ALACALI AŞK (Wattys 2019)

Bölüm 53(Reste Rest)

Keyifli okumalar....

***********************************

Bir karara varmak varmamaktan iyiydi. Kötü veya iyi yoluna bakmanı sağlardı. İkilemler hayatı karmaşaya sürüklerdi.

Ve şu an iyi mi yaptım kötü mü yaptım demektense rayına giren hayatımı yaşamayı tercih ediyordum.

Üzerimdeki siyah kabanım ayaklarımdaki siyah sitelotto ayakkabılarım ve ayakkabılarımın topuklarından çıkan ses ayrı bir hava katıyordu. Onları dinleyerek danışmanı doğru ilerledim.

Staj için geldiğimin bilgisini verdim. Ad ve soyadı onayından sonra benim için hazırlanmış yaka kartını uzattı bana.

Teklifimi kabul etmeyeceğimi düşünen adam benim için kart çıkarmıştı. İlginç...

Asansöre ilerlediğimde çalışacağım katın yani 20. Katın düğmesine bastım. Burası büyük bir şirketti her kat kendisine bağlı farklı bir departmana hizmet ediyordu. İnce detayları olan bir şirketti.

İstediğim kata geldiğimde asansörden çıktım. Herkes harıl harıl çalışıyordu.

Ve ben geç kalmıştım... Harika....

Kolumdaki saate baktığımda saat 11.30'u geçiyordu.

Derin bir nefes alıp ilerlerken karşımdan gelen minyon tipli saçları siyah ve düz bir şekilde omuz başlarına inen kahküllü bir kız çıktı karşıma.

Danışmadan öğrendiğim bana yardımcı olacak Hasan Bey'i sormak için ona doğru adımladım.

"Merhaba"diyerek onu ilerlediği yolda durmasını sağladım.

"Ben staj için gelmiştim. Hasan Bey'in odasını arıyordum."

Sıcacık güldü ve dediklerimin doğruluğunu sorgular gibi yaka kartıma bakıp tekrar bana baktı.

"Merhaba ben İdil. Hasan Bey şu an ofiste değil. Ama birazdan gelir. Hem aynı yerde çalışacağız."dedi hızlı hızlı.

"Ben de Beren tanıştığıma memnun oldum İdil."

"Bende. Bak ne yapalım biliyor musun? Paltonu ve çantanı..." yanımızdaki odayı gösterip "buraya bırakabilirsin. Şu dosyaları acil bırakmam gerekiyor. Dönüşte seninle de ufak bir turlarız ne dersin."

Tatlı bir kızdı. Üzerimdekiler gelişi güzel koltuğa bıraktım etrafı incelemeyi sonraya bırakarak.

"Güzel bir fikir."dedim. Ve onun seri adımlarını takip ettim. Bir kat yukarı çıktığımızda İdil bana döndü.

"Burası yönetici katı. Erdinç Bey'in ve Onur Bey'in odaları bu katta. Hı bir de pek sık uğraması da Andrea Bey'in odası da."

Onur'un bu katta olduğunu öğrenince derince yutkunma ihtiyacı hissettim. Her an bir yerden çıkma ihtimali benim heyecanlanmama sebep olmuştu. Bütün algılarım açılmış etrafa daha dikkatli bakmaya başlamıştım.

Biraz ilerleyince gümüş renginde kapının üzerinde siyah parlak renkte yazılmış ismini gördüm. Bir an adımlarım yavaşladı.
Kapısının hemen sağ tarafına yüksek bir banko konuşlandırılmıştı. O da gümüş rengindeydi. Arka tarafında oturan Özge'nin sadece yüzü görünüyordu. Uzun masasının üzerimde hızlıca bir şeyler yapıyordu.

Ben şu dosyayı bırakıp geliyorum. İstersen sen de" ilerdeki boş bir alana yerleştirilmiş gömme şeklinde mutfak tezgahını andıran ve üzerinde bir çok farklı kahve makinelerinin bulunduğu yeri gösterdi. "Bir kahve al. Ben de şimdi geliyorum." Diyerek Özge'nin yanına doğru ilerledi.