Zeynep, güne alarmının sesisyle erkenden uyandı. İçinde iyi bir his vardı. Sanki bugün başaracakmış, bahtsiz talihini kıracakmış gibi bir his. Bu hisle heveslenerek hemen kalktı ve elini yüzünü yıkadı. Çayıyla birlikte bir şeyler atıştıran Zeynep, hiç vakit kaybetmeden dişlerini fırçaladı ve giyinmeye başladı.
Üzerine beyaz salaş ama şık bir gömlek, altına da siyah kumaş bir pantalon giydi. Uzun, zarif ve altın kolyelerinden birini ve saatini de taktı. Üzerine blazer siyah bir ceket ve kaşe kabanını da alarak kapıya yöneldi. Çıkmadan kapının yanındaki aynaya bir bakış attı ve gülümsedi. Kesinlikle kendisini iyi hissediyordu.
-
Kesinlikle kendisini kötü hissediyordu.
Otobüste kafası cama yaslı, kulağında kulaklıkla dışarıyı seyrederek eve dönen Zeynep, artık ağlamamak için zor tutuyordu.
O aptal Luke, bu kadar insanı etkilemeyi nasıl başarmıştı, ne diyerek onların reddetmesini sağlıyordu kesinlikle bilmiyordu. Üstelik şirketler de Smith Teknoloji Şirket'i gibi çok büyük olmayan şirketlerdi.
Bugün iki yerden de olumsuz cevap almıştı Zeynep. İki aydır her adımında geri sürükleniyordu sanki. Sabah içindeki hisse nasıl da hemen inandığını bilmiyordu. İki gündür bara da gitmediği için canı oldukça sıkkın olan Zeynep, kafasını kaldırarak tam önündeki camdan dışarıyı seyretmeye başladı.
Dışarıda yağmurun yağışını ve yağmurda şemsiyeyle yürüyen insanları seyrediyordu. Zeynep yağmurda yürümeyi çok severdi. Ama eğer günün geri kalanında o ıslak kıyafetlerle dolaşmak zorunda değilse. Sonra farketti ki zaten evine gidiyordu ve gelmesine iki durak kalmıştı. Hemen aceleyle ilk durakta inmek için ayaklandı.
Dışarıya attığı ilk adımda içine çektiği derin nefesle bile biraz rahatlamış hissetti. Kulağında kulaklıkla ağır adımlarla yürümeye başladı. Yağan yağmur hafif hafif ıslanmasına neden olurken, müziğe odaklandı.
Kulağında naif naif çalan Sezen Aksu şarkısı biterken gülümsemeden edemedi. Yeni gelen hateketli şarkı ile Zeynep'in keyfi biraz daha yerine gelmişti doğrusu. İçindeki dans etme dürtüsünü bastırmak zorunda kaldı. Çünkü insanlar bunu tuhaf karşılarlar. Çünkü insanlar her şeye karışır.
Yüzündeki gülümsemeyle kafasını kaldırdığında yağmurun durmak üzere olduğunu farketti. Kara bulutlar dağılmaya başlamıştı ve gökkuğı ortaya çıkmıştı. Hayatta böyleydi, elbet bir gün kara bulutlar çekilir ve gökkuşağı açar. Bir gün kendi hayatında da gökkuşağının çıkacağını umut etti ve kendini daha iyi hisseden Zeynep, yoluna gülümseyerek devam etti.
-
Eve gelir gelmez üzerindekilerden kurtularak duşa giren Zeynep, üzerine siyah baskılı ve oversize bir sweatshirt geçirdi. Altına da siyah, rahat bir eşofman giyerek mutfağa yöneldi.
Oldukça acıktığı için müziğini açarak kendisine yemek hazırlamaya karar verdi ama ihtiyacı olan birkaç malzemesi eksik olduğu için markete gitmesi gerektiğini farketti.
Gelirken ihtiyacı olan şeyleri almayı akıl etmediği için kendi kendine söverken kabanını giymeye başlamıştı bile. Çıkmadan bir kağıda tüm ihtiyaçlarını yazdıktan sonra, telefon ve anahtarını da alarak dairesinden ayrıldı.
Zeynep evine girdiğinden berri, kış olduğu için erkenden kararan hava aynı zamanda oldukça soğumuştu. Sweatshirt ve kabanının şapkasını ıslak saçlarını örten Zeynep, hızlı adımlarla dairesine en yakın markete yöneldi.
