Gözlerime değen güneş ışıklarını ellerimi siper ederek gözlerimi araladım ve şaşkınca etrafa bakmaya başladım. Bir dakika bir dakika ben dün gece Yiğit abiler de kalmıştım değil mi? Hassiktir. Pozisyonumuza baktığımda sabah sabah kızarmıştım. Yiğit abinin kolunun üzerine yatmış yiğit abide diğer koluyla bana sarılmıştı. Şuanda da aramızda sıfır denecek kadar az bir mesafe vardı. Kim bilir ne zamandan beri kolunun üzerinde yatıyordum ağrımış olmalıydı. Kafamı hafifçe kaldırıp suratına baktım. Hiçte huzursuz gözükmüyordu sarılan koluyla dahada sıkı sarılıp kafamı kafamın üzerine yasladı haraket alanım gittikçe azalmaya başlıyordu ve ben bu baskı altında nefessiz kalmıştım. Üstüne üstlük çıplak bedeni bedenime değdikçe tuhaf hissediyordum. Yiğit abinin bunları bilinçsizce yaptığı belliydi. Zaten yerimize baktığımızdada ben onun yanına gelmiştim. Bir nevi bunuda ben yapmıştım. Yiğit abininde uykusunda yaptığı belliydi. Bu halimize utanmayacaktımda neye utanacaktım. Yavaş haraketlerle kolunu kaldırıp tam sarılmasından kurtulacakken. Yiğit abinin sesiyle korkudan hızla gerileyip yiğit abiden uzaklaştım.
"eray ne oldu iyi misin? bem beyaz olmuşsun"
"i-iyiyim ben"
"saat yediye geliyor. Daha bir saat var biraz daha uyu istersen"
"yok ben kahvaltıyı hazırlıyım"
"peki ben uyumaya devam ediyorum sana kolay gelsin."
"sağol"
Yataktan ışık hızında kalkıp kıyafetlerimle beraber adeta lavoboya uçmuştum. Eray kendine gel olum sakin ol sakin ol. Hızla üzerimdekileri çıkarıp makinaya attıktan sonra dün çıkardığım kıyafetleri üzerime geçirip elimi yüzümü yıkayıp suratımı incelemeye başladım. Ciddi ciddi suratım bem beyaz olmuştu. Yiğit abinin uyanacağını tahmin etmediğim için korkudan bu hale gelmiştim. İçimden umarım o halimizi görmemiştir diye dualar ederken lavobodan çıkıp kahvaltıyı hazırlamk için mutfağa girdim.
Yiğitin bakış açısından devam
Eray odadan çıktıktan sonra yatağa oturarak bir sigara yakmıştım. Bu çocuğu neden bu kadar önemsediğime dair en ufak bir fikrim olmasada kardeşimle aynı yaşta olduğu için önemsediğimi düşünüyordum. En azından başka şeyler düşünmek istemediğim için kardeşim olarak düşünüyordum. Peki o zaman neden barışla o halde gördükten sonra sinirlenmiştim neden onları o pozisyonda görünce delirmiştim. Eray barışın ne bok olduğunu bilmeden saflıkla yaklaşıyordu ve bende bu duruma sinirlenmiştim sanki küçük savunmasız bir kedi yavrusu gibiydi. Neden onun hakkında böyle düşündüğümü bilmesemde onu korumak istiyordum ama neden korumak istediğimi bilmiyordum. İşte bunu sabaha kadar düşünsemde cevabını bulamamıştım.
Gece bu konuyu düşünürken eray uykusunda dönüp yanıma gelerek bana sarılmıştı. Bu durumda ne yapacağımı bilemediğim için öylece kalmış eraya bakıyordum ama burnuma dolan o şekerimsi kokusu beni kendine çekiyordu. Bir erkek neden şeker kokardıki eray bir erkekti ve ben eray erkek olduğu halde bana bu kadar yakınlaşmasına izin veriyordum. Tuhaf kısmı ona kızamıyor olmamdı. Herkese kızıyordum ama ona kızamıyordum. Bitmiş olan sigarayı söndürüp tekrar yenisini yaktım. Eğer biraz daha düşünecek olursam kafamın patlayacağına emindim.
Eray'ın bakış açısından devam
Kahvaltı masasını ayarlayıp eksik varmı diye kontrol ettikten sonra öncellikle bizimkileri uyandırmaya karar vermiştim. Sonuçta anca uyanırlardı gökhanı uyandırmaya gittiğimde yatak başka bir yerde kendi başka bir yerde olduğunu gördüm. Bu çocuk nasıl uyuyordu böyle ya gökhanı dürterken bir yandanda söyleniyordum. Neden bunları kaldırma görevi bana verilmiş gibiydi. Allahım sen bana sabır ver ben söylenirken gökhanda tamam kalkıyorum lafını aldıktan sonra yanından ayrılıp mert ve kağanın yanına gittim. Mert yerde uyurken kağanda yataktan düşmek üzereydi. Kağanın yanına ilerleyip dürterken sıçrayıp yere düştü. Bu düşüş esnasındada mertin acı çığlıkları evde yankılanırken. Bende seviniyordum çünkü iksiyle aynı anda uğraşmama gerek kalmamıştı. Sonuçta buna bir taşla iki insan vurmak denilebilirdi. Kağan ve mert kavga ederken barış abiyi uyandırmak için odaya gittiğimde çoktan sese uyanmış ayılmaya çalışıyordu. Son kişiyi uyandırdıktan sonra rahata erecektim ağır adımlarla yiğit abinin odasına ilerleyip kapıyı araladım. İçeri girdiğim de yiğit abinin ise çoktan uyanmış olduğunu gördüm. Benim içeri girmemle elindeki sigarasını söndürüp bana bakmaya başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Kahramanım (BxB)
Teen FictionBir öğrenci ve bir öğretmen her şeye rağmen birlikte olacaklar mı? (Hitorijime My Hero'dan esinlenilerek yazılmıştır)