may, 8
"park jaemin. bayan minji sizi odasında bekliyor."
lanet olsun. bu olmamalıydı. hayır. hayır. hayır. jae ayağa kalkarken kolunu yakaladım. "dikkatli ol."
"ta-tamam." korkuyordu. korkuyordu ve haklıydı. minji ona her şeyi yapabilirdi. fakat lanet olası ben şu anda hiçbir işe yaramıyordum.
tam 15 dakika sonra geldi jae.
fısıldayarak sordum. "ne oldu? ne dedi? bir şey yaptı mı? jae!?"
"hiçbir şey. hiçbir şey, sakin ol!"oldukça sakindi gerçekten. hayır, bir terslik vardı. olmalıydı.
zil çalınca onu kolundan tutarak en rahat olabileceğimiz yere, terasa sürükledim.
"anlat.""sadece sohbet etti. tuhaf, değil mi?"
"başka? başka?"
"başka bir şey yok, chim. hepsi bu kadar."
"seninle lanet olası 15 dakika boyunca sohbet mi etti? hayır, hayır bu ona göre değil. kesinlikle bir b.kluk var."
"bilmiyorum... çok tuhaftı. üzgün gibiydi."
"minji mi? hayır, lanet olası. sana ne sordu, ne söyledi?"
"ailemi sordu. üzüldüğünü söyledi."
"jae! üzülmedi. sen ne dediğinin farkında mısın?"
"yeter artık chim! yeter tamam mı, belki de yanlış tanıyorsundur onu. belki senin düşündüğün gibi biri değildir o! hem-hem herkes senin gibi duygusuz olacak diye bir şey de yok! sok şunu kafana!"
güldüm. "peki."
terastan inip sınıfa ilerledim. bir daha konuşmadık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mr. fish (fuck it shit happens)
Mystery / Thrilleri can pretend i never wondered if you'll need me like i've needed you yeah, i know i'm so selfish.