may, 26 tuesday
okula geldim. sıramda bir kız oturuyordu. "ne işin var burada?"
"şey, jaemin yer değiştirmemizi rica etti, ben de kabul ettim. senin için sorun mu?"
"hayır."
sıraya oturdum. evet, cehennem tam da bu olmalıydı. sana iyi gelen birini kaybetmek.çıkışta kapıda jae'yi beklemeye başladım.
"jae." kolunu tuttum. "konuşabilir miyiz?""hayır. özgür irademle seninle görüşmek istemediğimi söylüyorum. bırak kolumu."
bıraktım. yapabileceğim hiçbir şey yoktu. ama olmalıydı...
fazlasıyla can sıkıcıydı.
eve geldim, şimdi de sana yazıyorum. lanet olası, bu defteri yazma fikri de nereden çıktıysa. sanki biri alıp kitap falan yapacak. şaka gibi. hiç girişmemeliydim.
tanrıyı öldürmüştüm ama hiç de öyle hissetmiyordum. peki neredeydi bu lanet olasıca..ah onu düşünmek beni yoruyor. ara vermeliyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mr. fish (fuck it shit happens)
Mystery / Thrilleri can pretend i never wondered if you'll need me like i've needed you yeah, i know i'm so selfish.