26.Bölüm-New York

4.9K 171 19
                                    

MERHABA ARKADAŞLAR.ÖNCELİKLE GECİKEN BÖLÜM İÇİN ÇOK ÜZGÜNÜM.SINAVLAR FELAN BU ARALAR YOĞUNDUM.BU BÖLÜM İZEL123456789'A İTHAFEN.KEYİFLİ OKUMALAR...:)

Zeynep'ten...

  Tam 2 gündür New York'taydım.Kerem ve ben Bradley'in evinde kalıyorduk.Zaten kocaman ve konforlu bir evi vardı.Ev o kadar büyüktü ki bazen içinde kayboluyordum.Yani olabilir o kadar.Ama Bradley dünya tatlısı bir adamdı Kerem ve beni güldürmeyi başarıyordu en azından.

Annem iki kez aramıştı.Ona dayanamayıp telefonu ikinci arayışında açmıştım.Bana yine her zamanki gibi ısrarla dönmemi rica etmişti.Ama hayır dönemezdim.Ben babam'a her baktığım da beni umursamayıp sevdiğim adamı elimden koparıp alışı aklıma gelecekti.Ben buna katlanamazdım.En azından burada bir süre daha kalmalıydım.Sinirlerim belki belki gevşerdi belli mi olur.

   Bradley'in kocaman salonunda elimde mis gibi sıcak kahve ile otururken bunları düşünüyordum.Sabah daha çok erkendi ve ben uyuyamamıştım.Kafamdaki binlerce soru beynimi kemiriyordu.Bunların hepsini bir anda düşünmek beynime aşırı bir sızı vermesine rağmen ben yine de kendimi bitirip soruların cevaplarını arıyordum.Kendimi bir maça başlarken 1-0 geride gibi hissediyordum.

  "Zeynep,canım ne düşünüyorsun böyle?" Kerem yanımda dikilmeye başlamıştı ve ben onu yeni fark ediyordum.Az önce aklımda maça 1-0 geride başladığımı düşünmüştüm.Kerem'i görünce anladım ki ben o maçım bir anda galibi olmuştum.

  "Hiç aşkım.Bu sorunları işte." diyerek Kerem'in yanıma oturmasını seyrettim bir süre.

  "Bak güzelim,bunları tek başına sen düşünmemelisin.Bırak beraber halledeceğiz.İkimiz.Sonsuza kadar beraber hareket edeceğiz.Sen düştüğünde ben tutacağım,ben düştüğümde sen tutacaksın.Bu döngü sonsuza kadar devam edecek." diyerek Kerem beni uzun kollarının arasına alarak sarıldı.Onun karnına başımı yasladım.Huzurun tam anlamını bulmuştum.

  "Seni seviyorum." diyerek gözlerimden süzülen yaşları serbest bıraktım.

  "Hey.Zeynep ağlamak yok güzelim.Bende,bende seni çok seviyorum." Kerem başımı yasladığım yerden tutarak göz yaşlarımı sildi.Onun parmakları benim yüzüm ile temas edince bile heycanlanıyordum.Yanımdaydı ve benim bunu hissetmem olağanüstüydü.

  "Kerem.Biz ikimiz hiç ayrılmayalım." dedim kelimelerimi birleştirip zor cümle kurarak.

  "Hiç ayrılmayacağız.Ben her zaman senin kalbindeyim." dedikten sonra elimi kalbimin üstüne götürdüm.Kalbim hızlı ritimlerini sürdürürken,Kerem'in boynuna sarılarak onun paha biçilemez kokusunu içime çektim.Tek kelime ile huzur doluydu.

  "Zeynep,sana bir şey itiraf etmem lazım." sarılmamız sonlandıktan sonra Kerem bana hafif kaşlarını çatarak bakıyordu.Korkmaya başlamıştım.

  "Bir sorun mu var?" gözlerimi hafif kırpıştırmıştım.Ağlamaktan yakında hafif çukurluklarla dolu bir göle benziyeceklerdi gözlerim zaten bundan şüphe yok.

  "Yok güzelim.Sadece ben New York'a gelmeden önce senin fularını yanıma almıştım kokunu özlerim diye.Bana kızma ama güzelim." Kerem bunları söylerken hafif gülümsedim.

  "Seni neden sevdiğimi şimdi anlıyorum." Kerem'in boynuna tekrar atladıktan sonra kelimeleri vurgulayarak söylemiştim.Böyle güzel bir adam olabilir miydi ki?

  "Yani kızmadın?" Kerem endişeyle tek kaşını kaldırarak bana baktı.

  "Tabi ki hayır.Ben sadece...Senin gibi biri benim hayatıma girdiği için,seni tanıdığım için ve seni sevdiğim için çok mutluyum." kalbimden geçen kelimeleri ona kekelemeden söyleyebilmiştim sonunda.Normalde hiçbir insana ne aşk itirafı,ne de onun ile tanıştığım için mutlu olduğum gibi cümleler kurmamıştım.Kerem ilkti.O zaten benim ilk aşkımdı.

Araba Aşkı(ZeyKer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin