Herkes özeldir. Herkes kahramandır, âşıktır, aptaldır ve zalimdir. Herkesin anlatacak bir hikayesi vardır...
Hayallerini gerçekleştirmek için Amerika'ya taşınan Zeynep'in, hayatını düzene koymaya çalışırken, hayranı olduğu iki adam ile değişen hikay...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bulduğu telefonu yapabildiği en hızlı şekilde çıkardı cebinden ve kanlanmasınıumursamadan Jarvis'e ulaşmaya çalıştı.
Yardım için komut verdi ve tefonudüşürürcesine bıraktı. Gökyüzüne kaydı gözleri. Parlak yıldızlar gördü ve birden kayıp giden bir yıldızı farketti.
Zaten kapanmakla tehdit eden gözlerine izin verdi ve bir dilek tuttu.
Sonra birinin koşan ayak seslerini işitti ama bilinci kayıp gidiyordu. Gözlerini açmak için yeterli gücü bulamadı.
****
Tony bilinci yerine gelmeye başladığında gözlerini açmamış olmasına rağmen parlak ışıktan rahatsı olduğunu hissetti. Sıkıca gözlerini yumdu ve aklına dün gece yaşadıklarından hatırlayabildiği kısmın yarım yamalak dolmasına izin verdi.
Karın boşluğunda bıçak kesiğinin sızısını hissetti. Sağ elini tutan bir el olduğunu farkettiğinde hemen gözlerini açarak o yöne doğru döndü.
Zeynep yattığı yatağa kafasını koymuş elini tutarak uyuyordu. Avucundaki kendininkine göre küçük eli sevgiyle okşadı. Doğan güneşin ışığı kadının saçlarına vurarak parlamalarına sebep oluyordu.
Zeynep bir anda yerinden sıçrayarak uyandı. "Tony?!?" dedi heyecanla. "İyi misin? Nasıl hissediyorsun?" Kadının gözleri kırmızı ve şişmiş haldeydi. Tony onun çok fazla uyumadığını ve çok fazla ağladığını söyleyebilirdi.
"Sakin ol!" diye cevap verdi kadına. Sesi uzun süredir kullanmadığı için kalın çıktı. Ağzındaki kuruluk bir anda rahatsız hissetmesine sebep oldu "Su, su verir misin?" diye rica etti telaşlı sevgilisinden.
Zeynep hemen başucunda duran sürahiden bardağa su doldurdu. Yatan adamın sırtına elini koyarak onun hafifçe doğrularak suyunu içmesine yardım etti.
"Teşekkür ederim." diye mırıldandı Tony. Zeynep karşılık vermedi. Sanki canı yanıyormuş gibi adamın gözlerine bakıyordu sessizce.
Bir süre sonra aklından geçenleri dökmek için "Orada, o saatte, o halde ne yapıyordun?" diye sordu Zeynep, biraz sakinlemiş olduğu sesinden anlaşılıyordu.
Tony gözlerini kaçırdı. Cevap vermek istemiyordu.
"Kanında ne kadar alkol olduğundan haberin var mı? Neden o kadar içtin? Gecenin bir saatinde o kadar içtiysen neden eve dönmedin? Ya da neden yanında Happy yoktu?"
