Ahiret eşim ol...(Bitti - Düzenleniyor)

Yenilikler ve sizin düşünceleriniz

Esselamu aleyküm ve rahmatullahi ve berekatuhu sevgili kardeşlerim 😊

Sizlere bol bol iyi haberlerim var yine de yeni bölüm ümidi ile gelenlerin hakkını helal etmesini isterim...çok az kaldı, Risalei Nur ağırlıklı olan bölümleri açıklamak zaman alıyor...

Öncelikle bu hikaye hakkında konuşalım.
Hikayemiz henüz bitmeye biraz uzak, yaklaşık 20 bölümü var demek daha doğru olur. Yani birazdan söyleyeceklerim sizleri bu hikaye hakkında endişeye düşürmesin çünkü sevgili Sare ve Hureyre daha epeyce macera ve zorluk (maalesef) görecekler.

Gelelim bu hikayeyi azıkcık ilgilendiren konuya.
Şöyle ki, bu hikaye orijinalinde almanca olduğundan ve o hikayeyi neredeyse bitirdiğimden sonraki hikaye ile ilgilenme fırsatım oldu. Sare ve Hureyre'nin hayatının hemen hemen içinden bir karaktere, ki onu eminim hepiniz seviyorsunuz, bir hikaye yazmaya başladım, hatta taslağıyla birlikte ilk 3 bölümü 6000ner kelime ile hazır. Bu hikaye bittiğinde inşaAllah bu hikayeden çok önemli bir karakterin hayatını okuma vesilesini sizlere sunmak istiyorum ve bu konuda çok hecanlıyım.

Şuraya kim olabileceği hakkında düşüncelerinizi yazabileceğiniz bir paragraf bırakmak isterim :)

Gel gelelim bahsetmek istediğim başka bir konuya.
O da şu ki, yeni bir hikaye daha hazırda var ve sizlerin fikirini almadan henüz okurlara sunmak istemiyorum. Siz de fark etmişsinizdir, aslını başka bir dilde yazdığım bu hikaye sizlerden çok sevgi gördü en önemlisi de bana çok güzel dua eden kardeşler ulaştı. Bu yüzden sizlerin fikrini almak isterim; şayet şuan bu hikayenin yanı sıra yeni ve bağımsız bir hikayeyi okumak ister iseniz lütfen bu konuda düşüncelerinizi benimle paylaşın e mi :)

Bu hikayeden bağımsız olacağı için bahsi geçen yeni hikayemizin konusunu az da olsa açıklamamak sizlere haksızlık olur değil mi?

Yeni hikaye ve konusu

Bir dünya düşünün, hak ve batılın her gün, her saat, her dakika ve hatta her saniye savaştığı. Bu dünya öyle bir dünyadır ki, ne bir anne evladını kurtarabilir ne de bir kardeş karındaşını...

Bir kız, peki bu savaşın içine düşerse? Ne bir ses ona ulaşır ne de hakikati dalga dalga savunan o gencin sesi ona ulaşır. Öyle bir kız ki, özelliğini bilmez, nedenini de bilmediği gibi, kendini sevmez. Ne de olsa etrafındakiler insanlardaki kusursuzlukları önemser, över ve sever.

Bir oğlan, hırçın, rüzgar'a adeta meydan okuyan bir genç, ona gözlerinin işlevini öğretecek olsa? Deli kanlı olduğu, güneş'e bulut'u ve hafif rüzgara kasırgayı terçih etmesinden belli eder kedini. Ne bildiğinden tek adım geri düşer ne de bilmediğini öğrenmekten üşenir. Gün be gün çatılan kaşların altındaki gözler hiç bu kadar kırlgan ve bir o kadar da inatçı kız görmemiştir.

Çarpışan hayatlarını güzelleştiren engeller olacağından habersiz, ikiside hayatlarına devam ederler. Her zaman ailesinin koruması altında yetiştirilen bir kız sanki içinde yaşadığı kutunun dışına çıkması yasak gibi yaşadıktan sonra elbette bir vesile sayesinde sonunda o konuyu araştırmak isteyecekti ve bunun için işin ehlini arayacaktı ve bulacaktı da. Oğlan ise kız sayesinde insanların engeli kendileri koyduğunu ve aslında ortada yeterince istek ve inanç olduğunda hiçbir engel olmayacağını sonunda kız sayesinde öğrenecekti.

Rüzgarın uğultusuna kulak asmadan onu hissetmek varken, neden ay'ın ve güneş'in parlaklığından şüphe duyar insan?