Sanki tutulmuş gibiydim. Ağzım tamamen kurumuştu ve Âmin diyerek kadar bile takatim kalmamıştı. Başım ağrıyordu. Bu sohbetten o kadar etkilenmiştim ki sanki sadece bana yönelikti...ve Aminenin bu sohbeti abisiyle hazırlamış olduğu gerçeği beni daha da çok ürpertiyordu...
Kızlar sohbet sonrasında biraz daha konuşup Peygamber Efendimiz aleyhissalatü vesselâm'ın evliliği hakkında bilgi alışverişinde bulundular. Bende katılmak için kendime gelmeye çalıştım ama düşüncelerim o kadar başka yerlerdeydi ki, bir süre sonra kalkıp taze bir abdest alıp rahatlamak için abdesthaneye yöneldim.
Namazın sonrasında kızların çoğu gitti, bende doğal olarak fırsatı değerlendirmek adına mutfağa, Aminenin yanına gittim.
"Selamun aleyküm, yardım edebilir miyim?"
Bana kısa bir bakış attı, selamımı aldı ve basını salladı. Bulaşığı bulaşık makinesine yerleştiriyordu. Ben ise artık dayanamadım.
"Amine üç gün boyunca seninle konuşamamak ve bana kızgın olduğunu bilmek beni çok kötü hissettiriyor. Seninle daha fazla dargın olmak istemiyorum. Lütf-"
"Dargın değiliz ki. Kim demiş?"
Ağzım yarı açık ona baka kaldım.
"Nasıl? O zaman neden benimle konuşmuyorsun?"
Başını geriye atıp bana düşünceli bir bakış daha attı. Sonra masaya bakıp oraya geçmemizi işaret ederek oturmamı istedi.
"Sana sorunumun ne olduğunu söyleyeceğim ve sonrasında sen benimle artık konuşmak istemeyeceksin."
"Olur mu öyle şey Amine, saçmalama. Hiçbirşey başkasıyla küs olmama neden olamaz."
Omuzlarımı silktim ve ciddiyetimi takınarak ona baktım, o da devam etti
"Abimle evlenmeni istiyorum."
Bu cümle adeta yüzüme vurulan bir kırbaç etkisindeydi. Bir arayış içerisinde mutfağa bir bakış attım, sanki Amine birşeyleri aradığını söylemiş de bende ona yardım etmem gerekiyor gibiydi.
"Sare abla abimle evlenmeni istiyorum, şayet biriyle evleneceksen, o kişi abim olmalı. İnan bana uzun bir süre kendimi tuttum. Son bir aydır sana yaklaşmadım bile. Öğrendiğin zaman yanlış birşey düşünme diye."
Herhangi bir tepki veremeyecek kadar aciz bir şekilde yüzüne baka kaldım. Sözleri sürekli beynimde tekrarlıyordu.
"Sare abla?..."
Koluma dokunmuştu ama ben kolumu yavaşça elinden kurtardım. Tam o anda aklıma gelmişti; bugünün sohbetini abisiyle birlikte hazırlamıştı.
"Ya sohbet...?"
Birçok anlama gelebilecek gibi başını onaylayarak salladı.
"Nasıl? O mu...o mu bunu söy-"
"Hayır, hayır. Aman Allah'ım, hayır tabiki. O bana birşey söylemedi. O... süper ya...bu şimdi hiç hoş görünmüyor ordan. Aslında...ben sizin evlenmenizi istiyorum, çünkü ikinizi de tanıyorum. O kadar uyumlu-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahiret eşim ol...(Bitti - Düzenleniyor)
EspiritualEsselamu aleyküm ve rahmatullahi ve berekatuhu akhiler uhtiler ve diğer okuyucular! . Bu hikaye bir genç kızın hikayesidir, kendisi bu modern yüzyılda dinî bütünlerine ve değerlerine sadık kalmak isteyen, almanyada yaşayan bir kızçedir. . Benim adı...