Yüzüme değen sıcak nefesiyle gözlerimi zorda olsa aralayıp aramızda nerdeyse hiç mesafe olmayan bedene hafifçe kafamı kaldırarak bakmaya çalıştım. Boyu benden uzun olduğu için suratını tam göremiyordum. Kendimi hafifçe ileri iterek yüzlerimizin aynı hizada olmasını sağladım. Nefes alış verişi suratıma vururken titrememe engel olamıyordum. suratına uzunca bakarken kalp atışımın sesini duyacak gibi hissediyordum. Dün gece ikimizde birbirimizden uzakta uyurken ne ara bu kadar yakınlaşmıştık anlamıyordum. Göz ucuyla yattığımız yerlere baktığımda Yiğit abinin yerinden kıpırdamadığını sadece benden tarafa döndüğünü gördüm. Ben ise resmen kendi tarafımı bırakıp yiğitime yapışmıştım. Böyle yiğitim demek çok güzeldi ama alışsam normalde denmeyecek bir zamanda da diyebilirdim onun için kendimi alıştırmasam daha iyi olurdu. Normalde olsa aramıza mesafe koyarak uzaklaşırdım ama şu an böyle bir şey ne yapmak istiyordum nede yapacak gücüm vardı. Yüzünün her bir zerresini aklıma kazırken sevdiğim adama hem bir o kadar yakın hemde bir o kadar uzaktım. Dokunmak istiyordum ama dokunamıyordum ve bu benim canımı çok yakıyordu. Karşımda benim onu severken ne kadar canımın yandığını bilmeyerek uyuyan suratına biraz daha yaklaştım. Kendimi şu an ona dokunmamak için zor tutuyordum. Suratına gözlerimden kalp fışkırarak bakarken nasıl bu kadar yakışıklı olduğunu düşünüyordum. Okuldaki bir çok kızın Yiğit abi hakkında daş, meteor, karizmatik ve çok yakışıklı yani kısaca bir çok iltifatı kullanıyorlardı. Hatta ve hatta bir kaçının kendi aralarında dedikodu yaparken hoşlandıklarını söylemişlerdi. Bazıları vardı ki sırf onla konuşup muhabbet etmek için bile matematikten anlamayan kızlar ona soru sormaya gidiyorlardı. İşte yiğit kızlar arasında o kadar popülerdi. Ben bir kız değildim ve eminim bir kıza karşı hiç şansım yoktu. Bunu düşündükçe canımın daha fazla yandığını farkettim. Bu içimdeki aşkı bitirmeye çalışırken farketmeden ona daha çok aşık olduğumu gördüm. Yiğit acaba bir kızla çıksa bana ne olurdu bunu düşünmek bile istemiyordum. Suratına bakmaya devam ederken güneş ışığından rahatsız olmuş olacak ki suratını buruşturdu. Gözlerini açacak gibi olurken gözlerimi sıkıcı yumdum. Kalbim hızlanmış ve resmen ağzımda atmaya başlamıştı. Bakışlarını bir müddet üzerimde hissetmemin ardından yataktan kalkmasıyla derin bir nefes alırken üzerimin örtülmesiyle rahatladım. O böyle davrandıkça ondan nasıl vazgeçebilirdim ki gözümün ucuyla bakmaya çalışırken telefona bakıp eliyle saçını karıştırıp dağınık olan saçını dahada dağıtıp odadan çıktı. Kalp atışlarım düzene girerken gülümsedim. Ondan vazgeçemiyordum şu an vazgeçemezdim de bu aşkı içimde yaşamaya devam edecektim ta ki sonsuza dek yok olana kadar. O ve ona olan hislerimin içimde kalması lazımdı öğrenince benden soğuyup nefret etmesini istemiyordum çünkü Yiğit seni sandığımdan bile daha çok sevmeye başlamıştım. Seni seviyorum Yiğit hemde çok seviyorum.
________
Yiğit'in bakış açısından devam
Odadan çıkar çıkmaz kendimi balkona atmış ve paketten çıkardığım gibi bir sigara yakmıştım. Okul zamanına daha vakit olduğu için şanslıydım çünkü kendime gelmem için zamana ihtiyacım vardı. Eray yüzünden neredeyse sabaha kadar hiç uyuyamamıştım. Benim switimle sarılı bir halde kendini açıklamaya çalışması sevimliydi ama ne düşündüğümü ya da ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum. Beni farklı bir anlamda sevdiği düşüncesi sürekli aklıma geldiği halde kendimi buna inandırmak istemiyordum çünkü ne olursa olsun o daha bir çocuktu ve önünden uzun bir yol vardı. Hayatında bundan daha önemli şeylere öncelik vermesi gerekti. Böyle şeyler yaparak kendini sadece üzerdi. Daha ben bile ne yaptığımı bilmezken böyle düşünmem doğru muydu? Bilmiyordum. Ne kadar onu kağanla aynı olarak tutmaya çalışsam da olmuyordu ama bir yandan Eray'ın da hayatımda yerinin ne olduğunu bilmiyordum. Dün gece bana arkamdan sırtıma sarılmasıyla şaşırmış ve öylece kalakalmıştım. Uyumadığını düşünmüştüm ama düzenli nefes alış verişinden yüzümü ona dönmüştüm. Hayatımda bir çok öğrenci tanımıştım buna kardeşimde dahil ama hiç biri ne onun kadar azimli ne de onun kadar yardım sever değildi. İlk defa kardeşimden başka bir erkeği bu kadar yakından incelemiştim. Kardeşimle aynı yaşta olan birini Neden? Niye? Bu kadar izlediğimi bilmiyordum. Böyle düşünmemin sebebi belkide ailesi ve çevresinden dolayı savunmasız gördüğüm içindi bu şekilde ne kadar düşünmek istemesem de istemsizce düşünüyordum ve bu düşüncelerimden nefret etmeye başlamıştım çünkü daha farklı şeyler düşünmek dahi istemiyordum. O daha bir çocuktu ve derslerinden başka bir şey düşünmemesi gerekiyordu. Bunu düşünecek şeyler yapmamam lazımdı kendimi ona kaptırmamalıydım. Böyle dersem bile galiba onun çekim gücüne çoktan girmiştim. İç çekerek elimdeki sigaradan bir fırt daha çekip biten sigaranın izmaritini dışarı fırlattım. İlk defa kendimi matematik soruları dışında başka bir şeyde çıkmazda hissediyordum. Gözlerimi dışarı dikip etrafı izlemeye başladım. Neden bilmiyordum ama içimde olan şeylere anlam veremiyordum. İçeriden gelen alarmın sesiyle zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım. Derin bir nefes alarak içeri girerken tek istediğim şey pişman olacağım şeyler yapmamamdı.
![](https://img.wattpad.com/cover/167296158-288-k380483.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Kahramanım (BxB)
Teen FictionBir öğrenci ve bir öğretmen her şeye rağmen birlikte olacaklar mı? (Hitorijime My Hero'dan esinlenilerek yazılmıştır)