"Ten bunları istemiyor. Saçları pembe değil çirkin hepsi Mrrhh!" Ten elindeki ıslak oyuncak bebeklere çatık kaşlarıyla bakarken söylendi. Neden bunları almıştı ki?
"Ama elbiseleri pembe bak. Tıpkı senin saçın ve kuyruğun gibi." Johnny sevimli bedeni seyrederken söyledi.
Küvetin içerisindeki ufaklık daha da çatılan kaşlarıyla Johnny'e bakıp elindeki bebekleri kapıdan tarafa fırlattı. "Hayır! Ten'in çok bir sürü güzel tüyleri onlara benzemiyor!" Islak kuyruğu ile ayaktaki bedenin bacağına vurdu.
"Ten çok güzel! Hemde bir sürü tatlı, hemde yumuşak. Onlar çirkin! Ten'e benzemiyor."
"Tamam tamam benzemiyorlar hemen kızma sende." Hafif tombul yanağındaki köpüğü silip pürüzsüz cildi okşadı. Sinir bozucu olsada saf, sevimli ufaklık çok güzeldi. Çok fazla güzel. Johnny internette araştırma yaptıktan sonra yarı kedi oldukları için fazla akıllı olmadıklarını öğrenmişti. Ten artı olarak şımarıktı tabiki.
"Köpükler kayboluyor hadi yine yap~" Ten'in hoş sesiyle düşüncelerinden ayrıldığında iri ellerini yumuşak yanaktan çekip gülümsedi.
"Olmaz yeter bu kadar keyif. Hem hasta olursun."
Suyun üzerindeki cılız kollardan birini tutup, kahverengi lifi yumuşak ciltte gezdirip köpürtmeye başladı. Birden çırpınıp yüksek sesle ciyaklayan küçük beden yüzünden şaşkınlıkla geri çekildi.
"TEN O ÇİRKİN ŞEYİ İSTEMEZ!"
Az önce Johnny'nin lif ile yaptığı kolundaki köpükleri kuyruğu ile silip uzun bedeni tekrar azarladı. "Kötü Johnny! Git o çirkin şey ile kendini yıka! Mırrhh!"
Johnny sinirle göz devirdi ve ayağa kalktı. "Bir şey oldu sandım Ten! Canını yaktım sandım ne diye bağırıyorsun öyle? Lif kahverengi diye mi?" Şakaklarını ovalayıp Ten'e aldığı havlu ve lifi getirmek için banyodan çıktı. Bu pembe kedi bazen katlanılmaz oluyordu.
Kısa süre sonra elindeki pembe havlu ve gif ile banyoya girdiğinde Ten kulaklarını hızlı hızlı hareket ettirip kuyruğunu keyifle arkasında savuruyordu. "Miyaav~"
Az önce Johnny'nin ona bağırdığını hatırladığında kuyruğunu tekrar suyun içine sokup kulaklarını üzüntüyle geriye doğru yatırdı.
"Johnny Ten'e bağırdı! Ten çok korktu miyaav~" Suyun içindeki küçük ayak parmakları ile oynarken Johnny'e bakmadan konuşuyordu.
Johnny ne kadar sinirli olsa da haylaz pembe kedi onu yumuşatmayı iyi biliyordu. Aslında kasıtlı yaptığı bir sey değildi fakat o zaten hep kızgın kalınamayacak kadar şirindi.
"Ama sende bana bağırdın Ten. Unuttun mu?"
"Arma Ten o çirkin şey ile yıkanamazdı. Johnny hata yaptı. Bu yüzden çok bir sürü uslu Ten ona kızdı." Başını kaldırmadan gözlerini yukarı çevirerek küvetin yanına eğilen uzun bedene baktı.
"Johnny bir daha yapmazsa Ten ona kızmayacak. Johnny uslu olmalı tamam mı?" Johnny'nin onu her zaman uyarırken yaptığı gibi elini kaldırıp parmağını salladı. Fakat çok komik görünüyordu.
Johnny diğerinin kendisini taklidi edişine ve şirin görüntüye güldü. “Tamam o halde uslu olacağım. Bir daha Ten'e çirkin şeyler getirmeyeceğim."
Ten onu eğlendiriyordu. Her ne kadar küçük bedene kızsa ve sinir bozucu bulsada bi o kadar da tatlı ve komikti. Ve güzel, çok fazla güzel..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
