18. The blue shade that stayed with me disappears

297 25 2
                                    

İyi okumalar...


"Jungkook? Sen nereden çıktın?" Daireye tembel adımlarla giren çocuğun suratı asıktı.

"Yoongi kapıda bekliyor." dedi montunu çıkarırken. Jimin minik ve hızlı adımlarla yatak odasından banyoya geçmişti. "Park yeri yok." diye devam etti Jungkook.

"Hemen çıkıyorum, söylesenize sokağın sonunda beklesin. Yürürüm, iki adımlık yer zaten." Taehyung başını iki yana salladı ancak sevgilisi onu görebilecek bir konumda değildi.

"Sağanak yağıyor Jim." diye seslenmişti Jungkook, mimikleriyle tepki veren arkadaşının aksine. "Kapıda beklesin, işi ne? Çok sıkışırsa bir tur atıp yeniden gelir."

"Ne bu tavırların senin? Kuzenim gene ne yaptı sana bakayım?" Banyodan çıkmış, kapıdaki ikiliye doğru yürümeye başlamıştı. Taehyung elini kaldırıp durdurdu onu.

"Yağmur yağıyormuş, kazakla mı gideceksin?" Jimin gözlerini devirdi ona.

"Arabaya bineceğim Tae. Dönüşte de arabayla döneceğiz zate... Nereye gidiyorsun?" Taehyung yatak odası kapısının ardında kayboldu. Yeniden görüş alanlarına girdiğinde elinde Jimin'in kapüşonlu montu vardı.

"Şunu giyer misin? Lütfen sevgilim, hadi." Jimin onun tuttuğu montu üzerine geçirdiğinde dışarıdan bir korna sesi duyulmuştu. "Aşağı ineyim mi seninle?"

"Yok, gerek yok aşkım. Yoongi beklemesin daha fazla. Geç kalmayız biz, merak etme." Öne uzanmış, Taehyung'un dudaklarına sesli bir öpücük bırakmıştı.

Bugün bir aile yemeği vardı. Aslında gitmek istemiyordu sarı saçlı ancak annesinin baskılarına daha fazla direnememişti. Yoongi'nin de geleceğini duyunca biraz daha içi rahatlamıştı. Ailesinin Taehyung'dan haberi yoktu, evde hala tek yaşadığını sanıyorlardı. İntihar ettiğini bile söylememişti hatta. Bilmeleri gerektiğini düşünmüyordu. Hastalığının teşhisinden beri onu kendilerinden uzaklaştıracak her şeyi yapmışlar, para göndermek dışında Jimin'le doğru düzgün iletişimde bile bulunmamışlardı hiç. Kuzeni olmasa daha fazla devam edebileceğinden tereddütlüydü çocuk, şimdi de kendisini hayatta tutanların başında sevgilisi geliyordu.

Teşhis 16 yaşlarındayken konmuştu. Aile evindeki bitmek bilmeyen mutsuzluğu şımarıklık olarak algılanmış, bir aile dostunun tavsiyesiyle psikiyatriste götürülmüştü. Oldukça ciddi bir şeyle boğuşuyordu Jimin. Ailesinin bunu hala bir şımarıklık olarak gördüğünden emindi. Birkaç nesildir zengin olan ailesinin mirasından kendisine düşen payı alabilene dek onlarla yaşamaya devam etmek zorunda kalmıştı. Bu da hastalığının ilerlemesinin ana sebebi sayılırdı. Yoongi'nin sahiplenici tavırları sayesinde onlarla daha az zaman geçirebilmiş ve Yoongi'nin yalnız yaşadığı evinde kalmıştı sık sık ancak bu ilaç tedavisine başlanmasını geciktirememişti. 18 yaşına bastığı an mirastan kendisine kalan payı hesabına aktardı. Bir ev tuttu ve o günden beri de bu dairede yaşıyor, parayı yatırdığı fondan düzenli bir gelir elde ediyor, yatırımlarını bir yandan okurken sürdürüyordu. Ailesinin servetinin yanında çok küçük bir miktardı kazandığı, yine de tedavi masraflarını ailesi ödemeye devam ettiği için kendisine yetecek kadar parası oluyordu.

"Gittiler mi?" diye sordu Jungkook camın önündeki arkadaşına. Taehyung gözlerini bir an ona çevirdi.

"Jimin çıkmadı daha binadan. Gelip baksana bir, Yoongi bir şey söylemeye çalışıyor." Omuz silkmişti arkadaşı.

"Merak etmiyorum onun söyleyeceği hiçbir şeyi." Taehyung'un kaşları çatıldı bu cümleye. Yoongi arabadan inip yukarıya doğru bağırmıştı bu sefer.

Song For You ~ VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin