My Son is a Reborn Villain

Bölüm 28

'Different Life' son yılların en sıcak varyete programlarından biriydi ve şimdi son sezonuna iki büyük yıldızın katılması, gösteriyi bu yılın en popüler varyete programlarından biri haline getirdi. Bu sezonun teması, boş zaman tatili yapan ve basit görevleri yerine getiren oyunculara ve konuklara odaklanan 'Dünyaya Dönüş' idi. Bunun nedeni, kadrolu oyuncuların bu kadar çok bölüm çektikten sonra çok çalışmasıydı, bu yüzden bu sezon onları biraz rahatlatmak için hazırlandı.

Tabii bu resmi açıklamaydı. Herkesin bildiği gibi, yapım ekibi kesinlikle gösteriyi çok kolay ve sıkıcı yapmazdı.

Kalıcı oyuncular ve özel konuklar resmi olarak tanışıp selamlaştıktan sonra ekip tarafından hazırlanan araca binerek gidecekleri yere doğru yola çıktılar. Aynı modelden beş araba arka arkaya dizildi ve aynı yöne gitti, ardından birkaç pervaneli kamyonet geldi, bu oldukça muhteşem bir manzaraydı.

Her arabaya iki yıldız atandı. Si Yue, gösterinin kalıcı oyuncuları arasında yer alan ağabeyi He Ling ile oturdu. He Ling, Si Yue kadar ünlü olmasa da, aynı zamanda eğlence dünyasında da kıdemli biriydi. Si Yue'nin cana yakın tavrını gördükten sonra, tavrını da gevşetti ve yavaşça sohbet etti.

Gösteride altı kalıcı oyuncu vardı ve her oturumda gösteriyi yarım ay boyunca kaydetmeleri için iki özel konuk davet edildi. Kalıcı kadroların en eskisi olan He Ling, kıdemli bir oyuncuydu. Bu yıl kırk sekiz yaşında, zarif, olgun ve istikrarlı en büyük erkek kardeşti.

İkinci çocuk, Ouyang Xingheng, gruptaki IQ olmaktan sorumluydu. İyi bir mizah anlayışı vardı ve ciddi bir yüzle şaka yapmayı severdi. Bugün grubun sevimli aptalı rolünü üstlenen dördüncü çocuk Xin Xu ile aynı arabaya bindi.

Yol uzundu ve arabadaki iki canı sıkılan kişi, diğerini önce kimin güldürebileceğini görmek için kuru şakalar yapmaya başladılar. Hiçbiri gülmemişti ama seyirciler kahkahalara boğuldu.

Üçüncü çocuk, He Daosheng, canlı yayın endüstrisinde çıkış yapan bir şovmendi. Basit bir kişiliğe sahip beşinci çocuk Weng Huaibei ile oturdu. Konuşacakları sonsuz konuları vardı.

Altıncı ve en küçük çocuk, aynı zamanda gruptaki tek kız olan Hua Caicai idi. Böylece kadın özel konuk Fang Xueruo ile aynı arabada oturuyordu. Fang Xueruo başlangıçta Hua Caicai ile sohbet etti; Sonuç olarak, çekişen bir karşıtlığın gerçek vücut bulmuş hali gibi görünen Hua Caicai tarafından her zaman nutku tutulmuştu.1 .

Fang Xueruo'nun 'kartopu' olarak adlandırılan hayranları4'ü de canlı yayını izliyordu. Hepsi, diğer oyunculara karşı harika sözlerini sevdi. Fang Xueruo'nun hayranlarının idollerine saldırdığını görünce, gökkuşakları hemen bir karşı saldırı başlattı.

Huo Caicai'nin hayranları, Fang Xueruo'nun hayranlarından daha az sayıda olsa da, hepsi idollerini seviyordu. Her hayran, Hua Caicai'nin keskin dilini miras alan yetenekli bir öğrenci gibi görünüyordu. Sayı olarak kaybetmelerine rağmen, ivmeleri Fang Xueruo'nun hayranlarına kaybetmedi.

Sonunda, engebeli yol nedeniyle, Fang Xueruo rahatsız görünüyordu ve taşıt tutması nedeniyle konuşmayı bıraktı. Kartopu, sıkıntılarını dile getirerek yorum alanını kapladı, ancak artık o kadar agresif değillerdi.

Başlangıçta, yapım ekibi ve oyuncular ilçe kasabasında toplandı. Ancak beş veya altı saat sürdükten sonra, arabalar dağ yollarının bir bölümünden diğerine koştu.

Weng Huaibei giderek ıssızlaşan dağlık yollara baktı ve endişeyle sordu: "Mürettebat bizi satmaya mı çalışıyor?"

O Daosheng sakince konuştu: "Neden korkuyorsun? İnsanları satmak isteseler bile önce Kardeş Yue'yi satacaklar."

Weng Huaibei ciddiyetle başını salladı: "Mantıklı."

Uzun bir yolculuktan sonra, endüstriyel değişimler tarafından vaftiz edilmediği belli olan küçük bir kasabaya geldiler. Kasabadaki sokaklar ve binalar, büyük şehirlerde bulunabilecek hiçbir ihtişamdan yoksun, donuk ve eski görünüyordu. Ancak, yolun her iki tarafında bulunan tezgahlar, açık dükkanlar ve yoldan geçen yoğun insanlarla kasaba oldukça hareketliydi.

Yerlilerin sade ve dürüst görünüşleri vardı. Burada yersiz görünen yabancı grubun gelişini görünce hepsi merakla baktılar. Yerliler yaklaşmadı. Bunun yerine durup uzaktan izlediler, merakla konuştular: "Büyük yıldızlar bunlar mı?"

"Ah, bu genç adam çok enerjik görünüyor!"

"Onu tanıyorum. O, televizyondaki Cengiz Han!”

İlk bakışta, sokaklardaki insanların çoğunlukla ya yaşlı ya da çocuklar olduğu görülüyordu. Pek fazla genç yoktu. Yaşlı insanlar popüler yıldızlara dikkat etmediler ve çoğu gençler ve genç yetişkinler arasında popüler olan idol dizilerini izlemeyi sevmiyordu. Yaşlarında ya klasik savaş draması, ciddi tarih ya da benzer türler izlediler.

Üstelik sadece televizyondaki oyuncuların rollerini hatırladılar ve gerçek insanları umursamadılar. Etkilendikleri tek kişi, tarihi bir dramada Cengiz Han olarak rol alan Si Yue idi. Diğerleri, yerliler tanıdık değildi. Reklamda birkaç yüz gördüklerini hayal meyal hatırlıyorlardı ama isimleri hatırlayamıyorlardı.

Ancak bazı genç gençler bu ünlü yıldızları görünce heyecandan çığlık attı.