Market, oldukça büyük ve çokça çeşit barındıran ünlü zincir markalardan birine aitti. Zeynep, elindeki listeye bakarak ihtiyacı olan eşyaları market arabasına doldururken market koridorlarının arasında dolaşıyordu.
Sıvı yağların bulunduğu reyonu ararken alkollerin bulunduğu bölümde bir adam gözüne çarptı Zeynep'in. Adam siyah bir kapişonlu giymiş, şapkasını kafasına geçirmişti. Kapişonlu şapkasının altında da siyah bir kep vardı. Gözündeki koyu renkli gözlükler ve kapişonlusunun üstünde de bir deri ceket giymişti.
Garip giyimli adam, yere çökmüş ve zorla nefes alıyor gibi görünüyordu. Zeynep onun nefes alırken zorlandığını farkedince arabayı bırakarak hızla yanına adımladı. "Bayım! Bayım iyi misiniz?" diye sordu yanına diz çökerek.
Adam onun yüzüne hiç bakmadan kafasını yavaşça evet şeklinde salladı ve titreyen elleri ile önündeki raflardan güç alarak ayaklanmaya çalıştı. Zeynep ne yapmaya çalıştığını anlayınca ayaklanarak yardın etmek için elini uzattı.
Adam kendisine uzatılan eli aldırmayarak hızla ayaklandı. Bu sırada Zeynep adamın yüzünün biraz gördü. Bir yerden tanıdık geldiğini farkettiği sırada adam küçük bir teşekkür mırıldanarak hızla ve biraz tökezleyerek marketin çıkışına adımladı.
Adamın gidişini endişeyle izleyen Zeynep bir şey yapamayacağını biliyordu. Bu yüzden iyi olmasını umarak alışverişine devam etti. Alışverişini tamamlayarak evine yürürken adamın nereden tanıdık geldiği konusu aklına takıldı.
-
Eve geldiğinde kimseyi rahatsız etmeyecek kadar yüksek sesle müziğini açarak hızla yemeğini hazırlamaya koyuldu. Yemeği hazır olduğunda tabağına servis yaptı.
Tabağını ada tazgahına koydu. Yanına bilgisayarını da alarak; bir yandan yemeğinden yiyor, bir yandan da bilgisayarında iş ilanlarına bakıyordu. Bir kaç iş ilanını not ettikten sonra başvuru için e-posta göndermeye karar verdi.
E-postalarını yazmak için uygulamaya girdiğinde, gelen kutusunda bildirim olduğunu gördü. İçeriğe giriş yaptığındaysa aldığı e-posta ile bir kaç saniyelik şoka girmeden edemedi.
Gönderen: Stark Endürstri.
E-postaya girmesiyle şaşkınlığı da arttı çünkü. Stark Endüstrisindeki Staj Programına kabul edildiği yazıyordu.
'NE STAJI? NE PROGRAMI? ' diye düşündü Zeynep. 'Ne zaman böyle bir şeye başvuru yaptım be-?' diye düşünürken hatırladı.
Bir ay önce yine iş ararken denk gelmişti bu ilana. Zaten kabul edilemem diye başvurmuştu. O kadar umutsuzdu ki bu konuda, hafızasında hiç yer etmemişti.
Bir dakika. O şu an Stark Endüstride Staj Programına kabul edilmişti.
STARK ENDÜSTRİDE.
Ne yapacağaına ne tepki vereceğine şaşırdı. Kendisini o kadar iyi hissediyordu ki; kendisinin burada yapamayacağını ya da kadınların kendi başlarına bir şey başaramayacaklarını tekrarlayıp duran o papağanların karşısında haykırmak istiyordu. 'Yaptım ve daha da iyisini yapacağım...'
O zaman farketti ki gerçekten kara bulutlar kalıcı değilmiş. Elbet bir gün yağan yağmura rağmen, ufacık bir güneş ışığıyla ortaya gökkuşağı çıkardı.
Şimdi Zeynep hayattındaki ufacık bir gün ışığıyla gökkuşağı açtığını hissetti.
<▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪>
Kelime Sayısı: 848
Yayımlanma Tarihi: ---
Düzenlenme Tarihi: 16 Mart 2022Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın
Sevgilerle...
_Binsan_
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Adam
FanfictionHerkes özeldir. Herkes kahramandır, âşıktır, aptaldır ve zalimdir. Herkesin anlatacak bir hikayesi vardır... Hayallerini gerçekleştirmek için Amerika'ya taşınan Zeynep'in, hayatını düzene koymaya çalışırken, hayranı olduğu iki adam ile değişen hikay...