Açıklamasının samimiyeti yetmezmiş gibi bir de saçıma kondurduğu mühürle yoktan yere incinmeye meyilli olan gönlümü, tabiri caiz ise, gönül almaya en uygun şekilde almıştı.
Ertesi gün ramazanın son günü olduğu için son oruçumuzu tutuyorduk ve bu da bir ramazanın daha sonu olduğu için beni düşündürmüştü, sonuçta bir daha ramazanın nasip olup olmayacağı kesin değildi, kabir kapısı kapanmıyordu. Ramazanın ilk gününden son gününe kadar islam ahlakı üzere yaşamaya çalışıyor en önemlisi de Allahu alem hiç olmadığı kada Kur'an ve Sünnete sarılıyorduk. Alkol içen bunu bir süreliğine bırakıyor, zina eden buna son veriyordu, kız arkadaşından bir aylığına ayrılıyorlardı, yalan söyleyenler de bunu yapmamaya karar veriyorlardı. İnsanlar gıybet etmemeye, birbirlerine hakaret ve küfür etmemeye özen gösteriyorlardı.
Neden?
Neden oniki ay'ı olan bir senede tek bir aylık müslümanlık taslıyorduk? Bir aylığına mı emrediliyordu bu ibadet ve kurallar? Sadece Ramazanda mı namaz kılınır, açlara yemek verip yardım edilir? Geriye kalan onbir ayda da böyle davranmamız gerekez miydi? İslamın hangi şartı: ''Senede bir ay müslümanca yaşa.'', diyordu? Sümme haşa! Bunun böyle olmadığı ve olmaması gerektiği gayet net ve açık.
Diğer aylardan tek fakı ibadet etmenin daha kolay gelmesi, çünkü şeytanlar bu mübarek zamanda bağlanırlar ve vesveseler olmaz. Subhanallah, nasıl Allah'ın huzruna çıkmabilmeyi umuyoruz, bir ömür boyu müslüman gibi yaşayamamış ama altmış yıllık hayatında yapabilmişse altmıs aylık müslüman olabilmiş bir insan olarak mı?
''Sare?'', ''Hm?'', Hureyre'ye baktım. ''Daldın yine, burda değilsin.''. ''Dava.'', tek kelime derdimi anlatmaya yetmiş gibiydi ama bu kelimenin ardında dertli insanların derin ve ağır yükleri gizliydi, o yüzden derdimin dermanını bulmaya gücü yetmediği için yanlızca ''Tamam'' demekle yetindi, o da aynı dertten muzdaripti, bundan emindim. Çoğu zaman yaptığı gibi bir süre daha yüzüme baktı ve başını salladı, yerimden kalkıp yanına gittim. Yanağıma bir buse kondurup dikkatli olmamı hatırlattı, ben ise onaylayarak kapıyı açıp onu işe gitmesi için Allah'a emanet ettim.
Benim işim onunki kadar sıklıkta sabahın erken saatlerinde başlamıyoru, Elhamdulillah. En azından vardiyalı çalıştığım için az da olsa daha hafif geçiyordu günlerim. Tam zamanlı çalışırken oruç çok daha zor geliyordu, zorluğun nedeni her zaman açlık da olmayabiliyordu, bağzı iş arkadaşları da zorluk çıkarabiliyordu. Etrafa biraz bakınıp bunun sonuçunda temizlik yapmaya karar vermiştim. Çoğu zaman sadece iki kişi olduğumuz için fazla kirlenmese de biraz dağınıklık oluyordu. Bayramı da göz önünde bulundurarak ona göre temizlik yaptıktan sonra yemeği de pişirip dolaba koydum. Saat dokuza gelirken bir saatliğine oturup Kur'an okumaya karar verdim. Benim okuyamadığım cüz'ü Hureyre okumuştu son kırk sayfayı okuyarak hatimimizi bitirmek istedim.
فَاَمَّا مَنْ اَعْطٰى وَاتَّقٰىۙ
وَصَدَّقَ بِالْحُسْنٰى
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرٰىۜ
🌸Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah'a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz. (5-7)🌸
🍀Leyl Suresi 92, 5-7 Ayetleri🍀
Ya Allah bizleri sırat-ı müstakim üzere sabit kıl, taze iman nasip eyle (Kelime-i şehadeti akla geldikçe tekrarlamak ve yeniden şehadet getirmek). Sırat-ı müstakim'i Câbir'ın (a.s) anlattığına göre Efendimiz (sav) açıklamak için bir gün ashâbıyla birlikte sohbet ederken önüne bir çizgi çizmiş:
🥀Bu Allah Teâlâ'nın dosdoğru yoludur🥀 buyurmuştu. Sonra söz konusu çizginin sağına ve soluna ikişer çizgi daha çizmiş ve: 🥀Bunlar da şeytanın yollarıdır.🥀 buyurmuştur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahiret eşim ol...(Bitti - Düzenleniyor)
EspiritualEsselamu aleyküm ve rahmatullahi ve berekatuhu akhiler uhtiler ve diğer okuyucular! . Bu hikaye bir genç kızın hikayesidir, kendisi bu modern yüzyılda dinî bütünlerine ve değerlerine sadık kalmak isteyen, almanyada yaşayan bir kızçedir. . Benim adı...