38. • Kanlı Düğün •

3.6K 421 22
                                    

"Eş ruhla yaratıldınız," diyerek konuşmaya başladı Elismera. "Kader yollarınızı kesiştirdi. Her şey kaderin seçimidir ancak mühürlenmek hür iradenizle gerçekleştirebileceğiniz bir bağlılıktır. Karanlıklarınızı serbest bırakın, zihinlerinizi birbirinize tamamen açın. Artık tek bir sır olmayacak aranızda. Geçmişinize dair hiçbir şey saklı kalmayacak." Elismera derin bir nefes alıp anlamını bilmediğim kelimeler mırıldanmaya başladı. Büyüyü tamamladığında, "Yeminlerinizi edin," dedi.

Hemen yanımda, beyaz bir elbise içinde ışıl ışıl parlamakta olan Routh'un elinden tutarak öne çıktım. Arkamda Mensis vardı, onun yanında ise Anithea.

Birleşme büyüleri tersine çevrilebilirdi. Evelyn'in bize zoraki bir şekilde yaptığı birleşme büyüsünü tersine çevirdiğimiz bilgisini Tenebris Evelyn'e iletmişti. Elbette bu koca bir yalandı. Evelyn şu an Routh'a çoktan sahip olduğumu ancak birleşme büyüsünü tersine çevirdiğimiz için ritüelin tamamlanmadığını sanıyordu. Son aşamanın şimdi tamamlanacağı yalanına inanması oldukça zordu ama Tenebris bir şekilde onu ikna etmeyi başarmıştı. Gerçek bambaşkaydı. Şimdi yeminlerini edecek olan kişiler Mensis ve Anithea'ydı. Özel bir büyüyle görünüşlerini değiştirmişlerdi. Evelyn onları tanımamalıydı. Onları, nedime ve sağdıç sanmalıydı. Evelyn için çok özel bir sahne hazırlamıştık Rahlea Çölünde. Vaha, hiç olmadığı kadar güzel geliyordu göze.

"Ruhum senin ruhundur," diyerek yemini başlattım.

Önce Routh tekrarladı. Biz zaten birleşme büyüsü altında olduğumuz için hiçbir değişim olmadı ancak Mensis ve Anithea da söylenenleri tekrar ettiklerinde etrafımızda tuhaf bir enerji akışı oldu.

"Kanım senin kanın, kalbim yalnız senin."

Routh'a dönüp ellerini avuçlarıma aldım. Bu anı yaşama fırsatı bulamamıştık. Formaliteydi ama tadını çıkarmamıza kimse engel olamazdı. Mensis ve Anithea söylediklerimi fısıldayarak tekrar ettiler.

"Ruhum senin ruhundur," derken Routh'un güzel yüzüne hayran hayran bakıyordum. Routh sesli bir şekilde, Mensis ve Anithea da fısıldayarak tekrar etti söylediklerimi.

Çevremizde rüzgâr esmeye başlamıştı. Ağaçların hışırtıları artmış, ayaklarımızın altındaki zemin sanki yumuşamaya başlamıştı.

"Gücüm senin gücündür!"

Rüzgâr şiddetini arttırmıştı. Altı kişilik düğün kumlar altında kalmaya hazırlanıyor gibiydi.

"Gücüm senin gücündür. İlk nefesimi seninle paylaştım, son nefesimi de seninle paylaşacağım. Ben ölürsem ölecek, ben yaşıyorsam yaşayacaksın. Nerede olursak olalım biz her zaman bütün olacağız. Kalbimiz, ruhlarımız ve karanlığımız birbirinden asla ayrılmayacak. Sonsuza dek değil, sonumuza dek. Yemin ediyorum!"

Routh söylediklerimi peşi sıra tekrar etmişti. Anithea ve Mensis yeminlerini bitirdiklerinde birden her şey duruldu. Elismera yanında durmakta olan eşine sımsıkı sarıldı. Ben de Routh'u yanıma çektim. Bekliyorduk. Yayılacak olan güç çok fazla olacaktı ve bu bize ciddi zararlar verebilirdi.

Elismera, "Karanlığınızı özgür bırakın, sizi korusun," dediğinde herkes söyleneni yaptı. Tenebris ise Routh'u koruyacak olan karanlık konumundaydı. Birden bir gürültü koptu. Sonrasında ise ayaklarımızın altındaki zemin sallanmaya, yer yer yarılmaya başladı. Mensis ve Anithea'dan korkunç bir güç yayıldı. Sanki bir atom bombası etkisindeydi. Güç bize çarptığında her birimizin karanlığı birer kalkan görevi görmüş ve bizleri bu ölümcül darbeden korumuştu ancak önünde ne var ne yoksa yok eden bir güçtü. Ağaçlar gövdelerinden kopuyor, dalları her yere yayılıyordu. Etraf toz dumana karışmıştı. Mensis ve Anithea güçten düştükçe çevremizdeki kaos da hafifliyordu.

Routhelia'nın KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin