24.Bölüm-Senden Nefret Ediyorum

4.6K 180 37
                                    

Merhaba arkadaşlar.Bu bölümü 'izel123456789'a ithaf ediyorum.Hepinize çok teşekkür ediyorum.Keyifli okumalar...:)

Zeynep'ten...

Nefret.Sadece bu cümle beni ele geçirmişti.Ama işin korkulacak tarafı sevip de nefret etmek daha kötüydü.Hem de çok.Vaz geçemiyordum.Geçemezdim de.Şimdi gelip bana 'Zeynep,üzgünüm yeniden başlayalım' dese yine kendimi onun kollarında bulacağıma eminim.Adım gibi.Ama bir gerçek daha da var ki o beni terk etti bunu kaldıramam.Beni hiç mi sevmedi,yalan mıydı onca sözleri.Sadece bir rüyadır belki uyanırım geçer.Ama olmuyor bu lanet rüyadan uyanamıyorum.Kabul etmeliyim o beni hiç sevmedi.Ben sadece aptal bir aşık kızım.Tek hatam ona güvenmekti.Hayatımda tek sevdiğim erkeğe çok güvenmiştim.Babamdan bile daha çok güvenmiştim.Aşık olmuştum ve acı çekiyordum fazlasıyla.

  Mektubu aldıktan sonra okulda kimseyle tek kelime etmemiştim.Derslere zorunluluktan girip çıkıyordum.Can ve Yağmur bana acınacak gözlerle bakıyorlardı.Acınacak kız rolü imajı verdiğin için teşekkür ederim Sayer.Sonunda okuldan çıkıp eve gitmiştim.Sıkış tepiş otobüse bindim.Ama artık aldırmıyordum.Beynimin,kalbimin ağrısı buna engel oluyordu.Kerem'i aklımdan çıkaramıyordum.Ama bir o kadar da nefret ediyordum ondan.Gözlerim dolarken onlara engel olmaya çalıştım.Hayır ağlamamam lazım.Bu adam için değmez.Kalbimi yerinden çıkarıp ezen adam için değmez.Otobüsten indiğimde eve gelmiştim.Göz ucuyla Kerem'in evine baktım.Kalbim çok acıyordu.Onu hatırlayınca,onu düşününce ki hiç aklımdan çıkmıyordu.İlk aşkımın böyle bir hayal kırıklığı olacağını hiç tahmin etmezdim.

  Eve acele ederek girdim ve odama çıktım.Kendimi tutamayarak sessizce ağlamaya başladım.Göz yaşlarım o kadar çok artıyordu ki.Bir süre sonra hıçkırıklara boğuldum.Odamda duvarda asılı olan New York tablosu gözüme çarptı.Beni bırakıp oraya gitmişti.Hızla tabloya yaklaştım,gözüm kararmıştı tabloyu yerinden söküp kıvrak hareketlerle paramparça etmeye başladım.

  "Demek beni New York için terk ettin.Burada mutlu musun şimdi ha.İğrenç adam." bağırarak tablonun üstünde tepiniyordum.Aslında içimdeki öfkeyi atmamın tek yolu buydu belki de.Ağlarken bağırma yeteneğine sahip olduğumu şu an anladım.Hıçkırıklar,ağlamalar ve darmadağın bir tablo.

  Odamın kapısı aniden açıldığında içeriye annemin girdiğini fark ettim.Şaşkın adımlarla yere çömelmiş olan beni fark ederek yanıma yaklaştı.

  "Z-Zeynep bu odanın hali ne kızım?" gözlerini açarak bana bakıyordu.

  "Canım yanıyor.O beni terk etti,bırakıp gitti." hıçkırıklarla ağlamaya başlarken annem kollarını başıma doladı.O an anlamıştım Kerem benim hayatımdaki en büyük aşkımdı ve artık en büyük yıkımımdı.

                             ♧♧♧
Kerem'den...

New York...Uzun süre sonra New York.Uçaktan indiğimden beri saf saf havalimanında dolanıyordum.New York'tan tanıdığım çok yakın arkadaşım olan Bradley beni havalimanından alacaktı.Onu beklemek için bekleme koltuklarının birine oturdum.

  Özlemiştim.Delice sevdiğim kadını özlemiştim.O benim bu koyu bulutlarla kaplı hayatımda tek aydınlığımdı.Onun masumluğu beni rahatlatıyordu.Seviyordum.Ve kendime onu ne kadar üzdüğüm için kızıyordum.Ama yapmak zorundaydım onun için.Ellerimi çeneme götürdüm karşıdan sarı saçları ve mavi gözleriyle Bradley'in geldiğini gördüm.Beni fark etmesiyle gülümsemeye başladı.Uzun sürmeden yanıma varmıştı.

  "Oo bro! What are you doing?"(Oo kardeşim! Ne yapıyorsun?) Bradley aksanıyla konuşmaya başlamıştı.Hemen ona sarıldım.

  "Bro! I miss you so much."(Kardeşim! Seni çok özledim.)  bana iyice sarıldı.Onun biraz da olsa Türkçe konuşabildiğini biliyordum.Ama yine de genelde ingilizce konuşurduk.Bana her zamanki samimi gülüşünü attı.O benim çok yakın arkadaşlarımdan dı.Bradley'e mesaj atmıştım.Ona yaşadıklarımın hepsini anlatmıştım.Tüm gerçekleri sadece o biliyordu.Ve Zeynep'i ne kadar çok sevdiğimi de.

Araba Aşkı(ZeyKer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin