Keyifli okumalar...
●●●
Son gelinliği de çıkartıp kıyafetimi giyindim. Ne yalan söyleyeyim, gelinlikleri görünce adamın evlenesi geliyordu.
Emir gelinliklerin parasını ödedikten sonra beni evime bırakmayı teklif ettiğinde kabul etmiştim. Babamla şu mafyalık konusunu konuşacaktım.
Araba durunca kemerimi çıkartıp Emirle vedalaştım. Bileğimden tutup beni kendine çektiğinde yanağımdan öptü. "Görüşürüz, sevdiğim. Valizler hazır olduktan sonra adamlara haber ver, gelip alsınlar." dediğinde ben o konuyu tamamen unuttuğumu fark ettim. Emir beni buraya valizlerimi toplamam için getirmişti.
Hızla onu onaylayıp çantamı alarak arabadan indim. Emir kapıdan içeri girmemi bekliyordu.
Bahçeye girdiğimde kaşlarım çatılmıştı. Evin her trafında koruma vardı. Babam neden böyle bir şey yapmıştı?
Evin kapısının önünde durup zile bastığımda Ayşe abla kapıyı açmış, ona sıkıca sarılmıştım.
"Hoş geldin yavrum. Emir yok mu?" diye sorduğunda içeri girmiştim. Kısaca "Onun işleri vardı, abla. Beni bırakıp gitti."dedim.
"Anladım kızım da, müstakbel kocana niye o, bu diyorsun? İnsan gibi bir şeyler söylesene." Al onun yüzünden fırça da yedim.
"Alışamadım daha." Kocam, kocam diye ortalıkta gezmemi falan mı bekliyorlardı?
Beraber salona ilerlerken "Alış kızım, çocuğun zoruna gider."dedi.
Gülerek "Eşek kadar adama çocuk mu dedin az önce sen? Asıl bunu duysa üzüntüden yataklara düşer. Çocuk olan benim."dediğimde babamın "Alisa sen mi geldin?" demesiyle yanına gittim.
Babam beni görünce "Benim güzeller güzeli prensesim gelmiş. Gel sana bir güzel sarılayım." dedi. Kollarını bana açmış babama doğru yaklaşıp ona sıkıca sarıldım. Yanındaki koltuğa oturup annemi sorduğumda yukarıda olduğunu söylemişti. Babamla şu mafyalık konusunu konuşmanın tam sırasıydı.
Babama doğru yaklaşıp "Benim sana bir şey söylemem lazım baba."dediğimde merakla elindeki gazeteyi yanındaki sehpaya koyup tek kaşını havalandırdı.
Sanki birileri beni duyacak gibi yavaşça
"Dün Emirle konuştuk, yaptığı illegal işler hakkında. Senin haberin var mıydı?" diye sorduğumda babam gerilmişti. Yani bu o demek oluyordu ki, bu durumdan haberdardı.Babam beni yanıltmayarak "Biliyorum."dedi.
Biliyorum dedi, biliyorum. İster istemez yüzümde alaycı bir gülümseme oluştu. Bu benim babam mıydı? Benim babam bana nasıl böyle kıyıyordu? Nasıl? Bu güne kadar içimde büyüttüğüm, koruduğum sevgi, güven yok olmuştu.
Her zaman hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığına inanırdım! Ama bu? Nasıl bir anlam yükleyebilirdim? Babamın bana bunu yapması güvenimi kırmıştı, ama yıllardır tanıdığım kişiye inanmak istiyordum.
Ağlamak istesemde göz yaşlarıma engel olup "Ben annemin yanına gideyim o zaman. Emir eşyalarımı toplamamı istedi, onları hazırlıyım." deyip ayağa kalktım.
Babamın konuşmasıyla durdum. "Başımda bir bela var Alisa. Seni korumam için bu evlilik gerçekleşmeli. Daha fazla ne sen soru sor, ne de ben cevap vereyim. Zamanı geldiğinde, her şey hallolduğunda sana kendim anlatacağım. Babana güven."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz itiraf
Fiksi RemajaOna bir daha onunla evlenmek istemediğimi söylediğimde sinirlenmişti. Yüzüme bakmamamak için çaba harcıyordu. Önümde boş boş dolanmaya başladı, gömleğinin yakasını açarak. Birden "Sen benimsin kadın! Bunu o kafana sok! Şimdiki hayatında da, sonraki...