Ahiret eşim ol...(Bitti - Düzenleniyor)

[Epilog]+Serinin devamı

Süphesiz hamd ancak ve ancak alemlerin Rabbi olan Allah subhanahu ve Teala'ya mahsustur!

Sare ve Hureyre'nin bu güzel gelişimlerinin sona ermesiyle birkaç kişiye teşekkür etmek ve ayrıca size de bu hikaye ile ilgili belki henüz bilmediğiniz bazı gerçekleri aktarmak, sizlere bu vesileyle emanet etmek istiyorum. Zira sizler tamı tamına 71 bölümü benimle okumuş ve hatta Allahu alem benimle hissettiniz.

SARE ve HUREYRE

Sare;

...Allah yanlış kelime kullanmaktan beni muhafaza etsin ama sen neredeyse kendi ruhumdan kurtarmak istediğim özelliklere sahiptin. Seni kendi okul dönemimde yaşadığım zorluklar sayesinde kendimden çok daha dik duran, kendinden ve inandıklarından son derece emin olan ve daha 'müslümanca' yaşayan bir genç kız olarak – keşke olsam – dediğim şekilde kelimelerle anlatmaya çalıştım. Senin işyerinde huzurla namaz kıldığın gibi ben de okulda namazlarımı kılmak istedim ama maalesef merdiven altlarının karanlığı veya çatı katlarının soğuğu beni kimseye göstermeyeceğinin sözünü verdiği için senin kadar cesur olamadım. Sanki 'yakalansam' bir suç işliyor olacaktım oysa teneffüslerde namazla huzur bulman insanlar dünyadaki en zararsız insanlardı.

...erkek kardeşini kendi erkek kardeşimden uyarladım sayılır, her ne kadar aranızdaki yaş farkı aynı olmasa da. Anne ve babanı da aynı şekilde kendi ebeveynlerimden esinlenerek hatta onların bana öğrettiklerinden de fazlasıyla seni yetiştirmiş olmalarını uygun buldum. Ne de olsa onlar 'sadece' sen ve Zübeyr'i yetiştirmişti biz ise 4 çocuktuk.

...ananen. Tıpa tıp kendi ananemden aldığım o güzel kadın. Sabah kıldığı namazdan başlayarak kıyafetlerindeki çicek detaylarına kadar belki de senden daha çok sevip özlüyorumdur onu. Zaten bu kadar çaresizce onu anlatmaya çalışmamın nedeni senin kadar ona şahit olamadan onun benim evlenmemi beklemeden vefat etmesindendir belki de.  Seni hala özlüyorum anane, kokunu, beni köyde sabahları koyunların yanına götürüp onları severken bana kahvaltı için süt aldığını, beni geceleri üşümeyeyim diye kucağına nasıl aldığını ve çocuk aklımla sadece bölük hatırladığım daha nice anılarımızı – bayramlarımızı.

Hureyre;

...seni kendimce olması gerektiği gibi düşünerek yazdım. Gençliğini islam'a adayan, etrafındaki gençlere de hoyrat yaşamı değil merhametli erkek olmayı, islam ahlakıyla – deli kanlı değil de – insan olmayı öğreten biri olmanı diledim. Gençliğini ve vaktini Allah için ümmetin gençlerine adayan biriydin sen. Şüphesiz seninle bir adamda olmasını istediğim bütün dileklerim, beklentilerim, bilgi sahibi olmasını istediğim konular ve beni ve ailesini de bilgisiyle Allah'a yakınlaştırmasını istediğim bir adam döküldü kelimlere. Senin davranışların önce bana sonra da bütün diğer genç kızlara böyle şerefli müslüman erkeklerinin hala olduğunu anlatmaya çalıştım.  'Erkektir yapar' diye değil, helal dairede Allah'ın rızasını gözeterek yaşayan 'müslüman erkek yapmaz' diye yaşayan insanların da olduğunu bilmek ve ispat etmek istedim.

...kız kardeşin senin erkek kardeş olarak duyduğun sevgi ve merhametin göstergesi olmuştu. Kız kardeşlerini zorlayarak onlara cehennemin yolunu inatla yürümelerine sebep olan değil büyük abi değildin sen. Senin bir kız üzerinde kurduğun hakimiyet değil ona duyduğun ve muamele ettiğin sabır ve sevgi seni gerçek anlamda abi yaptı ve bütün büyük abilere örnek olmasını dilememi sağladı. Baban çok sevdiği eşinin vefatıyla her aldığı nefeste ona kavuşmayı beklemese de dünyaya var gücüyle sarılmak istemeyen, çekingen bir adamdı. Eksik kalan bir adamdı.

...annen, onun kaybı hayatın boyunca altı yaşındaki çocuğun kalbinde sürekli kanamasa bile her rüzgarda ürperti veren bir yaraydı. O aslında Amine annemize olan ilgi, alaka ve sevgimden döküldü kelimelere. Her konusu geçtiğinde Efendimiz alehisselatu vesselam'ın şerefli annesini geldi aklıma. Bu nedenle kız kardeşinin adı da Amine oldu zaten.