Hepinize merhaba.
Keyifli okumalar dilerim🖤Şirkette yaşadığımız o gergin dolu dakikalardan sonra hızlıca eve gelmiştik. Gökçe çok üzgündü. Hem abisinin, sevgilisi hakkında böyle şeyler söylemesi hem de sevgilisi hakkındaki şüphe onu iyice bataklığa batırmıştı. Ona şu an ne desem fayda etmeyeceğini biliyordum. Sürekli ağlıyordu, kendini yıpratıyordu. Asır gibi birisi için bu kadar üzülmeye değmezdi ama Gökçe ona âşıktı ve âşık olduğu adama şüphe duymak fazlasıyla kötü bir durum olmalıydı.
Korhan Bey, onun yanında durmam gerektiğini söylemişti. Onun dediğini yapacaktım. Aldatma meselesi ortaya çıkınca Gökçe'nin yanında olmak bana düşerdi. Korhan Bey bunu demese bile ben zaten Gökçe'nin yanında dururdum. Aynı durumda ben olsam Gökçe de benim yanımda dururdu ve acılarımızı birlikte dindirmeye çalışırdık.
Evet, kardeşim yoktu ama Gökçe benim kan bağım olmayan kardeşimdi.
"Lütfen üzme kendini Gökçe. Biliyorum, zor ama lütfen kendine bunu yapma. Korhan Bey senin iyiliğini düşündüğü için onları söyledi, üzülmen için değil."
"Karaca, gelmiş bana abilik taslıyor, sanki ne abiliğini gördüysek! Bir de kalkmış hesap soruyor bana. Onsuz geçen yıllarda neler yaşandığını biliyor mu o? Anca sevgilisi ile Fransa'da gezsin dolaşsın zaten." dedi.
"Geçmiş, geçmişte kaldı Gökçe. Eski defterleri açarsan geri kapatamazsın. Anlayışlı olmayı dene. Sen, Asır'dan eminsen bırak öyle kalsın. Eğer Korhan Bey haksız çıkarsa karşısına geçer dimdik durursun." dedim. Korhan Bey haksız çıkmayacaktı. Asır, Gökçe'yi aldatıyordu ve Korhan Bey maalesef haklıydı...
"Neyse ne." dedi, Gökçe. Derin bir nefes aldı ve eliyle göz altlarını silip yataktan kalkıp banyoya gitti. Ben de öylece yatağın üzerinde durmuş bu durumu Gökçe'ye nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum. Sanırım bunu Korhan Bey ile konuşmam lazımdı. Kardeşi hakkında olan bir kararı ondan habersiz vermek istemezdim. Sonra bana kızardı ve ondan azar işitmek isteyeceğim son şey bile olamazdı. Çünkü adam çok sert duruyordu ve şirketteki tavırlarından sonra iyice bunu göz önüne çıkarmıştı.
"Kızlar!" diye seslendi annem. Yataktan kalktım ve kapıyı araladım. Annem, merdivenleri çıkıyordu. Bakışları hemen beni buldu. "Karaca, hadi yemeğe gelin. Korhan Bey de geldi, bizzat Gökçe gelsin diyor." dedi. Kafamı onu onaylarcasına salladım. Annem merdivenleri tekrar indi ve görüş açımdan çıktı. Ben de tekrar odaya girdim. Gökçe ise banyodan çıkmıştı.
"Yemeğe inelim, hadi." dedim. Kafasını salladı ve telefonunu da alarak yanıma geldi. Merdivenleri indikten saniyeler sonra ise salona, yemek masasının oraya gittik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİZAN
RomanceKorhan Cihanbey ve Karaca Demirkan... İki ayrı dünyaların insanı gibi görünseler de birbirini tamamlayan iki parçaydılar. Aralarında engel var gibi gözükse de aşklarından asla vazgeçmediler...