Yeni bölümümüz geldiiii keyifli okumalarr :) biraz hızlı yazdım yanlışlarım varsa affedin beni
************************************
Gerçekler vardır hayatta... Bildiğimiz ,bilmediğimiz gerçekler.Bildiğimiz gerçekler insanın canını acıtmaz da saklanan gerçekler işte onlar derinden yaralar. İşte böyle bir ana gebeydi şu an yaşadıklarım. Doğacak olan gerçek belki savaşamayacağım kadar güçlü,sırtıma bir yük daha yükleyecek kadar acımasızdı.Memurun dediğini bir an düşünmeme sebep oldu. Düşündüğümü dile getirdim şaşkınlıkla
" Emin misiniz?Benim herhangi bir yere borcum yok"Bu borç nereden çıkmıştı böyle. Herhangi bir bankaya borcu bırak kredi kartı bile yoktu. Sadece babamın gönderdiği parayı çekmeye yarayan bir kartım vardı. Düşüncelerimi bölen memur;
"Siz Selim Aksoy'un kızı değil misiniz?""Evet benim." Ne yani bu borç babama mı aitti. Bu düşüncemi duymuş gibi onayladı memur
"Borç zaten size ait değil babanızın borcu"
Biz kapıda memurlarla konuşurken Kenan amca ve diğerleri geldi. Kenan amca merakla kapıya başını uzatıp "Ne oluyor kızım"diye sordu.
"Bilmiyorum Kenan amca babamın borcu varmış bu beyler icra dairesinden gelmişler."
Kenan amca kaşlarını çattı ve oldukça sinirli bir şekilde
"Sen içeri geç. Ben halladerim"deyip kapıya kendi çıktı.
Memurlara dönüp
"Arkadaşım ben sizle görüştüm değil mi? Bir kaç ay daha erteleyeceğinizi söylemiştiniz. Ne bu acele. Adam öleli daha iki ay oldu"dedi yüksek çıkan sesiyle.Demek adamlar gerçekten doğru söylüyordu. Babamın bir borcu vardı ve icra gelmişti. Peki babamın bu kadar borcu nereye yapmıştı ki. Bildiğim kadarıyla bir şeyde satın almamıştık. Ev ve arabamız vardı. Üniversiteyi de burslu kazanmıştım. Kendi ihtiyaçlarımı kendim karşılar onlara yük olmamaya çalışırdım.
Kenan amcanın yükselen sesiyle Koray kapıya yöneldi.Beni göstererek " Şunu içeri götürün"dedi. Sevgi teyze ve Melisa kolumdan tuttular salona doğru çekiştirdiler.Sevgi teyze bir taraftan
"Kenan amcan halleder kızım. Hadi bizim çaylar soğumasın"dedi.
"Annem doğru söylüyor. Hem dayım da orada. Bir yanlışlık olmalı."
Kolumu ellerinden kurtarıp "Her şeyi duydum babamın bir borcu varmış. Siz de böyle telaş yaptığınıza göre bundan haberiniz var." Deyip kapıya yöneldim.
Kenan amca ve memur hala konuşuyordu. Memur uzlaşmacı bir ses tonuyla devam etti.
"Anlıyorum ama benim de yapacağım bir şey yok. Ayrıca beyefendi parayı çektiğinden beri hiçbir ödeme geri yapılmamış."
Koray araya girdi "Arkadaşım anlayışın kıt mı adam öldü. Bildiğim kadarıyla öbür tarafta bankamatikler yok. Nasıl Ödeme yapmasını bekliyorsunuz."
Bu dediğine gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Nasıl en kötü durumda bile eğlenecek bir şey buluyordu. Memur sinirli bir nefes alıp
"Biz de bize denilen yapıyoruz. Bu bir tebliğdi. Bir daha ki gelişimizde evi boşalmanızı isteyeceğiz"
Her duyduğum daha da kartmerlenerek şaşırttıyordu.
"Evi mi?" Diye atladım hemen.
"Evet ev hipoteklenip para çekilmiş. İyi günler." Deyip gittiler.
Koray kapıyı kapatıp kolunu omzuma attı. "Hadi"dedi. Şaşkın şaşkın onları izliyordum.Derin bir sessizlik hakimdir şu an salonda. Bense herkesin yüzüne bakıyordum acaba kim başlayacak diye. Ama nedense kimsenin söze başlamaya niyeti yok gibiydi.
"Evet. Hepinizin bildiği ama bir tek benim bilmediğim bu borç meselesini kim anlatmaya başlayacak." Kimseden ses çıkmayınca Koray'a baktım. O bile başını eğmiş. Ayaklarına bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALACALI AŞK (Wattys 2019)
ChickLitDurgun gözlerle bakıyordu gözlerine. Gözlerinde duygu aradı adam. Çekip almıştı kızın bütün duygularını oysa. Bu gerçekle gözlerini sıkıca kapatıp, dişlerini sıktı ve tıslarcasına; "Sana diyorum , bitiyorum görmüyor musun?" Ellerini saçlarından geçi...