mı olacaksın bir de?" Taehyung Jimin'in sorusu çok saçmaymış gibi kaşlarını çattı.

"Biz zaten arkadaştık. Sadece Bogum benden hoşlanıyordu ve ben de bir şans vermeyi denedim, olmadı işte. Bunu anlayacak olgunluğa sahip biri o Jimin. Merak etmeni gerektiren hiçbir şey yok. Ona çoktan bir erkek arkadaşım olduğunu söyledim." Jimin yataktan da kalkınca yeni bir kriz anı yaşayacaklarını anlamıştı solist.

"Seni benden çalmak isteyecek! Sen, gerçekten onunla görüşecek misin yani? Bana rağmen onunla görüşmeye, buluşmaya hatta belki de öpüşmeye devam edeceksin!" Oda kapısını buldu Taehyung'un bakışları.

"İlaçlarını aldın mı sen bugün?" Ani sorusu Jimin'i sakinleştirmemiş, aksine daha çok yükseltmişti.

"Sen bana ne demeye çalışıyorsun? İlaçlarımı almayı unutmadığımı sana söylemiştim! Neyim olduğunu bile bile hayatıma girip üstüne bir de böyle mi davranacaksın? Defol git evimden!" Uzun parmaklar aralarındaki boşluğa uzandı.

"Gel buraya." diyen sesi sakindi Taehyung'un. Anlık öfke nöbetleriyle hiç karşılaşmamış değildi. Bu anlarda Jimin'le sakin konuşması gerektiğini bilecek kadar çalışıyordu aklı. Jimin minik bir adım attı öne. Aynı anda elini de kaldırdığından tek hamlede Taehyung'un kucağına çekilmesi zor olmamıştı. Çocuğun geniş göğsünde iyice küçülttü kendini. "Aşkım, uyuyalım ister misin? Seni öpebilirim de. Ne istersin sevgilim?"

"Öp." Mırıltısı gerçekten kısıktı, Taehyung dikkatle onu dinliyor olmasa asla duyamazdı. Jimin'in çenesinden tutup hafifçe kaldırmış, ince dudaklarını yaslamıştı parlaklıklara. Yavaş davranıyordu. Jimin yükseldiği anlardan hemen sonra yavaşlığa ihtiyaç duyuyordu zira. Ellerini ensesinde birleştiren ve yatağa uzanmak için hamle yapan çocuğun öfkesini atlattığını fark etti.

"Benim güzel bebeğim." İstemsizce kurmuştu bu cümleyi. Jimin'e söylediği hiçbir güzel sözü bilinçli söylemiyordu, sanki kalbi öylece dökülüveriyordu Jimin'in önünde. Parıldayan bakışlarını gözlerine dikmişti altındaki çocuk.

"Seni yoruyorum, değil mi? Çok yoruyorum seni Taehyung." Başını iki yana salladı Taehyung.

"Öyle bir şey yok. Tek isteğim senin iyi olman. Bunun için her şeyi yapmaya hazırım, biliyorsun. Eğer Bogum benimle iletişime geçecek olursa..." Sözü kesildi alelacele.

"Sus, geçmeyecek işte. İstemiyorum onunla görüşmeni." Taehyung omuz silkti.

"Aslında tanışırsınız diyecektim. Böylece onun bir hamle yapmayacağından emin olursun, endişelenmen gerekmez." Reddetti Jimin.

"Hayır, istemiyorum tanışmak falan. Sinirlerime hakim olamazsam ne olacak? Seni rezil ederim Taehyung. Benim yüzümden sıkıntı çekmemelisin." Güven veren bir gülümseme belirdi üsttekinin yüzünde.

"Beni rezil etmezsin, bunu umursamıyorum. Sinirlerine hakim olamazsan diye ben senin yanında kalacağım bebeğim. Sakin kalabilirsin, bunu yapabileceğine inanıyorum ben. Kendini olumsuza şartlama lütfen. Peki Jungkook'la tanışarak başlamak ister misin? En yakın arkadaşım o zaten." Jimin'in elleri yeniden omuzlarını bulduğunda doğru soruyu sorduğunu anladı.

"Mekana biriyle gelmiştim ya hani, hatırlıyor musun? Hatta kim olduğunu sorgulamıştın." Taehyung başıyla onayladı.

"Evet, kuzenim demiştin." Jimin'den de bir baş onayı geldi anında.

"Kuzenim sanırım Jungkook'u tanıyor. Çok ilginç, o mekana daha önce hiç gitmediğini de söylemişti oysa. Hem yaşı da bizden büyük, nereden tanıyor olabilir? Jungkook hiçbir şey dedi mi?" Taehyung en yakın arkadaşının dudaklarından çıkan sözleri hatırlayınca hafifçe doğruldu.

"Dedi aslında. Sanırım aralarında bir şeyler olmuş." Jimin oldukça şaşırmıştı buna.

"Kavga gibi bir şey mi?" Taehyung sevgilisinin aklına ilk olarak kavga ihtimali gelmesine güldü.

"Ah, hayır hayatım. Yatmışlar basbaya." Duyduğu ince kahkahayla bu sefer şaşıran taraf oydu.

"Saçmalama Taehyung, ne yatmasından bahsediyorsun?" Omuz silkti solist gevşekçe. Jungkook'un yalan söylemeyeceğini biliyordu çünkü.

"Yatmışlar işte, Jungkook onun altına yattığını söyledi. Kızları tercih eder aslında, nasıl olduğuna dair bir fikrim yok." Jimin'in gülüşü karşısındaki adamın ciddi olduğunu fark edince solmuştu. Taehyung sorgulamak üzere olan dudaklarını kısa boylunun sözleriyle öylece aralık bıraktı.

"İyi de, Yoongi aseksüel Taehyung. Hayatı boyunca kimseyle öpüşmedi bile."


Yoonkook için güzel planlarım var...

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.

Song For You ~ VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin