Rowoon hala şoktaydı.
Aklıma gelen ilk şeyi yaptım.Tezgahtaki tavayı alıp ensesine vurdum.Bir elini ensesine götürdü ve diğer eliyle tezgaha tutundu.Yavaşça düşerken onu tuttum ve yere yatırdım.
"Rowoon!"
Yeşil kafa endişeli gözlerle Roowon'un yanına yaklaştı.Başını kucağımdan alıp kendi kucağına koydu.Kaşlarını çatıp bana döndü.
"Neden yaptın?"
"Bizi gördü."
"Çok sert vurdun..."
"Merak etme sadece bayıldı."
"Dediğin gibi bizi gördü.Uyandığında hatırlayacak."
"Hayır hatırlamayacak."
Ayağa kalkıp Rowoon'un bacaklarını tuttum.Yeşil kafa hala bana bakıyordu.
"Boş boş bakma da yardım et.Kanepeye taşıyalım."
Yeşil kafa Rowoon'un kollarının altından tuttu,ben de bacaklarından.Kaldırırken yere düşürdük.
"Herif 1.90 nasıl taşıyacaksak."
Bir yandan söylenirken bir yandan tekrar bacaklarından kaldırdım.Yeşil kafa da koltuk altlarından kaldırabildiği kadar kaldırdı.Mutfaktan yavaş adımlarla çıkarak salona girdik ve kanepeye yöneldik.Rowoon'u yapabildiğimiz kadar kaldırıp yatırdık.
Yeşil kafa Rowoon'un yanına oturup onu izlemeye başladı.Bu haline gülümsedim.Gerçekten ona çok aşık bakıyordu.Saçlarına uzandı ama sonra elini çekip bakışlarını önüne çevirdi.
"Neden elini geri çektin?"
"Ben ona dokunamam ki."
"Neden?"
"Onu bu boktan hayatımın içine çekemem.Benden çok o zarar görür."
"Ona olan hislerini göz ardı edip mutsuz olmak mı istiyorsun gerçekten?"
"Senin gibi güçlü olamadığım için üzgünüm."
"Ben mi güçlüyüm?"
Bileklerimi gösterdim."Güçlü biri bunu yapar mı?"
Parmaklarını dikiş izlerinin üzerinde gezdirdi."Hala bunu anlatmadın."
"Anlatırsam bir daha toparlayamam o yüzden boşver."
Ayağa kalktım."Güvenlik kameralarının kayıtlı olduğu oda nerede?"
"Ne yapacaksın?"
"Rowoon uyandığında eve hırsız girdiğini söyleyeceksin.Zaten üzerimde palto ve şapka vardı yani o gördüğün hırsızdı dersen inanır.Polislerin gelip görüntüleri aldığını söyleyeceksin.Ben de görüntüleri sileceğim."
"Tamam ama ya seni kesinlikle gördüğünü hatırlarsa?"
"İşte burada en büyük görev senin.Onu inandırmaya çalış."
"Oda zemin katta,en sondaki sağ kapı."
Kafamı sallayıp bahçeye açılan kapının yanındaki küçük koridora girdim.Merdivenleri indikten sonra bilardo masasının yanından geçerek koridorun sonuna kadar yürüdüm ve sağdaki kapıdan içeri girdim.
Ekranları açtım ve baktım.Ön bahçede 4,arka bahçede 4,evin girişinde 2 ve garajda 2 tane olmak üzere toplam 12 kamera vardı.
Kaşlarımı çattım."Bu nasıl aklıma gelmedi?Görüntülere baktıkları an iki kişi olduğumuzu anlayacaklar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Train | Sope
FanfictionKomiser Min Yoongi ve ortağı Jung Hoseok ekibiyle beraber bir seri katili aramaya başlar.Bu serüven hiç bilmedikleri dünyada tekrar karşılaşmalarını sağlar.