Beni tutup kendine doğru çevirdi ve yüzüme daha da yaklaştı. Nefesini tam yüzümde hissettiğimde eliyle saçımın örgüsünü çözdü...
(...)
Sabah duş aldıktan sonra Hureyre'nin arkasında namaz kılmıştım. Onun tilaveti biraz sakinleştirmişti beni ama hala tanımlayamadığım içimdeki o his geçmemişti ve bu yüzden sabah namazından sonra tekrar biraz uzanmıştım.
"Sare...iyi misin?", Yattığım yerden başımı sallayıp zorla gülümsedim. Yüzümü biraz inceleyip gitti. Tekrar geldiğinde elinde sıcak su torbası ve bir fincan çayla döndü.
Gülümseyerek elinden ikisini de alıp biraz daha dinlendim. Saat 10a doğru kalkıp biraz daha çay almak için mutfağa geçtim. Hureyre salonda oturmuş günlük okuması olan Vakia suresini okuyordu. Biraz tezgaha dayanıp bekledim, sanki bütün kan dolaşımım alt üst olmuştu.
Salona gittiğimde Hureyre'yi izledim. Kur-an okurken ona has kendini kaybetişi çok hoşuma gidiyordu. Bu acıdan benden çok daha ileriydi, Allahu âlem.
Yavaş yavaş tekrar yatağa geçip günün çoğunu namazlar dışında yatakta geçirdim. Akşam geç saatlerde Hureyre odaya geldi. Hızlı hızlı elbiselerimden birkaçını çıkarıp yatağın üzerine koydu. Hemen sonra da kendi üzerine başka bir kazak giydi. Hiçbirşeyi anlamadan yorgun bakışlarımı onun üzerine diktim. Sonunda bana dönüp konuştu, "Hadi kalk. Doktora gidiyoruz. Bu kadar uzun süre kötü olman normal değil."
Başımı iki yana salladım, "Hureyre düzelirim. Yarına kadar iyileşmezsem annemi ararım, olur mu?", bu sefer o başını hayır anlamında salladi, "Hayır. Sare kalk. Böyle olmaz. Yüzünün rengi attı."
Hali çok garibime gittiği için biraz güldüm.
"Hureyre demir eksikliğim var benim. Ben hep böyleydim sadece şimdi biraz daha belli olmuştur, o kadar." Yavaşa ayağa kalkıp hafif baş dönmesini ona göstermeden yanına yürüdüm. Gerçekten korkulacak birşey yoktu. Yanına ulaşınca elinden tutup yatağa çektim. Baş ucumdaki komodinden en sevdiğim kitabı alıp eline verdim.
Son kaldığım yeri açıp eline verip işaretimi bulup okumasını bekledim, ki öyle de oldu. Okudu ve sonra hangi kısım olduğunu fark edince tekrar cümleyi okudu ama bu defa sanki sadece benim için okuyordu
🌼İnsanın, özellikle Müslüman'ın tahassungâhı yani sığınağı ve bir nevi cenneti ve küçük bir dünyası aile hayatıdır.🌼
🍀Risale-i Nur Külliyatı; 24üncü Lem'a🍀Beni alnımdan öptükten sonra gecenin geri kalanında bu okumayı sürdürmüş ve böylece o sesinin, bana özel yaratılan sesinin tınısını duyarak rahatlayıp yumuşak ve güven içerisinde rüyalara yelken açmama vesile ve yardımcı olmuştu.
(...)
Yatsı namazına uyandırdığında kalkıp hazırlandım, kendimi daha iyi hissederek Hureyre'nin arkasına durdum.
Namazı eda edince kalkıp yatağa geçtim, kısa bir süre sonra da Hureyre gelip üzerini değiştirdikten sonra yanıma geldi, ki o sırada ona bakmamaya çalışmakla meşguldum. "Bakabilirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahiret eşim ol...(Bitti - Düzenleniyor)
SpiritualEsselamu aleyküm ve rahmatullahi ve berekatuhu akhiler uhtiler ve diğer okuyucular! . Bu hikaye bir genç kızın hikayesidir, kendisi bu modern yüzyılda dinî bütünlerine ve değerlerine sadık kalmak isteyen, almanyada yaşayan bir kızçedir. . Benim adı...