Saat sabahın 8'i ben ise şirketteyim. Paşazade Ozan beye kahve yapıyorum. Aslında girişe koymuş bir stand ama ben bilmem o makineleri kendim yapmak daha güzel oluyor.
Daha kimse yoktu şirkette bir ben vardım ve o kadar huzurluydu ki. Tadını çıkar kızım.
"Sen napıyorsun burda?"
İrkilerek arkama döndüm.
"Ben şey siz kimsiniz?"
Uzun boylu sarışın bir çocuktu.
"Ben Çınar da sen kimsin napıyorsun burada?"
"Ben Esra. Ozan beyin sekreteriyim kahvesini yapıyorum."
Güldü.
"Komik olan ne?"
"Kusura bakma. Ben koskoca kahve makineleri varken burda kendin yapman komiğime gitti."
Gülüşüne eşlik ettim.
"Ben kahveyi kendin kavurup demleyince tadını daha farklı buluyorum. Makineler tek düze aynı yapıyor bir farkları yok. Hem el emeği daha tatlı olur."
"Haklısın Esra."
"Ah! Pardon siz stajyer falan mısınız acaba burda kusura bakmayın ben böyle konuştum ama."
"Yok ben buranın sahibin oğluyum yani aslında Çağlanın ikiziyim işlere bakıyorum bende."
"Çınar Bey kusura bakmayın lütfen sizde kahve istermisiniz?"
"Teşekkür ederim Esra ne kusuru şuan pek kahvelik halim yok ama başka zaman elinden bir kahve içerim."
Kafamı sallayıp gülümsedim oda odadan çıktı. Kimileri de şanslı doğuyor işte.
Kahveyi fincana koyup Ozanın odaya doğru çıkmaya başladım.
Masama baktım gerçekten bir toz bile yoktu bomboştu. Ama birdenbire noldu da gitti anlamadım 1 günde yani garip.
Saat ben farkında olmadan geçmiş odaya girdiğimde Ozan masada oturup işleriyle ilgileniyordu.
"Ozan bey girebilirmiyim?"
"Gel Esra günaydın."
"Günaydın Ozan bey kahveniz."
Kahvesini masasına bıraktım.
"Ben geç kalmadım umarım saat daha-."
"Yok ben erken geldim."
Kafamla onaylayıp çıkmak için dönüyordum ki bana seslendi.
"Esra seninle konuşmak istiyorum."
Başa sarıyoruz. Ayağa kalkıp kapıyı kilitledi ve bana yaklaştı.
"Ozan lütfen."
"Bak. Dün ve ondan önceki günlerde yıllarda sana çok kızgındım. Hala kızgınım ve buna hakkım olduğunu düşünüyorum. Ama burda benimle çalışmaya gerçekten kararlıysan beni gene yarı yolda bırakmıcaksan geçmişteki kötü anılarımızı unutmamız lazım kavga ederek bu iş yürümez."
"1.si benim neler yaşadığımı bilseydin ve evet anlatmıcam sana onları sadece düşünmeni istiyorum kızdığına bin pişman olurdun 2.si ben çok kararlıyım 3.sü ben seni yarı yolda bırakmadım."
Sesim titremişti.
"Evet bıraktın senden ben boşanmadım Esra sen benden boşandın. "
"Bırakmak zorunda kaldım Ozan!"
Bana yaklaşıp kaşlarını çattı .
"O ne demek şimdi?"
Anksiyetem azıcak galiba hayır. Ben arkaya gittikçe ozan üstüme geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Mantık İntikam
RomanceAşk , Mantık , İntikam. 3ü bir arada olduğu zaman çernobil faciasına sebebiyet verebilir. Önemli olan daima beraber ayakta durmak... Geç kalınmış aşkın hikayesi..