Herkes özeldir. Herkes kahramandır, âşıktır, aptaldır ve zalimdir. Herkesin anlatacak bir hikayesi vardır...
Hayallerini gerçekleştirmek için Amerika'ya taşınan Zeynep'in, hayatını düzene koymaya çalışırken, hayranı olduğu iki adam ile değişen hikay...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zeynep aylar sonra ilk defa hafta sonu erken uyanmadı. Johnny ile buluşmasını hatırlatan Sirius'u duyarak uyandığında, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle kalktı yataktan.
Bütün vücudu, aylar sonra uyuduğu derin uykudan dolayı uyuşuk gibiydi. Bu yüzden hemen duşa girerek vücudunu ayıltmak istedi. Ilık bir duşun ardından siyah bir hoodie ve siyah rahat pantolonunu giydi.
O gün ne yapacaklarını bilmediği için kıyafetlerinin rahat olmasına özen gösterdi ve içten içe şık kıyafetler gerektiren bir şey yapmayacaklarını umdu.
Giyindikten sonra makyajdan pek hoşlanmadığı için yüzüne bir şey yapmadan saçlarını kuruttu ve at kuyruğu içine topladı. Takı takmak istemese de Sirius'a erişimi olsun diye, yeni akıllı saatini taktı.
Her işi bittikten sonra saate baktığında saatin 11 buçuğa geldiğini gördü. Birlikte kahvaltı etmeye karar verdikleri için bir şey yememişti ve acıktığını farketti.
Tam Johnny'nin nerde olduğunu sormak için arayacağı sırada Johnny'den gelen arama ile gülümsedi. Telefonu hemen açarak "Hey. Günaydın." diye bağırdı neşeyle. Johnny onun tepkisine kıkırdadıktan sonra "Günaydın. Hazırsan aşağıda bekliyorum." dedi.
"Hazırım ve hemen geliyorum." dedi Zeynep. "Tamam bekliyorum." dedi, kapatmadan önce Johnny.
Zeynep dışarda çok güzel bir hava oldupu için üzerine ekstra bir şey almadı. Kulaklıklarını ve sırt çantasını alarak dışarı çıkan Zeynep merdivenleri inerken neşeyle gülümsedi.
Smith Şirketlerinden ayrıldıktan sonra hayatı resmen yokuş aşşağı gitmeye başlamıştı. O zamandan berri ilk kez kendisini bu kadar özgür hissediyordu. Yeniden bir iş imkanı vardı ve bu hayallerindeki şirkette, Stark Endüstrisindeydi.
Arkadaşları Natasha ve Steve de bardaki işleri büyütüyorlar ve daha rahat olacakaları yeni düzeni ayarlıyorlardı. Belki Natasha hayallerindeki gibi anne olabilirdi.
James -anladığı kadarıyla- birisine tutulmuştu ve kendisi yeni işine ek olarak hayali olduğu iki adamla tanışmıştı. Aklına gelen düşüncelerle tabiri caizse merdivenlerden sekerek indikten sonra binasının koca, metal kapısından çıktı.
Binadan çıktığı zaman; sakin sokakta yolun kenarına park edilmiş siyah Mercedes bir jipe yaslanmış, elleri montunun cebinde, yere bakarak düşüncelere dalmış kendisini bekleyen Johnny ile karşılaştı.
Kapının sesi ile kafasını kaldıran Johnny, Zeynep'i görünce gülümsedi. Zeynep kapının dışındaki basamakları da indikten sonra gülümseyerek Johnny'ye sarıldı.
