Hepinize merhaba.
Keyifli okumalar dilerim🖤Korhan ile terasta yaptığımız o konuşma sonrasında bazı şeylerin değiştiğini çok net görebiliyordum. Davranışları, konuşma şekli garip gelmeye başlamıştı. Ya da ben öyle zannediyordum bilmiyordum.
Ona "Bey" diye hitap edememek garip geliyordu. Yalnız olduğunuz zamanlarda Korhan diyip duruyordum. Yanındayken kendimi değişik hissediyordum. Kalbim, onu her gördüğümde delicesine atıyordu. Ses tonu güzel bir melodiyi andırıyordu. Hiç susmasın, saatlerce dinleyim istiyordum.
Şuan evdeydik. Akşam yemeği yenilecekti. Mutfakta son hazırlıkları da yaptığımızda masayı kurmaya başlamıştık bile. Gergindim ve gerginliğim de tahmin edileceği üzerine onunla ailelerimiz yanında aynı sofraya oturmaktı.
Masayı en sonunda kurduğumuzda herkes yerini almıştı. Babam ve annem erkenden yediği için bize katılmayacaklardı. Bende katılmak istemediğimi söyledim ama Handan Hanım ısrarla birlikte yememizi söylemişti.
"Karaca nasıl geçti şirketteki günün? Beğendin mi?" diye sordu Handan Hanım. Bakışlarım hemen Korhan'ı bulmuştu. Sakince yemeğini yemeye devam ediyordu.
"Güzel geçti Handan Hanım. Şimdilik bir sıkıntı yok." dedim. Handan Hanım ise memnun olmuşçasına gülümsemişti
"Güzel geçmesine sevindim kızım. Korhan sana yardımcı olacaktır." dedi. Cevap vermeden susmayı tercih etmiştim.
Yavaş yavaş yemeğimi yerken kaçamak bakışlarım Korhan'ı buluyordu. Bazen göz göze geliyorduk. Gökçe ise sürekli bizi dikizliyordu. Tam bir görümceydi!
"Şimdi Karaca bütün hafta yok yani?" dedi Gökçe. Yemek yemeyi bırakıp ona bakmıştım. "Kızın cumartesi pazar izni olsun en azından! Özlerim vallahi."
Dedikleri ile gülümseyip yavaşça ittim. O da bana baktığında omuz silkmişti. "Cumartesi ve pazar izinleri var zaten Gökçe." dedi Korhan.
"Şükürler olsun!" dedi sevinçle.
Gökçe'nin dikizlemeleri, bizim kaçamak bakışlarımız, Handan Hanım'ın sohbeti ile de en sonunda akşam yemeği de bitmişti. Sofrayı topladığımızda salona geçmiştik.
"Karaca hadi yukarı çıkalım." dedi Gökçe. Kafamı salladım ve koltuktan ayağa kalktım. Korhan'a bakayım derken yine göz göze gelmiştik. Şuan ne olduğumuzu bile bilmiyordum. Aramızdaki ilişki nasıl ilerleyecek hiçbir fikrim yoktu.
Odaya girdiğimizde balkona çıkmıştık. Elimizde Gökçe'nin gizli zulasından çıkardığımız çikolatalar vardı.
"Ee sizin ne iş? Ne olacak şimdi?" diye sordu. Bu sorunun geleceğini bildiğimden hiç şaşırmamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİZAN
RomansaKorhan Cihanbey ve Karaca Demirkan... İki ayrı dünyaların insanı gibi görünseler de birbirini tamamlayan iki parçaydılar. Aralarında engel var gibi gözükse de aşklarından asla vazgeçmediler...