♡FİNAL♡

1.8K 86 6
                                    

Arkadaşlar şu an Final yazısını görünce şok olmuş olabilirsiniz ama bir gün elbette ki bu olacaktı... :( Bölümden sonra eklediğim Final konuşmasını okuyabilirsiniz... Sizleri seviyorum

Zeynep'ten...
Düğün günü gelip çatmıştı. Ama ben kendimi hiç hazır hissetmiyordum. Kerem'in bana evlilik teklifi ettiğinden beri tam tamına 2 ay geçmişti ve biz bu 2 ayda tüm düğün organizasyonlarını halletmiştik. Evimiz zaten hazırdı. Hani bir ara Kerem'in ikimiz için tuttuğu evde oturacaktık. Oranın dekorasyonu bile hallolmuştu.

Ha, niye mi bu kadar acele ettik konusuna gelirsek eğer orayı bende bilmiyorum. Sanırım bu ilişkimize mantıklı bir isim koymak istedik. Ben mutluydum, Kerem mutluydu, ailelerimiz de destekliyordu, e daha ne olsun? Hayatım boyunca unutmayacağım bir düğün olsun istiyordum umarım olur.

Düğün yerimiz araba pisti olacaktı. Evet, kulağa komik geliyordu ama bizim başlangıç yerimiz orasıydı. Yani aşkımızın başlamış olduğu kısımdı. Ben ve Kerem pist için bir organizasyon şirketi ile anlaşmıştık. Her şeyin mükemmel derecede olması için uğraşıyorduk. Sonuçta on kez evlenmeyi düşünmüyordum. Bir olsun, o da Kerem olsun mantığı ile emin adımlarla ilerliyordum.

Kuaförde saçlarım yapılırken bunları düşünüyor olmam saçma değildi. Zaten hayatım gözlerimin önünden geçti. Yan tarafımda Melis, onun yan taraflarında ise Banu ve Yağmur zevkle saçlarının yapılışını izliyordu. Heyecandan küçük dilimi kalbime kaçıracağım diye tırsıyordum. Sanki bedenimim her hücresi evlenmek istiyordu da ben korkuyordum gibi. Yani korkmuyordum ama heyecandan kendimi kaybederim diye korkuyordum. Evet, bu daha mantıklıydı.

"Zeynep, abi çok güzel olucaksın be." Banu, yine kendine has konuşmaları ile beni teselli ederken. Melis elinde telefon sürekli snap atıyordu.
"Ay Melis, yeter artık. Snapchat'i kuruttun. Bir de Kerem'lere atıyorsun her dakika başı mesaj atıyor. 'Gelinim, gelinim,' diye çocuk sayende düğünden önce bin kez beni gördü. Uğursuzluk kızım, uğursuzluk yapma!" dedim, Melis'e dik dik bakarak.
"Aman be uf. Napalım kızım. Kardeşimiz on kere evlenmiyor, bir şey olmaz."

"Allah'ım sen bana sabır ver." dedim, bir of çekerek. Bu kıza bin of çeksem de yetmezdi de neyse. Saçlarımın yavaş yavaş şekil alması beni heyecanlandırıyordu. Evlilik ve yeni bir hayat üstelik sevdiğim adam ile bu daha da heyecanlıydı elbette.
"Evet, Zeynep. Muhteşem ışıltılı bir gelin olacaksın." dedi, kuaför Deniz hanım. Heyecandan titrerken bir yandan da makyajım tamamlanıyordu.

Ellerimi nereye koyacağımı kestiremezken dibimde biten kızlar bana hayran hayran bakıyorlardı.
"Oha artık! Güzel misin be." Yağmur ellerini çenesine koyarak beni süzerken, Banu ağzını on metre açmıştı.
"Yok yok, bu güzeli nasıl vericez biz Kerem beye? Ay ben dayanamam." dedi.
"Arkadaşlar, saçmalamaz mısınız lütfen? Ne güzelliği ya." dedim, bence abartmalarına gerek yoktu.

"Ay bu kız harbi saf. Sen hiç aynaya bakmıyor musun?" dedi, Melis bana aynayı işaret ederek. Yani fena değildim aslında, bir gelinin isteyeceği her şeyim oluyordu. Mutluydum ve az sonra gelinliğimi üzerime geçirecektim. Kuaförde kabine hızla girerken gelinliğimi üzerime geçirdim. Kalın askılı ve alt tarafları hafif kabarık olan gelinliğimin içinde peri masallarında ki o baş karakter gibi hissediyordum.

Peki ya periler her zaman mutlu oluyor muydu? İçimde ki korku beni deli etse de, az sonra Kerem'i görecek olmanın verdiği huzur hepsini yeniyordu. Kabinden dışarı çıktığımda bütün kızlar giyinmişlerdi, hepsi hazırdı. Beni gören ilk Banu oldu.
"Allah'ım bu nedir ya! Ne bu güzellik? Ben bu kızı Kerem'e vermem söyleyeyim." dedi, gülerek.
"Ya Banu." dedim, neredeyse gözlerimden yaşlar akacaktı kendimi zor tuttum. Altın kural tabi, aman makyaj bozulmasın!

Araba Aşkı(ZeyKer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin