Benim Kahramanım (BxB)

32.Bölüm

Bazı sebeplerden dolayı bölüm atamadım bu yüzden kusura bakmayın.
_______

Yiğit'i bowlingte yenmemle olduğum yerde sıçrayarak "Yendim seni oh be yemin ederim rahatladım. 3 dilek hakkım var artık tüh keşke sinema biletlerini almadan önce bu oyunu oynasaydık o zaman korku filmine gitmek zorunda kalmazdım. Neyse en azından kazandım." diyerek Yiğit'in suratına bakarken Yiğit de yüzündeki sinirli ifadeyle bana bakıyordu. Yazık dilekleri kaybettiğine baya üzülmüş olmalıydı. 3 dilek hakkını ben kazandım ama ne dileyeceğimi hiç mi hiç bilmiyordum. Yiğit göz devirip "Ben izin vermesem kazanamazdın, keşke kazanmana izin vermeseydim. Neyse bir sonraki sefere izin vermeyeceğimi unutma. Ee sevgili sahip benden ne dilemek istiyorsunuz?" Diyerek ensesini kaşıdı. Aklımda ciddi anlamda hiçbir şey yoktu. Yolda yürürken bir yandan ne dileyeceğimi düşünüyordum. Birkaç dakika sessizliğin sonunda aklıma gelen fikirle durup ona bakmamla o da bana kaşları çatık bir vaziyette bakıyordu. "Ne isteyeceğimi sonunda buldum." dememle beraber çatılan kaşları bu sefer şaşkınlıktan havalanmış ve "Evet dileğiniz nedir sahip" diyerek alaycı bir tavırla gülümsemişti. Göz devirip "Bu okul bitene kadar dersime girdiğin sürece sözlüme yüksek not vermeni istiyorum, mesela şöyle güzel bir 100'e hayır demem." dediğim soru karşısında gülümsemesi solup "Bu imkansız biliyorsun değil mi? Başka bir şey dile." demesi üzerine tekrar yürümeye başlamıştı. Bay matematik kurallara uymasa olmazdı zaten. Söylene söylene Yiğit'e yetişmiştim ve onun yanında yürümeye başlamıştım.

"Eray hadi acele edelim de filmin başlamasına 45 dakika gibi bir süre kaldı o sırada gidip yemek yiyelim. Sana uygun mu?"

"Olur zaten acıkmıştım."

"Güzel. Özel olarak yemek istediğin bir şey var mı?"

"Aslında bir iskendere hayır demem."

"Güzel seçim pekala o zaman bende ondan alayım."

Restorana girmesiyle bende peşinden girip boş olan cam kenarındaki masalardan birine oturduk ve menüye göz ucuyla bakıp istediklerimizi sipariş ettik. İkimizde konuşmadığımız için gözlerimi dışarıya çevirdim ve gökyüzünü izlemeye başladım. Hava çoktan kararmıştı ve biz daha sinemaya girecektik. Bugün işe gitmem gerekiyordu ama Yiğit şefi aramış ve benim gelemeyeceğimi çünkü havale geçirip hastaneye kaldırıldığımı söylemişti. Haliyle şefte bu durumda bana izin vermiş ve kendimi iyi hissettiğim zaman gelmemi söylemişti. Şefle ne kadar kavga etsekte onu seviyordum sonuçta zor zamanlarımda bana kapısını açmış ve bana hem maddi hem manevi destek çıkmıştı. Yiğit'in seslenmesiyle düşüncelerimden sıyrıldım ve bakışlarımı ona doğrulttum.

"Hala ne dileyeceğine karar veremedin mi?"

"Hayır aklıma gelmiyor ki karar vereyim. Sen kazansan benden ne dileyecektin?"

"Neden söyleyim? Bir sonraki sefere kazandığımda ne söyleyeceğimi görürsün."

"Bu kadar emin olma yine ben kazanırsam görürsün."

"Hmm hmm kazanırsın ama belki rüyanda."

Söylediğim şeye gülerken bende göz devirmekle meşguldüm. Çok geçmeden yemekler gelmiş ve bizde konuşmadan yemeklere gömülmüştük.

Yemeklerimiz bitmiş ve Yiğit ödemeyi yapmıştı. Ne kadar birlikte ödeyelim desem de kabul etmemiş kendisi ödemişti. Restorandan çıkarken kolunda ki saate bakıp "film başlamak üzere gidelim mi?" diyerek gülümsedi ve gözlerimin içine baktı. Aynı şekilde bende gülümseyerek başımla onayladım ve ikimizde sinema yerine doğru gitmeye başladık. Korku filmini bayadır izlemiyordum ve bu yüzdende nasıl bir tepki vereceğimi az çok tahmin edebiliyordum zaten korku filmlerinden oldum olası korkmuştum ve ne zaman izlersem o gece resmen kabusum oluyordu. Aslında Yiğit'e başka bir şey izleyelim diyecektim ama diğer filmlere sıkıcı duruyor diyince bende hiçbir şey dememe kararı almıştım. Umarım film çok korkunç olmazdı da bende rezil olmazdım. Yiğit elinde ki kağıtları standın arkasındaki kişiye uzatıp mısırımızı ve kolamızı alırken bana dönüp "Ayrıca istediğin bir şey var mı?" diye sorduğu soruya başımı olumsuz anlamda sallayarak cevap vermiştim. Önümüze konulan iki adet mısır ve koladan ikisini almamla Yiğit de ikisini almış kendi salonumuza doğru ilerlemeye başlamıştı, bende onu takip etmeye başlamıştım.