Bölüm 7-Davetsiz Misafir-

682 61 36
                                    

7.Bölüme Hoş Geldiniz Canlar💗

Söz verdiğimden bir kaç saat geç atmak zorunda kaldım bunun için öncelikle özür dilerim.

Bölüme geçmeden size bir sorum var. 

Bölümler ortalama 2000 kelime olursa haftada iki-üç kere bölüm atabilirim. Eğer 4000-6000 arası olursa haftada bir bölüm paylaşabilirim. 

Hangisi olsun sizce? Fikirlerinizi bekliyorum.

Onun dışında yorum yapmayı unutmayın. Onlar benim tek moral kaynağım.

Geçelim şimdide bölümümüze....💗

Bölüm Şarkısı: Buray-Deli Divane

Keyifli Okumalar :)

♟♟♟



"Alo"

Oydu. Düşüncelerim şüphe olmaktan çıkmış kendini teker teker kanıtlamıştı.

"Demir."

O da en az benim kadar şaşkın şaşkın suratıma bakıyordu. Bu bir haftadır komşum olan hatta gözüne tuz ruhunu andıran biber gazı sıktığım adam Demir miydi yani? Hani şu oyundaki?

"Eyvah eyvah. Adam senin ne kadar cırtlak olduğunu gördü artık Deva. İlişkinize ben helva kavururum sen dua okutacak birilerini bul."

İç sesler her zaman haklıdır diye yazılı olmayan bir kural vardı da benim mi haberim yoktu ?

Bir elindeki telefona bir bana bakıyordu. Kalbimin sesi umarım dışarıdan duyulmuyordu yoksa rezilliğime yeni rezillikler eklemiş olacaktım. İstemsizce bir adım geri attım.

"D-deva. Sen misin?"

Aklım kendini devre dışı bırakmıştı. Eline ne zaman davetiyesini verdim, ne zaman açık olan kapımdan içeri girip geri kapattım inanın ki bilmiyorum. Kapının ardından sesler geliyordu.

"Deva? Deva bir şey mi oldu? İyi misin?"

Hayır hiçbir şey olmadı. Fiiliyatta gayet iyiyim ama hissiyatta delirmiş gibiydim. Koskoca İstanbul'da hem aynı okulda hem aynı semtte hem de aynı binada bulunuyorduk. Bu kadar tesadüf gerçekten fazlasıyla fazlaydı.

"Deva sen salaksın. Su katılmamışından hem de. Adam ya onu beğenmediğini düşünürse? Kaçıp gitmek ne ya, kundaktan evrilmeden çıkan velet misin sen ?"

Haklılıklarına haklılık katan Raife'nin ortaya attığı düşünce ile boğazımın sıkıldığını hissettim. Asla öyle bir şey yoktu. Adeta dünyaya emanet edilmiş bir meteor parçasıydı. Kıvırcık saçları olsun, az önce rengini fark ettiğim ela gözleri olsun insana diyecek bir şey bırakmıyordu.

Cahil cesareti çaldığı kapıyı açıp sakince gülümsedim.

Eğer benim korktuğum şeyi düşünüyorsa kendimi bir kaşık suda boğmam an meselesiydi!

"Sıraya gir, önce ben boğacağım !"

Havada kalan elini indirip yüzüme baktı. Ve baktığı an eli ile çenemi tutup başımı mosmor olan yanağımın olduğu tarafa çevirdi. Çattık kaşları mümkün olsa birleşecekmiş gibi bakıyor bir şey söylemek istiyor da kendisini zor tutuyor gibiydi.

"Deva bunlar ne ? Kim yaptı bunu sana ?"

Çenemde duran baş parmağı yanağıma çıkmıştı ve oradan ayrılma gibi bir düşüncesi yok gibiydi. Parmağı hala yanağımdayken konuştum.

17.Piyon Demir/Yarı Texting (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin