Keyifli okumalar...
●●●
Karşıma gördüğüm manzaranın şaşkınlığıyla gözlerim kocaman açıldı.
Bana sessiz olmamı işaret ettiğinde Emir'e döndüm.İkimiz de kapıda kalmış Ali'nin omzunda uyuyan Melisa'ya bakıyorduk. Emir benim aksime hiç şaşırmış gibi durmuyordu.
Melisa göz kapaklarını araladığında bir süre olduğu ortama dikkatle baktı. Bakışlarını başını koyduğu omzun sahibine çıkardığında Ali'yi görmesiyle hızla ayağa kalktı.
Beni kapıda Emir'in kucağında gördüğünde "Ben şey..." diyerek sustu. Utandığını anlamıştım. Anlardım bu duyguyu. Kocamla hep ailem tarafından basılıyorduk. Onlarınki daha masum bir şeydi ama neyse.
Gülümsemi saklamak için çabalarken kendime hakim olup "Hiçbir şey görmedim." dedim.
Emir'e dönüp "Sen bir şey gördün mü, Emir!?" dediğimde hala kendime hakim olmaya çalışıyordum.
Emir başını hayır anlamında salladığında Melisa'nın kızarmış yanaklarına döndüm. Ali ise sırıtıyordu. Erkek milleti işte!
"O zaman ben yatağıma geçmek istiyorum." diyerek yatağı gösterdim. Emir dediğimi yapıp beni yatağa uzattığında üstümü güzelce örttü.
Melisa hala odanın ortasında dikilip yerle bakışıyordu. Düşündüğü bir şeyler onu rahatsız ediyor gibiydi.
Merakla "Melisa, ne oldu?" dediğimde irkilip bana döndü.
Melisa "Canım sen de iyi olduğuna göre ben kendime hemen bir ev bakayım. Otelde daha fazla kalmak istemiyorum." dediğinde 'tamam' anlamında kafamı salladım.
"Görüşürüz." diyerek Ali'nin oturduğu yerde olan çantasını ona bakmadan alıp odadan çıktı. Melisanın gidişiyle gözlerimi kapıdan çekip Aliye döndürdüm. Israrla anlatması için bakarken hiç bir şey demiyordu.
Sonunda bıkkın bir nefes verip "Konuş be adam. Çatladım burda. Melisa neden senin omzunda uyuyor!?" diye sordum.
Ali kaşlarını çatıp "Hani bir şey görmemiştin, Alisa!?" dediğinde onun gibi yaparak cevap vereceğim sırada Emirin "Karımla düzgün konuş!" uyarısını duydum.
Sinsi bir şekilde gülümseyerek "Anlat!" dedim.
Ali teslim oluyorum gibisinden elini kaldırıp pat diye "Siz karı koca çok kötü bir şey oldunuz. Melisadan hoşlanıyorum!" dedi.
İşte şuan kötü bir yenge olma zamanıydı.
"Öyle mi, paşam!? Benden izin aldın mı!?" dediğimde Ali gülümseyerek "Alırım, yengem. Sen yeter ki, benden aylarca sakladığın bu güzellikle aramı yap." dedi.
Başımı sağa sola sallayarak "Olmaz!" dedim.
Ali öne doğru eğilip ciddi bir ifadeyle "Neden!?" diye sordu.
Dudaklarımı büzerek işaret parmağımla onu baştan aşağı gosterip "Tipi değilsin!" diyerek gülümsedim. Ufacık şakadan bir şey olmazdı, ama Allah beni çarpmasa iyi. Bu adam Melisanın hayalindeki tipti. Aralarında Melisanın istediği gibi 5 yaş vardı. Bu yaş onun ideal erkek arkadaşı yaşıydı. İşte Canın yakışıklılığıyla kafası gidince her şeyi bir çırpıda unuttu.
Alinin yüzü düşse de heyecanla "Nasıl tiplerden hoşlanır?" sorduğunda gülmemi bastırmaya çalışıyordum.
Emire döndüğümde aşkla suratımı izliyordu. Onun bu haline gülümseyip dudağına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildim. Ali'yi unutup Emirle bakışırken Ali'nin sitemli sesi kulaklarımı doldurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz itiraf
Подростковая литератураOna bir daha onunla evlenmek istemediğimi söylediğimde sinirlenmişti. Yüzüme bakmamamak için çaba harcıyordu. Önümde boş boş dolanmaya başladı, gömleğinin yakasını açarak. Birden "Sen benimsin kadın! Bunu o kafana sok! Şimdiki hayatında da, sonraki...