Bölüm 24-Yılbaşı Yemeği -

488 47 43
                                    

Selam selam selam.

Nasılsınız?

Yeni bölüme direk uğurlamak istiyorum sizi. Onlara göre zaman yılbaşı. Yeni bir kaç olayımız var.

Bölüm Şarkısı: Batuhan Kordel- Batan Gemi

Keyifli Okumalar:)

♟♟♟


Deniz'den...

Yanakları kıpkırmızı olurken gözleri hala gözlerimdeydi. Bir şeyler düşünse de bana karşı hiçbir cevap vermemişti. Karnımda oluşan delici ağrı ile boğazımı temizledim. 

Ben her şeyi yanlış mı anlamıştım?

Kendi kendime mi gelin güvey olmuştum hakkında?

Ellerimi koyacak yer bulamayıp konuşmaya başladım.

"He-hemen cevap vermek zorunda değilsin ne de olsa daha yeni tanıştık."

Ellerim masanın üzerindeyken sıcak bir tebessüm etti. Garip bir dürtüyle sol gözünden akan tek damla yaşı baş parmağıyla silip gözlerini masadaki ellerime sabitledi. 

Elini uzatıp önce iki parmağı ve daha sonra avucu ile tuttu elimi. Bakışları beni tekrardan bulduğunda yutkundum.

Gerçekti, değil mi?

Yanakları kırmızının her tonunu denerken elimin üzerindeki elinin baş parmağımla okşadım.

"Zorunda olduğum için değil istediğim için bu cevabı vereceğim. Sad-sadece ne diyeceğimi bilemedim o kadar."

Gülüp başımı önüme eğdim. Bu kabul ettiği anlamına mı geliyordu?

"B-bu evet demek mi?"

Tıpkı benim gibi gülerek başını yukarı aşağı salladı. 

"Evet, bu evet demek."

Sesli bir şekilde yutkunup dudaklarımı birbirine bastırdım. Şimdi ne yapmam gerekiyordu? 

Garson yemekleri getirip tek tek masaya bıraktığında eli hali elimin içinde hapisti. Tebessüm etmeye devam ederken garson yanımızdan ayrıldığında fısıldadı:

"Elimi alabilir miyim? Arada lazım oluyor."

Yeni fark etmiş gibi başımı sallayıp elimi yavaşça çektim. 

Bakışlarımızdan hariç kimsenin konuşmadığı bir yemeğin ardından ayaklanıp arabaya binmeden önce biraz dolaştık. O yanından geçtiğimiz denizi izlerken ben bakışlarımı ondan çekemiyordum.

Zaten hangi deniz önümdeki bu manzaradan daha bakılası olabilirdi ki?

Kabanına sarılarak kollarını bedenine doladığında üzerimdeki kalın paltoya bakış attım. Omuzlarımı silktim. 

Klişe gerçekleştirmek o yanımda üşürken zerre umurumda değildi.

Kabanı çıkarıp omuzlarına bıraktığım sırada başı aniden bana döndü. Yüzlerimizin arasında bir milim bile yokken şaşkınca açılmış gözlerine kilitlenmişti bakışlarım.

Daha önce çok kahverengi göz görmüştüm. Kardeşimde, arkadaşlarımda. Ama hiçbirinde böyle bir ton yoktu. 

Sanırım ömür boyunca sıkılmadan izleyebileceğim tek göz ona aitti.

"Gözlerin çok güzel. Hiçbir şeye benzetilemeyecek kadar nadir."

Yüzünde tekrardan bir tebessüm peydahlandığında fısıldayarak konuştu.

17.Piyon Demir/Yarı Texting (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin