Herkes özeldir. Herkes kahramandır, âşıktır, aptaldır ve zalimdir. Herkesin anlatacak bir hikayesi vardır...
Hayallerini gerçekleştirmek için Amerika'ya taşınan Zeynep'in, hayatını düzene koymaya çalışırken, hayranı olduğu iki adam ile değişen hikay...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ben buradayım Tony, iyiyim. İzin ver senin de iyi olmana yardım edeyim. Sen ben dahil herkesin kahramanlığını üstendin izin ver senin kahramanın ben olayım. Senin gibi demir bir zırhım keskin bir zekam yok ama... İzin ver yardım edeyim. Beni kendinden uzaklaştırma. Sevgi beni iyileştirmişti, sen de izin ver."
Tony içinde kalbinin büyüdüğünü hissediyordu sanki yüzüne yerleşen minik sevgi dolu gülümsemeye engel olamadı. Karşılığında aldığı umutlu gülümseme ve "Şimdi... Benimle birlikte uyur musun?" sorusu oldu.
Tony'nin gülümsemesi büyürken sessizce kafasıyla onayladı onu ve tuttuğu eli sayesinde önden giderek kendisini yönlendirmesine izin verdi..
▪▪▪
Zeynep tekrar bir hareketlilikle gözlerini aniden açtı. Hayır, bu sefer Tony uyanmamıştı sadece göğsüne yatarak kollarıyla kadına sıkıca sarılıyordu.
Bundan önce iki kere kabus gördüğü için uyandığından Zeynep yine aynı şey endişesiyle korkmuştu ama korktuğu şey olmadığı için yavaşça sakinleşti.
İki kere uykusu bölünen adam her seferinde bir öncekinden daha inatçı davranmıştı tekrar yatağa sokulmamak için.
Zeynep yavaşça başucundaki telefonuna uzanarak saate baktı. Camlar karartılmış olduğu için kaç olduğunu tahmin edemiyordu.
Sabahın dokuzuydu.
Telefonu eski yerine koyarken rahatladı. Daha fazla uyumak için uğraşmayacaktı. Tony'nin gerçekten gelip gelmediğini sorgulamasına sebep olan bir rüyadan yeni uyanmıştı zaten.
Gövdesine sarılı adamın etrafına sardı kollarını. Bir elini usulca adamın gerilmiş kaslarında gezdirdi. Uyurken bu kadar kendisini sıkıyor olması kadının hoşuna gitmedi.
Yumuşak dokunuşlarla omzunu ve sırtını adım adım gezdirdi elini. Ardından saçlarına çıktı. Yumuşacık bukleler arasında parmaklarının kaybolmasına izin verdi. Adam bir süre sonra eskisi kadar kasılmayı bırakarak kadının zaferle gülümsemesine sebep oldu.
Zeynep ne kadar süre böyle yattığını bilmiyordu. Tek bildiği kollarındaki adamın artık kesinlikle orada olduğuna emindi. Tam bu sıralarda Tony'nin vücudu tekrar birden gerildi ve o derin bir nefes alarak uyandı.
Uyanır uyanmaz başını kaldıran adam nefesini düzenlemeye çalışırken kollarının arasında yatan kadının güzen verici gülümsemesi ve saçlarında dolanan elleriyle rahatladı.
Zeynep adamın kafasından tutarak dudaklarına ufak bir öpücük kondurdu. Tony aldığı öpücüğün ardından tekrar az önceki poziyonuyla yatmak için kadına sıkıca kollarını doladı.
"Günaydın." dedi Zeynep sesini neşeli tutmaya çalışarak onu iyi hissettirmeyi amaçlıyordu.
"Günaydın. Saat kaç oldu." diye sordu Tony çok yüksek olmayan, yeni uyandığını belli eden bir sesle.
