On İki: Dem

1.5K 170 48
                                    

Can Bonomo - Güneş

Aşk başlamadan güzel,Kalplerde heyecanBakışlarda korku olduğu zaman güzel

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Aşk başlamadan güzel,
Kalplerde heyecan
Bakışlarda korku olduğu zaman güzel...
Birbirimize sezdirmemek için çırpınış,
Başkaları görmesin diye çabalayış,
Gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman...
Aşk başlamadan güzel...

- Ümit Yaşar Oğuzcan

🌕

Kolay kırılmamalıydım. Kolay kolay yanmamalıydı canım. Her güler yüz göstereni sahiplenmemeli, her kötü söze bin parçaya bölünmemeliydim. Biliyordum, güçsüzdüm çünkü hata yapmaya korkuyordum. Asla düşmemiştim, düşe kalka büyümemiştim. Hiç hata yapmamış, hiç yenilmemiş ve yenileceğim yarışlara girmemiştim. İlk defa korkmadan çıkmıştım sahneye. Hata yapmanın, heyecanlanmanın normal olduğunu bilerek adım atmıştım tüm gözlerin bende olduğu, ışıkların yalnızca beni aydınlattığı o yere. Yiğit dün gece bana uzun uzun bir motivasyon konuşması yapmıştı. Gerçi o bunu aklımı başıma getirmek olarak yorumluyordu.

Sahneye çıkmış, kendi bestemi çalmış ve asla hata yapmamıştım.

Işıkların üzerimde olduğu anlarda bile başrol ben değilmişim gibi hissetmek aklıma tek bir şey getiriyordu: Ruhuma yabancıydım. Önceliği şahsım için kullanamayacak kadar uzaktım benliğime.

Gösteri başlayalı iki saat oluyordu. Kendi bestemi çaldıktan sonra yerimi orkestraya bırakmıştım. En önde, anne ve babamın yanında olduğum için henüz aradığım yüzleri göremesem de iki saatin sonunda salondan ayrılmış, resim sergisine ilerlemiştim.

Annem ve yakın arkadaşıyla sohbet ediyorduk.

"Ayliz, sahnede yıldız gibiydin. Kimse gözünü senden alamadı. Başarını yakından izlemek beni öyle gururlandırıyor ki..." diyerek güler yüzle konuştu Sema Hanım. Annemin sevdiği nadir insanlardan biriydi ve samimiyetinden şüphem yoktu. Çocukluğumun güzel anıları arasında bu kadının da yüzü vardı.

Gülümsemesine minnetle karşılık verip, "Teşekkür ederim, Sema Abla. Beni çok mutlu ettiniz." dedim.

Hemen arkamızda kalan resimlere bakarak, "Geçen yıl istediğim tablo çoktan satılmıştı. Bu yıl elimi çabuk tutup kimseye kaptırmadım. Okulundaki öğrenciler çok yetenekli, çalışma sisteminden asla vazgeçme." diyerek elini yavaşça koluma koyup hafifçe sıktı.

"Hepsi bugün için çok çalıştı. Öğrencilere verdiğiniz değer onları resim yapamaya daha çok teşvik ediyor."

"Ayliz?" dedi arkamdan gelen ses. Yavaşça döndüğümde Anıl'ı gördüm. Gülümseyerek kollarımı boynuna doladığımda elini yavaşça belime koyup hafifçe sıkarak geri çekildi. Belli belirsiz temasına anlam veremeyip ondan uzaklaştım.

"Anıl, hoş geldin." dedim gülümseyerek. Sadece kafasını aşağı yukarı salladı.

Anneme dönerek, "Güzeller güzeli?" diyerek küçük bir selam verdi ve kısa bir sarılma geçti aralarında.

GARAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin