#41

41 12 16
                                    


"kafayı falan mı yedin sen? nasıl böyle bir şey yapabildin?"

"biliyorum hata ettim ama beni suçlamak yerine bir şeyler düşünebilirsin."

güldüm. "sinirlisin ama sinirli olmaya şu kadarcık hakkın yok."

karşıma dikildi. "tam aksine chim, sinirli olmak için ne kadar sebebim var tahmin bile edemezsin."

"hm, sayabilirsin." yanımdaki banka çöktüm. "o kızdı değil mi, anlattığın kişi?"

"ne? sen nereden biliyorsun?"

"güvenecek birini arıyorsun, aradığın için karşına çıkan ilk kişiyi 'o kişi' sanıyorsun ve sonra bir bakıyorsun, bütün sırlarını dökmüşsün."

anlamsızca yüzüme bakıyordu. devam ettim. "kolay değil biliyorum,böyle bir şeyi saklamak ağır geliyor. ama jae o defteri alıp okuyan sendin. kimse bunu zorla yaptırmadı sana. üstelik  hei'ye anlatan da, şimdi bu yaptığından pişman olup karşımda oturanla aynı kişi."

"saçmalamayı bir dakika kesip yardımcı olamaz mısın?"

"ne yapmamı bekliyorsun lanet olası, onu da mı öldüreyim?"

"ha-hayır tabii ki ne diyorsun sen!?" yanıma oturdu. "bana bununla yaşamanın anlamsız olduğunu, doğru olanın eninde sonunda gelip beni bulacağını söyledi."

"ah,evet. sen biraz öyle bir çocuksun."

"dalga geçme."

"gayet ciddiyim."

"o dört duvar arasına girmeni istemiyorum. her ne kadar birini öldürmüş olsan da."

"dostum, eninde sonunda anlayacağını biliyorum; bazen birini öldürmek tüm dünyayı kurtarmak demektir. bu yüzden sanıyorum ki, hayatımı dört duvar arasında geçirsem de bundan asla pişmanlık duymayacağım."

mr. fish (fuck it shit happens) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin