Yiğit'in Bakış Açısından
Alarmın sesiyle birlikte boynumun ve başımın ağrısına aldırmadan masanın üzerinde duran telefonu alıp alarmı kapattım. 2 gündür gözüme adam akıllı uyku girmediği için koltukta uyuya kalmıştım ve boynum çok fena tutulmuştu. Saate bakmamla son alarmın çaldığını görmüştüm ve eğer şimdi kalkmazsam okula geç kalacaktım. Ağrıyan başıma aldırış etmeyerek tutulan vücudumla beraber ayağa zoraki kalktım ve Kağan'ın odasından içeri girip dürtmeye başladım. Birkaç söylenmenin ardından uykulu gözlerini ovarak yataktan doğruldu. Tekrar yatmaması için izlerken tek gözünü açıp bana baktı ve "Abi kalktım git sen" demesi üzerine başımla onaylayıp banyoda ihtiyacımı giderdikten sonra kendi odama geçerek hızla üzerime beyaz bir gömlek ve hafif dar siyah bir kumaş pantolon giydim. Gömleğin kollarını kıvırarak odadan çıkıp mutfağa girmemle boğazını doyurmaya çalışan Kağan ile karşılaştım. Bana yaptığı tostu uzatırken bir yanda da kendi tostunu ısırıyordu. Elindeki tostu alıp "Hızlı ol da hemen gidelim." demem üzerine başıyla onayladı ve hızla tostu yemeye devam etti. Verdiği tostu ısırıp yemeye başlarken aklım gene düşüncelerde kaybolmuştu. Eray acaba şu an ne yapıyordu? Biz geç kaldığımız için okula bizden önce gitmiş olması gerekiyordu. Bugün onunla ne olursa olsun konuşmalıydım hatta yanında kimin olduğu bile artık umrumda değildi. Son lokmamıda ağzıma atarak ayakkabısını giyen Kağan'ın yanına gittim ve bende hızla ayakkabımı giydim. Merdivenleri inerken bir şey unutup unutmadığımı kontrol ediyordum. Bir şey unutmadığım kanaatine varıp arabaya binerek okulun yolunu tuttum.
Okula geldiğimiz de öğretmenler zilinin yarısında yetişmiştik. Kağan hızla sınıfa koşarken bende elimdeki çantayla beraber öğretmenler odasına gidip elimdekileri bırakarak matematik kitabını ve dosyamı alıp merdivenleri ağır adımlarla çıkmaya başladım. İlk dersim Kağan'ın sınıfınaydı ve ben Eray'ı göreceğim için istemsizce gerilmiştim. Ne diyeceğimi, nasıl davranacağımı bilmiyordum ve bu bilinmezlik kalp atışlarımı hızlandırmaya yetmişti. Hafifçe ortadan kaybolan seslerin eşliğinde sınıfın kapısına gelip derin bir nefes aldım ve sınıfın kapısını açarak içeri girdim. Ayağa kalkan öğrencileri göz ardı ederek gözlerim direkt Eray'ın sırasını bulmuştu ama Eray yoktu. Endişeli suratımı normale çevirmeye çalışarak öğrencilere oturmasını söyledim ve kendi masama oturup yoklama almaya başladım. Eray'ın neden gelmediğini bilmiyordum ama umarım benim yüzümden gelmemezlik yapmamıştı ki nedense öyle düşünmeden edemiyordum. Yoklamayı tamamladıktan sonra en son kaldığımız konuyu tahta da anlatmaya başladım ama konsantre olmakta zorlanıyordum. Hiçbir zaman bu şekilde bir şey yaşamamıştım çünkü iş ders anlatmaya gelince aklımda sadece matematik olurdu ama şu an aklımda sadece Eray vardı.
2. Kez yanlış çözdüğüm soruya içimden küfür ederek sertçe tahtayı silmeye başladım. Öğrenciler anlamsız gözlerle bazıları bana bazıları deftere yaptıkları soruya bakıyorlardı. Kolumdaki saate baktığımda dersin bitmesine neredeyse 10 dakika kaldığını fark etmemle birlikte kalemi masama bıraktım ve öğrencilere "Dersimizi burada bitiriyorum, diğer saat devam ederiz. Şimdi serbestsiniz." demem üzerine öğrencilerin sevinç sesleri kulağımı doldururken bende iç çekerek masama oturdum ve Kağan'ın gizlice çektiği fotoğraflara bakmaya başladım. Fotoğrafları Kağan'ın haberi olmadan kendi telefonuma göndermiştim ama şu an gönderdiğime pişman olmuştum çünkü baktıkça sinirleniyordum. Çok yakın görünüyorlardı ve bu yakınlık beni daha çok sinirlendiriyordu. Elimden bir şey gelmesini isterken hiçbir şey yapamadan kaldığımı fark etmiştim ve bu benim canımı daha çok sıkmıştı. Eray'ı o oğlanın almasını istemiyordum ama bu durumda geç kalıp kalmadığımı bile bilmiyordum ve nedense geç kalmış gibi hissediyordum. Onları bu şekilde görmek canımı sıkıtığı için telefonu kapatıp boş boş öğrencilere bakmaya başlamıştım ama tek baktığım yer Eray'ın sırasıydı. Kağan, Arda ile beraber gülerek sohbet ederken, keşke bende Eray ile böyle olabilseydim diye içimden geçirmeden edememiştim. Aramızdaki yaş farkının farkındaydım ama bu düşüncelerime engel olamayacak kadar kendimi ona kaptırmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Kahramanım (BxB)
Teen FictionBir öğrenci ve bir öğretmen her şeye rağmen birlikte olacaklar mı? (Hitorijime My Hero'dan esinlenilerek yazılmıştır)