43.Bölüm-Banu

2.2K 112 34
                                    

Merhabalar, evet uzun süredir yeni bölüm ekleyemiyorum. Fakat, sizden çok özür diliyorum arkadaşlar, umarım beni affederek, bölümü beğenirsiniz... Keyifli okumalar... ;)♡

Zeynep'ten...
Uzun süren sessizlikten sonra bir Banu'ya bir de Kerem'e baktım.
"Aşkım, bu kız kim?" dedi Kerem.
"Antalya'dan arkadaşım Banu." dedim onu tanıtarak. Banu ise bana sırıttı.
"Oo enişte, demek Kerem sensin." dedi. Banu her zaman böyleydi. Komik kızdı biraz da. Kerem hafifçe güldü.
"Aynen, enişten benim." dedi. Utanmıştım azıcık. Ama sesimi çıkarmadan izledim onları. Banu daha sonra kulağıma fısıldadı.
"Zeynep, enişte de baya yakışlıymış ha!" dedi gülerek.

Karnına hafifçe vurdum.
"Banu! Susar mısın." dedim sertçe. Ama o hâlâ durmadı.
"Ne bileyim, senden bu kadarını beklemiyordum." dedi yine gülerek. Kerem ise anladığı besbelliydi çünkü o da gülmeye başlamıştı.
"Sen niye geldin, Banu?" dedim konu değiştirmek istediğim için.
"İstanbul'da bir arkadaşımın okul kayıtlarına yardım ediyordum da, seni de burada görebileceğimi tahmin ettim." dedi. Banu da benim gibi araba yarışlarına bayılırdı. Ve genelde hep ben onu yenerdim!

"Peki, araba yarışı yapalım mı?" dedim. Eski günleri özlemiştim. O da bana sırıttı.
"Tabi ki Zeyno!" dedi. O an Caner, ben ve Banu'yu eşleştirdi ve yarışa başladık. Gaza olabildiğimce kökledim amacım Banu'yu hızla geçerek hedef noktasına ulaşmaktı. Ve öyle de oldu. Kazanan yine bendim.

Arabadan indiğimde Banu gülümsüyordu.
"Ah! Neden kabul ettiysem, kendimi rezil ettim." dedi. Ona yavaşca gülümsedim.
"Ne güzel işte, eski günleri hatırlamış olduk Banu'cum." dedim. Kerem yanıma gelerek saçlarımdan öptü.
"Tebrik ederim, güzelim." dedi. Banu bize pis pis sırıtarak baktığında utandım. Banu'nun binlerce sevgilisi olmuştu ve ben ona hep kızmıştım sadece bir tane sevgilin olsun ve onunla mutlu ol, diyordum.

Ama benim ilk aşkımdı. O yüzden Banu da bunu hayretle karşılıyordu. E doğal olarak. Banu bize doğru geldiğinde konuştu.
"Ayy ne kadar da şirin bir çiftsiniz." dedi sırıtarak. Ona gülümsediğimde Kerem de güldü.
"Hadi, Banu. Bize gidelim." dedim. Banu da beni onaylayınca Kerem, ben ve Banu eve doğru yol aldık.

Eve geldiğimizde Kerem kendi evine ben ve Banu ise bizim eve geçtik. Banu'yu gören annemler onu sevinçle karşıladı. Ve tabi annem çeşitli yemeklerinin hepsini Banu'ya deneterek kıza neredeyse iki kilo almasını sağladı. Onlara gülümseyerek baktığımda, en sonunda benim odama Banu ile çıkabildik.

Çıkar çıkmaz Banu heyecanla söze atıldı.
"Kızım, sevgilin fena yakışıklı!" dedi heyecanla. Banu'ya itinayla göz devirdim ve konuştum.
"Farkındayım. Ve kıskanıyorum onu. Herkesten." dedim, ve yatağıma oturdum.
"Ama hiçbir zaman vazgeçmem ondan. O benin ilk ve son aşkım." cümlemi bitirince Banu bana heyecanla baktı.
"Ay, çok romantik." dedi ellerini birleştirerek.

Daha sonra Banu benim gözlerime baktı.
"Zeyno, bu Mert gerizekalısı Antalya'ya geldiğinde bize birşeyler anlattı." yüzü ciddiyetini koruyordu Banu'nun. Yüz ifademi bozmayarak sordum.
"Ne anlattı?" dedim tüm otoriter tavrım ile.
"Sana aşıkmış, çok mu üzdü kuzum bu seni?" Banu yanağıma parmaklarını değdirince başımı öne eğdim.
"Çok fazla hem de. Hayatım da bu kadar gereksiz bir insan görmemiştim ben, Banu." dedim sinirle. Gerçekten gereksiz insan tanesi olurdu kendisi. Mert beyefendi.

"Salla şunu ya. Sen keyfine bak bebeğim. Hem sevgili de yapmışsın, hem de çok yakışıklı. İşin zor kızım, bu çocuğu gözden kaçırma derim ben." Banu konuştuktan sonra yapmacık biçimde güldüm.
"Merak etme kaçmaz. Sonuçta ben onu seviyorum, o beni." sözlerimi noktaladığımda karşımda bana alkış tutan Banu buldum.
"Helal sana. Bu kadar değişeceğini düşünmedim asi Zeyno. Aşk işte, neler yapmaz ki."

Bu kız genelde böyleydi. Biraz çatlak ve eğlenceliydi. Ama çok severdim ben onu. Sonuçta geçmişimiz çok eskiye dayanırdı bizim. Biraz vakit geçtikten sonra telefonuma mesaj geldi.
'Zeynep... Bu gece sen, ben ve arkadaşın eğlenceye gidelim mi?' -Kerem.
Uzun süre mesaja bakarak sırıttım. Daha sonra heyecanla cevapladım.

'Ay, tamam. Dur hemen Banu'ya da söyleyeyim. Yaklaşık yarım saate hazır oluruz.' dedim, aslında bu mesajı atmadan önce keşke ilk Banu'ya sorsaydım. Aman boşver. O çatlak zaten eğlence lafını duyunca atlar işe.
"Kızz, Banuu. Kerem bizi eğlenceye davet ediyor. Gidiyoruz değil mi?"

Bu lafı söylemem ile Banu'nun gözleri fal taşı gibi açıldı.
"NEEE! EĞLENCE Mİ!.ALLAH'IM İSTANBUL'DA EĞLENCEYE GİDECEĞİM. YUPII." Banu'nun sevinç nidaları kulağımda çınlarken yavaşca onu kendimden uzaklaştırarak saçma bir bakış attım. 'Hey, dostum! Kafan mı güzel?' bakışım ile bana sırıttı. Ve hemen hazırlanmak için bavulunu açtı. Bu kızı anlamıyordum. Eğlence delisi ve çatlaktı. Gerçi benim çevrem çatlaktı, ben dahil olmak üzere.

Kerem'i bekletmek istemediğim için hemen ben de hazırlanmaya başladım. Önce saçlarımı salarak hafifçe düzleştirdim. Ve dizlerimin boyunda siyah elbisemi üzerime geçirerek kırmızı mat rujumu sürdüm. Ve tabi ki rimelimi de sürerek hafif ama dikkat çekici makyajımı tamamladım.
"Oha! Hatun güzel be." dedi Banu. Bana diyordu ama o da gerçekten güzeldi. Sarı uzun saçları ipek gibiydi, ve gözleri de masmaviydi. Biz Antalya'dayken Banu'nun birçok talibi vardı. Ve eminim hâlâ da vardır.

"Sen kendine bak kızım. Sen daha güzelsin." dedim mütevazi tavrım ile. Banu alayla güldü yine.
"Kızım, cidden çok güzelsin. Harbiden güzelsin. Hatunum benim be. Ne güzelsin sen." Banu beni överken topuklu ayakkabıyı ayağıma geçirdim.
"Daha fazla beni översen, Kerem bizi hiçbir yere götürmeyecek." dedim, aniden odadan hızla fırlayan Banu, eminim ki aşağı katta hazır ola geçmiştir.

Ben de aceleyle odamı son kez kontrol ederek aşağı kata indim. Annemlere olayı hemen anlatarak evden hızla kaçtık. Biz hızlı anlattığımız için muhtemelen yeni yeni algılamaya başlamışlardır durumu. Aman ya, ben onların gönüllerini alırım nasıl olsa. Yani alırım inşallah.

Bahçede Kerem bizi arabada bekliyorken hemen yanına koştuk. Banu arka tarafa geçti, ben de Kerem'in hemen yanına oturdum.
"Güzelim." Kerem bana yaklaşırken aniden ses duyuldu.
"Hop, hop enişte. Noluyor? Biz varız burada." Banu kendince savunmaya geçerken, saçmalıyordu.
"Yani, bizim kıza böyle rahatça yaklaşamazsın ha." Banu tekrardan saçmalarken Kerem ile birbirimize baktık. Ve daha sonra gülmeye başladık.

"Ne bu şimdi? Biz sevgiliyiz ve gülebiliyoruz mu demek? Tamam, anladık ben yalnız bir kızım. Ama sevgilim olabilir yani belki ileride, neden olmasın." Banu yine kendi yalnızlığını dile getirerek, sevgilisi olmadığını vurguladı. Zaten o bir erkekte en fazla 1 hafta bağlı kalmıştı. Banu, çabuk sıkılırdı. Ve nasıl bir erkek aradığını ben de bilmiyordum açıkçası.

Kerem arabayı hızla sürmeye başladığında eğlenceli müziğin ritimleri arabayı doldurdu.
"Heyt be, aç kız şunun sesini. Müzik son ses olsun." Banu daha gece başlamadan enerjiyi atmak için uğraşıyordu sanırım. Yanağımı öperek mırıldandı.
"Enişte, bu kızı sakın üzme ha! Parçalarım seni." Kerem yavaşca gülümsedi Banu'ya.
"Ben onu üzersem eğer bu dünyada yaşayamam. Bir insan kalbini nasıl üzebilir ki?" Kerem'in sözleri ile duygulandım. Nasıl da aşkım yaa.

"Helal be sana." Banu gülerek mırıldandı. Ve daha sonra mekana geldiğimizi anladım. Arabadan indiğimizde üçümüz yürümeye başladık ve mekana girer girmez Banu çığlık attı.
"Oha! Bu benim eski erkek arkadaşım. Ne işi var burada?" dedi, baktığı tarafa baktığımda Barış'ı gördüm. Barış buraya ne zaman gelmişti? Ve Banu onun eski sevgilisi miydi? Nasıl yani?
♧♧♧

Araba Aşkı(ZeyKer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin