Eray'ın bakış açısından devam
Bedenime değen bedenle zorda olsa gözlerimi aralamaya çalışıyordum. Gözlerimi kırpıştırıp açtığımda ise tam karşımda Yiğitin göğüsünü görüyordum. Hey maşallah be yapılı olması da bir yanaydı. Kalbim koşma moduna girerken bende biraz gerileyip suratına bakmak istemiştim ama kendimi iterken Yiğitin beni kendine çekmesiyle gözlerimi sıkıca yumdum. Acaba ne tepki verecekti merak ediyordum. Bir kaç dakika bekledikten sonra hiç bir şey olmamıştı. Tekrar geri çekilmeye çalışmamla beni kendine çekip kafasına kafamın üzerine koymuştu. Kalbim son sürat hızla atarken bu sese uyanmaması için dua ediyordum. Şu an ne kadar mutlu olduğumun bir tarifi yoktu şu kadar mutluyum dersem yalan olurdu çünkü dünya böyle bir mutluluk görmemiştir en azından ben öyle hissediyordum. Gözlerimi kapatıp kafamı göğsüne yasladım kokusu burnuma dolarken sanki tekrar o kokuyu alamayacakmışım gibi içime çektim ve nedense şu an içimden ağlamak gelmişti. Kim bilir ne zamandır böyle bir sıcaklığı tatmıştım hatırlamıyordum bile ama yiğitin sıcaklığı farklıydı hemde çok farklıydı.
Kaç dakika bu şekilde kaldığımı bilmiyordum ama tekrar uykuya dalacakken yiğitin kıpırdamasıyla irkildim o da aynı şekilde irkildiğimi farketmiş olacak beni kendine çekip sarılıp saçlarımı okşamaya başladı. Bende bu anı değerlendirmezsem ayıp olurdu bedenim biraz yukarı kaldırıp tam köpürcük kemiğinin oraya geldim ve kafamı koyarak dudaklarımın değmesini sağladım. O da bu durumdan irkilmiş olacak ki bir an titremişti. Kokusu her zamanki ki ciğerime dolarken gülümsememek için kendimi zor tutuyordum. Şu an bir çiftten farkımız yoktu ama işin doğrusu bir çift olmadığımızdı. Nefesimi düzene sokmakta bir işkence halini almıştı. Şu an heyecandan ölebilirdim ama kendimi zor tutuyordum. Bedenimden uzaklaşan bedenle gözlerim kapalı olduğu halde daha fazla yummak istermiş gibi sıkmaya başladım. Utancımdan yerin dibine girebilirdim. Bedeni benden tamamen uzaklaşırken gözümü azda olsa açmak için kafamı biraz eğdim ve gözlerimi kısarak Yiğite bakmaya başladım. Yatağın kenarına oturmuştu suratını göremiyordum ve nasıl bir surat ifadesi olduğunu fazlasıyla merak ediyordum. Belkide bir daha göremeyecektim bilmiyordum belki ama sadece şu an ne bileyim hayal olarak yataktan kalkarak ellerimi yanaklarına koyarak dudağına ufacık bir buse kondurmak istiyordum. Ne kadar imkansız bir hayaldi ve o kadar acı bir şekilde saplanmıştı kalbime. Bunu yapsam sonu daha acı olurdu biliyordum o yüzden kendimi tutuyordum. Elleriyle yataktan destek alarak üzerime eğildiğini hissettim. Nefesi suratıma çarparken kalp ritmim fazlasıyla yükselmişti. Lütfen allahım n'olur kalbimin sesini duymasın. O kadar hızlı atmasana be kalbim böyle devam edersen bütün dünya duyacaktı. Oda zaten sessizdi bunun için geriye kalan tek şey duymaması için dua etmekti ki bende onu yapıyordum. Nefesi suratımı yalayıp geçerken tenimde hissettiğim tenle şaşırdım. Alnını suratıma dayamıştı bir kaç saniye öyle kaldıktan sonra elini yanağıma götürüp hafifçe okşamaya başladı. Bu sırada da benim kendimi tutmam fazlasıyla zor olmaya başlamıştı. Neden böyle yaptığını bilmiyordum belki de bir umut vardı emin değildim. Bu durumdan sonra denemem mi lazımdı yoksa durmam mı hiç bir fikrim yoktu. Elini yanağımdan çekerek yatakten kalktı. Gözlerimi tekrardan yumarak beklemeye başladım. Yarısı açılmış olan üzerimi örterek tekrar üzerime eğildiğini hisettim. Vicudunun gölgesi göz kapaklarımı örterken duruyordum eli yanağıma giderken burnu belli belirsiz tenime değiyordu. Ufak ve belli belirsiz bir cümle çıktı dudaklarından."Eray bana ne yaptın sen bilmiyorum. durmam gerektiğini biliyorum ama nasıl duracağımı bilmiyorum."
Bu sözleri karşısında taş kesilirken nefesim kesiliyordu. Yiğit söylediği sözlerin ardından odadan çıkar çıkmaz hızla yataktan kalkıp derin nefesler almaya başladım. Ne demek istemişti o da mı benden hoşlanıyordu anlamıyordum nasıl böyle bir şey mümkün olabilirdi. Bu his beni zaten yiyip bitirmek üzereydi birde bu söylediği sözler beynime kazınmıştı. Ne demek istemişti acaba kaana desem daha mı iyi olurdu yoksa olmaz mıydı? Gerçi kaanın da derdi başından aşkın olduğunu biliyordum. Bu düşüncelerle boğuşurken nefesimi düzene sokarak kendimi yatağa bıraktım. Umut etmek istemiyordum heveslenip sonradan kalbimin kırılmasını istemiyordum bekleyip görmem gerekiyordu ama nasıl bekleyeceğimi bilmiyordum. Gözlerimi kapatarak yatağa sinen kokusunu ciğerlerime çektim. Umarım bu bir hayal olmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Kahramanım (BxB)
Teen FictionBir öğrenci ve bir öğretmen her şeye rağmen birlikte olacaklar mı? (Hitorijime My Hero'dan esinlenilerek yazılmıştır)