13-Şimdide ıslak düslerime mi konuk olmaya başladın Ten?

984 78 21
                                    

Ten uyandığında yanındaki uzun beden hala uyuyordu. Sessizce etrafına bakındı ve yataktan indi.
Johnny uyurken sürekli yaptığı gibi küçük adımlarla mutfağa indi.
Ayakkabılarını değiştirecekti.

Ev sahibi pembe kediye ayakkabılar ile uyumaması için çok dil dökmüştü fakat Ten sadece banyo yaparken çıkarmakta ısrarcıydı.
Ayrıca hala Johnny'nin ayakkabılarının yerini bulursa alıp saklayacağından korkuyordu.

"Miyaav~"

Merdivenleri koşarak inerken Johnny onu görmediği ve azarlamadığı için mutluydu. Çünkü kötü Johnny Ten'in koşmasına bile kızıyordu.
Mutfağa vardığında dolabın kapağını açıp yere oturdu.

Zorlanmadan kırmızı kapaklı tencereyi bulduğunda pofuduk kuyruğu arkasında heyecanla hızlı hızlı sallanıyordu.
Küçük ayaklarındaki beyaz ipleri olan parlak, pembe ayakkabıyı çıkarıp tencerenin içindeki diğer çifti çıkardı.
Tencereyi tekrar dolaba koyup kapağını kapattı.

"Miyaav~ Ten'in ayakkabıları çok güzel hemde pembe Kötü Johnny onları bulamaz!"

Küçük ayaklarına geçirdiği kenarında siyah fiyonk olan avakkabılara kıkırdayarak baktı.
Gözüne takılan rahatsız edici şey ile yere eğilip siyah fiyonkları çekiştirip kopardı ve çöpe attı.

"Kötü Johnny çok bir sürü güzel Ten'e bozuk ayakkabı almış! Siyah çirkin Mrrrhh!"
Memnuniyetle ayakkabılarını süzüp hızlı küçük adımlarla kuyruğunu tarattırmak için Johnny'nin odasına çıktı.

Odaya vardığında çekmecedeki süslü tarağını çıkarıp yatakta uzanan bedenin üstüne çıktı.
"Johnny Johnny kalk Miyaav~" Dirseklerini yapılı göğüslere dayayıp beyaz yanaklarını küçük avucuna yerleştirdi ve altındaki uzun bedenin yüzüne eğildi.

"Miyaav~"

Johnny'nin dudakları hem pofuduk hemde pembeydi.
Yüzüne yasladığı küçük ellerinden birini onun yüzüne yaklaştırıp narin ince parmağını dolgun dudaklara bastırdı ve kıkırdadı.
"Miyaaav~"

Johnny üzerinde hareket eden hafif beden ile rahat uykusundan uyandığında şaşkınlıla birkaç kez kirpiklerini kırpıştırıp hemen yakınındaki güzel yüz ve dudağındaki ince parmakta gözlerini gezdirdi.
Hala tam olarak uykusundan sıyrılmış değildi.

"Şimdide ıslak düslerime mi konuk olmaya başladın Ten? Tanrım!"

Büyük ellerinden birini üstündeki hafif bedenin ince beline atıp okşadı. "Hmmhh.."
Hoşnut bir inilti bırakıp boştaki diğer elini de yumuşak kalçalara atıp sıktı.

Ten ev sahibinin ne yaptığını yada ne söylediğini anlamadığı için süslü tarağını kaldırıp Johnny'nin kısık büyük gözleri önüne getirdi.

"Ten'in kuyruğunu tara Miyaav~"

Johnny gözlerini hissettiği utanç duygusuyla kocaman açıp küçük bedeni yanındaki boşluğa itti.

"Sen rüya değil miydin? Off!"

Ten'in uzun kirpiklerini kırpıştırarak güzel gözleriyle kendine masum bakışlar attığını görünce yutkundu.
Johnny kendini bir sapık gibi hissediyordu.

"Eh tamam hadi çok b-bir sürü güzel kuyruğunu tarayalım."

Duvardaki saate bakıp Yangyang'ın gelmesine bir buçuk saat olduğunu gördü. Aklın bir kısmına tutkal bulaşmış kuyruk geldiğinde yutkundu.

Şimdi Ten'e ne söyleyip susturacaktı. Kesin mahalleyi ayağa kaldıracak çığlıklar atarak ağlardı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

TheDevilShine_

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

TheDevilShine_

will you meow me?🐾 johntenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin