Bölüm 14- Kurşun Adres Sormaz Ki-

535 54 59
                                    

Selam Selam Selam.💓

Nasılsınız? Bende iyiyim. Yeni bir bölüm ve efsanevi bir bölümle karşınızdayım.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sizleri kocaman öpüyorum. 💓

Uzatmadan bölüme geçiyorum. Bu bölüm şarkı yok öneri olarak Yalın ya da Hande Yener'den hareketli bir müzik açabilirsiniz, son hariç :)

Keyifli Okumalar💓

♟♟♟

İlk dersimiz olan genel matematik dersinden çıkmış, içimdeki mutlukla uçacakmış gibi hissediyordum. Matematiğin verdiği o tarifsiz heyecan ile duyuru olduğu söylenilen panoya doğru ilerlemeye başladım. Panonun önündeki kalabalık bir türlü dağılmıyor aksine her saniye artıyordu.

"Aren Holdinge mi bağlı? Harika."

"Kesinlikle katılacağım!"

"Süper bir şey olmuş."

Bağırarak konuşan topluluğu tabiri caizse yarıp panonun önüne geçtim. Aren Holdingin sponsorluğunu aldığı bir çizim yarışmasıydı duyuru. Katılımcılardan yirmi kişinin resmi seçilip ödül olarak üç gün iki gece Uludağ'da bir otele götürülecekti. Ayrıyeten birinci seçilen kişiye de yanında bir kişi daha getirme hakkı verilecekti.  Kayıtlar için ise Demir Aren'e isim ve numara bırakmalıydı.

 Aman ne güzel!

Kuralları ve bir kaç önemsiz duyuruyu da okuyup panonun önünden ayrıldım. Fazlasıyla iyi bir yarışmaydı, tek sıkıntısı kayıt için Demir ile konuşmaktı.

Ona fazlasıyla kırgındım ve bunun için geçerli sebeplerim olduğunu biliyordum. Her ne olursa olsun bana bakıp bir işim yok demesi çok kaba bir davranıştı. Ben oyun oynarken bile yanımda arkadaşım var deyip onu sayarken o beni telefonda konuştuğu bilinmez kişi için resmen harcamıştı.

Bir de sabah sabah gelmiş günaydın yok mu diyordu.

Ona bundan sonra zıkkımım peki vardı!

Kendileri o yanına gittiği hanımefendinin yanından yeni döndüğünde benden bir özür bile dilememişti, ki dileyecek gibi de durmuyordu.

Omzunda hissettiğim el ile başım hemen yan tarafa döndü. Gördüğüm yüz ile rahatladım.

"Bora ödümü patlattın ya!"

Damağımı çekermiş gibi yapıp elimdeki kitabımı daha sıkı tuttum. Kaçtığımız o tatil bana bir arkadaş daha kazandırmıştı, Bora. Kafa dengi tatlı bir psikopat.

"Katılacak mısın bakayım yarışmaya güzellik."

Başımı olumlu manada sallarken aklıma gelen fikir ile sırttım. Bu günde pırıltılarım coşmuştu çok şükür!

"Bora senden bir şey isteyebilir miyim ?"

Omzumdaki eli ile ileri doğru yürümeye başladığında beni de peşinden sürüklemişti.

"Kahvelerimizi içerken tabi ki."

Önce okuldan daha sonra bahçeden ayrıldığımızda kahvelerimizi kafeteryadan içmeyeceğimizi anlamıştım. Omzuma astığım çantamdan gelen ses ile çalan telefonumu elime aldım. Çağrı değildi, bildirim geliyordu.

"17.Piyon seni oyuna çağırıyor neredesin Şampiyonbelli_ikincikim?"

Başımı olumsuz anlamda sallarken kaşlarım istemsizce çatılmıştı. Demir ne zamandan beri bu kadar vurdum duymazdı?

17.Piyon Demir/Yarı Texting (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin